CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasında yapılan son operasyonu değerlendirdi.
Abone olCHP lideri Deniz Baykal, Ergenekon’un 12’nci dalgasıyla ilgili olarak, “Memleketin namuslu, dürüst profesörleri, dekanları cezaevlerinde acı çekiyorlar. Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Çok acı bir manzara” dedi.
Bunun hukuki değil, siyasi bir dava olduğunu ileri süren Baykal, yargılama yapılırken gözaltına almaların sürdüğünü, iki iddianame yazıldığını, üçüncü iddianamenin hazırlığının devam ettiğini söyledi.
Davada iç içe geçmiş karmaşık bir süreç yaşandığını kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İddianame ciddi bir olaydır. Başı bellidir, sonu bellidir, kapsamı bellidir. Kimler neyle niçin suçlanıyor bellidir. Suçlamanın hukuki dayanakları, maddi temelleri, kanıtları, tanıkları bellidir. Böyle olduğu zaman iddianame olur. Şimdi bizim burada gördüğümüz bu nitelikte bir iddianame mi? Ne başı belli, ne sonu belli. Ne hukuki dayanağı, ne maddi olayı belli. Bir haham çıkmış iddialar ortaya atmış.
MİT'E TEPKİ
O iddialara dayalı olarak MİT, Başbakanlığı uyarmış. Sıkıştırılınca, 'Deli saçması ama ne yapayım göndermek durumundaydım'' diyor. Söyleyen MİT, gönderen kuruluş. 'İnandırıcı buluyor musunuz bunları?' diye sorunca, 'İnandırıcı bulmuyorum, deli saçması ama elimde tutamam gönderdim'. Sen elinde tutamıyorsun gönderiyorsun, 'MİT'ten geldi' diye o, ciddiye alıyor. O savcıya havale ediyor. Böyle ciddiyetsiz iş olur mu? Arkasından anlaşılıyor ki o ifade işkence altında alınmış. İşkence altında ifadenin alındığı nice zaman geçtikten sonra itiraf ediliyor ama gönderilirken 'işkence altında alınmıştır' diye bir açıklama yok. Ne biçim iş? Böyle hukuk, adalet olur mu?''
Davada bir haham ve bir sabıkalının tanık olarak gösterildiğini belirten Baykal, bunun üzüntü verici bir manzara olduğunu söyledi.
Bu davanın etrafında toplumun en saygıdeğer insanlarının ''o nedenle, bu nedenle teker teker, büyük acıları çekmek üzere gözaltına alındıklarını, haksızlıklara maruz kaldıklarını ve Türkiye'nin bunu seyrettiğini'' ifade eden Baykal, şimdi yavaş yavaş insanların ''bu kadar olmaz'' demeye başladıklarını kaydetti.
Baykal, ''Yanlış sadece falan kişi filan kişi alındığı için değil, ta başından beri yapılan yanlış, yanlış... Hukukta yok böyle bir şey'' diye konuştu.
Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk'un davanın iddianamesini eleştirdiğini hatırlatan Baykal, ''Türkiye'de Yargıtay Onursal Başkanı'nın böyle söyleyeceği bir iddianameyle bu memleketin dürüst namuslu evlatlarına bu acıları çektirmenin kabul edilebilir bir tarafı var mı?'' ifadesini kullandı.
DAVA ZATEN SİYASALDI
Bazı hukukçularla Türkiye Barolar Birliği'nin de süreçle ilgili eleştirileri olduğunu, Selçuk'un son olarak ''Dava A'dan Z'ye siyasallaştı'' açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Baykal, ''Çıktığı zaman zaten siyasaldı. CHP onu söylemişti. Şimdi artık A'dan Z'ye kadar siyasallaştığını bu memleketin dürüst ciddi hukukçuları da söylüyor'' dedi.
Türk Ceza Kanunu'nu hazırlayan hukukçunun ''Yapılanların uygun olmadığını'' dile getirdiğini ifade eden Baykal, ''TÜSİAD bile mahcup mahcup şikayet etme noktasına geliyor. Tasavvur edin. TÜSİAD bile şikayetçi olmaya başlamış. En ihtiyatlı, en hoşgörülü olmaya hazır, en büyük baskılara maruz kalmış olan bu kuruluşlar bile yavaş yavaş 'biz de öyle uygun görmüyoruz' deme noktasına geliyorlar'' şeklinde konuştu.
KİMSENİN KILI KIPIRDAMIYOR
Baykal, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın da ''yanlış'' değerlendirmesinde bulunduğunu belirterek, şu görüşleri dile getirdi: ''Bu neyi gösteriyor? Bu yanlış. Ne oldu peki, ne oldu? Yanlış olduğunu söyledi herkes. Yani o insanlar orada. Yani Mehmet Haberal can derdinde. Yani bu memleketin namuslu, dürüst profesörleri, dekanları cezaevlerinde acı çekiyorlar. Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Çok acı bir manzara. Bu tabloyu inanıyorum artık aydınlığa kavuşturacak tek güç milletin kendisidir. Ne çiçek göndererek, ne sempati demeçleri vererek bu gidişi önlemek mümkün değildir. Bu gidişi önleyecek olan milletin iradesidir, milletin kendisidir.''
Valilerin ''yer yer oyuncak olduğunu'' savunan Baykal, ''Namuslu dürüst, işinin gereğini yapan devletin valileri de var. Ama ne yazık ki çürüme başlamış. AKP militanları olarak valiler kullanılıyor. Kimsenin sesi çıkmıyor. Hukukta, adalette var mı böyle bir şey? Bu gidiş iyi bir gidiş mi?" diye konuştu.