Baykal nasıl sahneye çıktı gördünüz mü?
15 can... Kalleşçe, alçakça bir pusu... Bu mübarek günlerde, onca
insan acı içinde bırakıldı.
Ben, sen, öteki... İstediğimiz kadar acı içinde kaldığımızı
söyleyelim... Ateş düştüğü yeri yakar. Bugün olmasa, yarın unuturuz
o yiğitleri... Bizler için her şey eski tas, eski hamam olur.. Ama
o çocukların anaları, bacıları, ağabeyleri, babaları, nişanlıları,
sevgilileri, çocukları, bayram günü acı içinde olacaklar.
Unutamayacaklar, unutmayacaklar...
Bunlar insan bile değil... Ne vicdan, ne izan, ne duygu, ne akıl,
ne mantık hiçbir şey bunlar... Beyni ve bedeni esir alınan bir grup
çakal... Ama hüküm sürüyorlar işte. Vuruyorlar, öldürüyorlar
kalleşçe, alçakça!
Nereye kadar?
Bakın ülkemiz yine çok zor bir süreçten geçiyor. Bir taraftan Kürt
oylarıyla seçilen DTP'lilerin akılalmaz, vurdumduymaz tutumu, öteki
tarafta terör karşısında tek dil, tek vücut olması gereken
muhalefet.
Gün doğdu Baykal'a gördünüz mü? Terör bir kişinin sorunuymuş gibi,
vurdu, kırdı, döktü, yaraladı düşünmeden, insanların acısına saygı
göstermeyi akıl edemeden!
Şaşırmadım!
Yapılana "oy uğruna" demek yanlış olur, çünkü halk 22 Temmuz
öncesinde vizyona giren bu filmi gördü ve beğenmedi. Beğenmediği
gibi filmin aktörlerine rol almayı neredeyse yasakladı.
Ama bakıyorum aktörler uslanmamış!
Hala aynı nakaratı okuyorlar...
Din iman siyaseti yapıyorlar.
Terörden nemalanma derdindeler...
Yazık!
Böyle bir günde, siyaset neyimize gerek? Niçin o canların acısını
siyasetle kirletme gereği duyuyoruz anlamıyorum? Bu siyaset, kime
ne fayda getirecek?
Yazık!
Kahpe bir pusu karşısında, bizler bi başka pusuya düşmemeliydik.
Birlik olmalıydık, elele gönül gönüle teröre lanet okumalıydık.
Herkes!
Başı DTP çekmeliydi.. Ama acı olan, dil aynı...
Değişmeyecekler!
Ne Baykal, ne de ötekiler...
Bir tek MHP...
Terörden nemalanma gibi bir istekleri yok!
Olmasın da...
Kimseye faydası yok çünkü...