CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "AK Parti yerine Saddat Partisi ile koalisyon kurarım" sözlerine açıklık getirdi.
Abone olShow TV'deki "Siyaset Meydanı" programına katılan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin anayasa paketi, seçim ve diğer güncel sorunlar ile ilgili görüşlerini açıkladı.
Ali Kırca'nın sunduğu, Ruşen Çakır, İsmail Küçükkaya, Fehmi Koru ve Şükrü Küçükşahin'in de soruları ile destek verdiği programda Baykal çok çarpıcı açıklamalar yaptı ve "seçimlerden sonra AK Parti ile yapacağıma Saadet Partisi ile koalisyon yapmayı tercih ederim" sözlerine açıklık getirdi.
"MÜCAHİTTİNİZ MÜTEAHHİT OLDUNUZ"
Baykal şöyle konuştu:
"Bana CHP ile AKP koalisyonunu düşünmez misiniz diye bir soru sordular. Ben de size asık suratlı bir cevap vermeyeyim. AKP ile koalisyon kurmaktansa Saadet Partisi ile kurmayı tercih ederim dedim. Bu konuda da çok ciddiyiz. Bunun tam espri olmadığının herkes farkında. Çünkü AK Parti manevi bir iflas yaşamıştır. AKP iktidara gelirken öne sürdüğü iddiaların partisi olmaktan çıkmıştır. Kimlik değiştirmiş, dönüştürmüştür. Kurulduğu zamak, İslami, ahlaki dini değerleri özümsemiş, Türkiye'nin çürümüş sosyal ve siyasete karşı çıkma bu değerleri temsil etme iddiasıyla çıktı AKP... Ahlaklı olmak, alçak gönüllü olmak, para pul herşey değildir gibi iddiaları, hedefleri vardı.
8 yıl sonra şimdi geldikleri yerde helal haram unutuldu. Yetim hakkı lafı ortadan kalktı. Bunu ben söylemiyorum. Bunu hala bu anlayış içindeki bir sürü islami mütefekkir hala söylemeye devam ediyor. Şu anda Saadet partisi de bu noktada tepki olarak çıkıyor. 'Gömlek değiştirdik dediniz, arabalarınız değiştirdiniz. Evlerinizi villalar ile değiştirdiniz... Mücahittiniz, müteahhit oldunuz' diyor Saadet Partisi.
Ayrıca Saadet Partisi'nin daha ulusalcu olduğu ortadadır. Ve ciddi bir kuşak değişikliği var Saadet'te. Numan bey, beyefendi bir insan, iyi yetişmiş, belli duyarlılıkları olan, ulusal duyarlılığı fanatizme dönüştürmeden ülke yararına temsil eden bir insan.
İşte bu nedenle biz koalisyon hükümeti kuracaksak, Saadet Partisi ile kurarız diyoruz."
RUHSATIM VAR ERGENEKON'UN AVUKATI OLABİLİRİM
Baykal, Başbakan Erdoğan ile girdiği Ergenekon avukatı, savcısı tartşıması ile ilgili olarak sorulan bir soruya ise hukuk fakültesi mezunu olduğunu hatırlatarak "ben mağdur olan herkesin avukatıyım"
"Bakın avukatlık savcılık meselesine geleyim. Ben mağdur herkesin avukatıyım. Haksızlığa maruz kalan herkesin avukatıyım. Ergenekon iddiası ile pek çok insanın mağdur edildiğini biliyorum. Bu insanlara sahip çıkmayı da görevim biliyorum. Ama burada ilginç bir nokta var. Türkiye'de icranın başı olan başbakanın yargınını kritik bir noktasında görev üstlenmesi, yani savcılık yapması mümkün değildir. Ben avukatlık yaparım. Ruhsatım da var. Avukatlıklarını da alırım, savunurum. Onda hukuki bir engel yok. Vicdani ve siyasi bir engel yok. Çünkü haksızlık var. Savunurum. Ama başbakanın savcı olmaya hakkı yok. Başbakan iktidar olanaklarıyla bağımsız yargıyı iç içe sokuyor. Tam bir anayasa suçu işler konumdadır o noktada ve bunun farklında değil. İftiharla kendi söyledi ben de savcısıyım diye. Ben avukatıyım diyebilirim ve o savcısıyım diyemez. Bu konuda ben müdahale etmiyorum ama başbakan elini çekerse bu davalar rayına oturur."