CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Darbe Komisyonu'nu terk etmesinin ardından birbiri ardına farklı görüşler geliyor...
Abone olMeclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş’ın, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a gönderdiği ağır mektup komisyonda çatlağa neden oldu.
Komisyonun CHP’li üyesi Ahmet Toptaş, gönderilen mektuptan haberlerinin olmadığını, kınadıklarını belirtirken Baş’ın kendisini özel yetkili mahkeme başkanı gibi görmeye başladığını, "Baykal'a karşı karanlık duygulara sahip olduğunu" savundu ve “Komisyon Başkanı’nın kendi durumunu gözden geçirmeye, komisyon usul ve çalışma prensiplerine uymaya davet ediyoruz” dedi.
DENİZ BAYKAL KRİZİ BÜYÜYOR... TIKLAYIN
BAYKAL KAYGILANMAKTA HAKLI
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Ahmet Toptaş ile Mehmet Şeker TBMM’de ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında komisyonun diğer CHP’li üyeleri Ali Rıza Öztürk ve Süleyman Çelebi’nin de imzası bulunan 2 sayfalık bir yazı dağıtıldı.
Söz konusu yazıyı okuyan Toptaş, “Sayın Deniz Baykal’ın komisyonda yaptığı ve tutanaklara geçen konuşması ile ilgili olarak Komisyon Başkanı Sayın Nimet Baş ile Komisyon Sözcüsü Sayın İdris Şahin’in kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda, kendi düşüncelerini komisyonun düşünceleri gibi sunmaları kabul edilemez. Komisyon Başkanı’nın Sayın Baykal’a yazdığı mektup, Sayın Baykal’ın kaygılanmakta ne kadar haklı olduğunu göstermektedir” dedi.
MAHKEME CELBİ GİBİ
Baş’ın, Baykal’a gönderdiği mektuptaki bazı ifadelerini hatırlatan Toptaş, “Karalayıcı, soyut mesnetsiz iddialarda bulunması, Komisyon Başkanı’nın Sayın Baykal’a karşı hangi karanlık duygularla yaklaştığını ve davetin de bu nedenle nezaketten uzak, sanki bir mahkeme celbi gibi yapıldığı anlaşılmaktadır. Sayın Nimet Baş’ın Sayın Baykal’a komisyon kararıymış gibi komisyon adına cevabi bir yazı yazmasını doğru ve etik bulmuyoruz, zira komisyonun bugüne kadar dinlenen şahıslara cevap vermek gibi bir uygulaması olmadığı gibi, böyle bir yetkisi de yoktur” diye konuştu.
Baykal’a yazılan, cevabi yazıya katılmadıklarının altını çizen Toptaş, “Bu yönüyle kınadığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız” dedi.
ÖZEL YETKİLİ MAHKEME BAŞKANI GİBİ
“Sayın Baykal’ın kendisini halen CHP Genel Başkanı gibi hissedip hissetmemesi bu komisyonun görev ve çalışma alanına girmemektedir” diyen Toptaş, “Sayın Baykal’a yönelik yüzleşmeden kaçındınız tabiri Komisyon Başkanı'nın kendisini özel yetkili mahkeme başkanı gibi görmeye başladığının bir kanıtıdır. Komisyon Başkanı'nın kendi durumunu gözden geçirmeye, komisyon usul ve çalışma prensiplerine uymaya davet ediyoruz” dedi.
Komisyonun en son toplantısını 20 Haziran 2012 günü yaptığını ifade eden Toptaş, "Üç gün önce verdiğimiz ve acilen toplantı talebimizi içeren dilekçemize rağmen, komisyon halen toplantıya çağrılmamıştır” dedi.
ŞİRAZEDEN ÇIKTI
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Toptaş, “Yetkisi olmadan, haberimiz olmadan Komisyon Başkanı ve Komisyon Sözcüsünün kendi beyanlarını komisyonu bağlar biçimde açıklamalarına karşı bu açıklamayı yapıyoruz. Sorun komisyonun şirazeden çıkarılmış olmasıdır. Komisyon Başkanı kendi keyfine göre yaptığı bu açıklamayı, komisyon üyelerinin ortak görüşü gibi kamuoyuna sunmuştur” dedi.
“Sizce komisyonun çalışmalarında Anayasaya ve İçtüzük’e bir aykırılık var mı?” sorusuna da Toptaş, “Komisyonumuz Anayasaya ve İçtüzük’e uygun çalışmaya çalışıyor” ifadesini kullandı.
CHP BAŞBAKAN’IN DA DİNLENMESİ İÇİN DİLEKÇE VERDİ
Bir soru üzerine Mehmet Şeker de, Kurban Bayramı’ndan önce Başbakan’ın da dinlenmesine ilişkin bir dilekçe verdiğine dikkat çekerek, şöyle dedi:
“Bayramdan öncesi gün Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Sayın Genelkurmay Başkanı’nın, hatta Cemil Çiçek’in hükümet sözcüsü olarak ve o dönemde kozmik odaya girip araştırma yapan sayın hâkimin dinlenmesiyle ilgili bir dilekçe verdim komisyona. Bizim çalışma alanlarımız içerisinde 27 Nisan’da var. Sanki izlenim o ki 27 Nisan’ı bir darbe olarak görmüyorlar. Bir dilekçe verdim ama şu ana kadar herhangi bir girişim yapılmadı.
Sayın Büyükanıt’ın, Sayın Başbakan’ın, Sayın Cemil Çiçek’in bir katkısı olacağını inanıyorum. 27 Nisan’da bal gibi muhtıradır, hükümete verilmiştir.”