BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,34
ALTIN 2.926,01
HABER /  POLİTİKA

Baykal içeriden bilgi verdi

Deniz Baykal "bilerek konuşuyorum" dedi ve Ergenekon nedeniyle gözaltına alınanların ne için zorlandıklanını söyledi.

Abone ol

İNTERNETHABER

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal'ın gündeminde yine Ergenekon vardı. Partisinin Grup toplantısında konuşan Baykal "Darbecilerden, Susurluktan ya da kanunsuzlardan hesap sormazsan namertsin" dedi ama Ergenekon davasının bu üçüyle de alakası olmadığının altını çizdi. Baykal'ın bir de iddiası vardı. Baykal, Ergenekon nedeniyle gözaltına alınanların belli bir ifade vermeleri için zorlandığını söyledi.

SANIKLAR BELİ BİR İFADE VERMEK İÇİN ZORLANIYOR 
 Soruşturmayı savcılar yürütür. Ama çıkan herkes söylüyor ki bu soruşturma savcıdan çok emniyetin yürüttüğü bir soruşturmadır. Emniyet güçleri başkalarından talimat almasın diye savcının emri altına sokulmuştur. Eğer bu tahkikak savcıların değil, polislerin verdiği emirlerle götürülüyorsa durum çok ciddidir. Sanıkları emniyet sorguluyor, sanıkları belli ifadeler vermeye zorluyor... Boş konuşmuyorum. Bilerek konuşuyorum. Buna zorlanan sanıkları bilerek konuşuyorum.

ÖZBEK NEDEN GÖZALTINA ALINDI?

Türk Metal İş'in başkanı Musta Özbek neden gözaltına alındı? Öğrendiğimize göre 'Ergenekon'a bir kasa arıyorlarmış. Acaba o Mustafa Özbek midir? diye alınmış.

Daha önce de Kuddisi Okkır aynı nedenle hapsedilmişti. Sonra anlaşıldı ki Okkır değil Ergenekon'u finanse etmek kendi özel yaşantısını idare edemiyordu. Cenazesini belediye kaldırdı.

Daha sonra Sinan Aygün'ü finansör yapmaya çalıştılar. Odalar ve Borsalar birliğinin kararlı tavrı nedeniyle ondan da vazgeçtiler.

İşadamlarından finansör bulamayınca bir işçiden finansör bulmaya çalışıyorlar. Sendika başkanını tutukladılar.

KANIT OLMADAN TUTUKLAMIŞLAR

İnsanlar tutuklanıyor. Bazılar derhal tahliye ediliyor. Bazıları biraz sonra, bazıları 11 ay sonra tahliye ediliyor. Bir insanı evinden almaya giderken onun suçluluğu konusunda güven veren bir tablonun olması zorunlu değil midir? Elinizde bir şey yokken bir insanın kapısını sabah 4.30'da nasıl çalarsınız? Gidiliyor, alınıyor, bir süre sonra deniliyor ki 'evde bulunan delilerin hukuki geçerliliği yok'.

SİZİN İÇİN SANIK BAŞTAN BELLİ

Yani sizin elinizde delil yok, eve delil bulmaya gidiyorsunuz. Elinizde delil olmadan nasıl gidiyorsunuz. Sanıktan delile değil, delilden sanığa gidilir. Bu bir kuraldır. Siz sanığı biliyorsunuz. Birileri size söylemiş, şunu alın diye. Nasıl alacaksınız? Eve gidelim, telefonlarını dinleyelim, buluruz bir şeyler diyorlar. Bu olur mu? Oldu, Yalçın Küçük'le ilgili durum bu... Yalçın Küçük'le ilgili elinizde bir emare vardıysa tutuklayın, yoksa gitmeyin...

 SİLİVRİ AK PARTİ'NİN GUANTANAMOSU MU?

Vedat Yenerer diyor ki "11 ay içerde kaldım. Niye tutuklandığımı bilmiyorum" diyor. "Bir tas çorbaya muhtaç olduk" diyor. Bize yakışır mı? İnsan suçlu da olabilir ama onu bir tas çorbaya muhtaç etmek bize yakışır mı? Obama geldi, Guantanamo'yu kapattı. Silivri de Ak Parti'nin Guantanamo'su olmasın...

ÖNCEDEN BİLİYORLARDI

Soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiştir. Şimdiki cumhurbaşkanımız 2007'de "bu davada daha çok şeyler çıkacak" dedi. Başbakan "bu davanın arkasındakileri göreceksiniz" dedi. Gazete yazarları kimin alınacağını yazdı. Bu ne bilgi, bu ne görüş?

SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ KALMADI

Sayın Atila Kart adalet bakanına "soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini" sordu. Öğreniyoruz ki çok sayıda gizliliğin ihlaliyle ilgili ihbar var. Ama bir tek savcılık mensubu hakkında açılmış soruşturma yok. Artık başbakan da, adalet bakanı da kabul ediyor gizliliğin ihlal edildiğini. Genelkurmay veryansın ediyor ama bu ihlalleri yapanlar davayı devam ettiriyor. Bu bir linç adaletidir, linç adaleti... Soruşturmanın gizliliği yok olmuştur. Aleni bir şekilde götürülen bir soruşturma..

HEM YARGILAMA, HEM SORUŞTURMA AYNI ANDA

Genelkurmay bilmiyor, Emniyet bilmiyor, böyle bir örgütün var olduğunu kim biliyor. Bildiğini ispatlayan bir savcı var mı ortada? Daha ispat yok, iddia var. Başı belli değil, sonu belli değil... Örgütün başı sır, sonu belli değil, daha 11. dalgadayız... Dünyanın hangi hukuk sisteminde soruşturma bitmeden yargılama devam edebilir. Türkiye'de soruşturma devam ediyor, yargılama devam ediyor. Bu nasıl hukuk?

HESAP SORMAZSAN NAMERTSİN

"Darbe ihtimaline karşı yürütülen bir soruşturma" dendi. Ama 2 yıl geçti. Var mı böyle bir durum. Eğer darbeyle ilgili bir durum varsa, git onlardan hesap sor, sormazsan namertsin. Korkma cesur ol, üzerine yürü. Ama darbe derim, üzerin yürürüm. Bu şimdi darbe soruşturması mı? Hiç alakası yok.

Susurluk'un eksik kalan kısmı mı? Olabilir. Susurluk'un üstüne git, onun üstüne gitmezsen de namertsin... Bu Susurluk araştırması mı şimdi, o da değil!...

Üçüncüsü ne? Türkiye terörle mücadele ederken kanunsuz hukuksuz işler yaptı, bunların hesabına soracağız diyorsan onu da sor. Noldu?

Darbenin mi, Susurluk'un mu, kanunsuz işlerin hesabı mı? Hiçbiri  değil...

ERDOĞAN'IN ELLERİ KİRLİ

Başbakan "temiz eller" diyor. Peki bu yapılan işlerin bir temiz eller operasyonu olduğu söylenebilir mi? Türkiye'de temiz eller operasyonuna ihtiyaç var biliyoruz, Türkiye kirli ellerin yönetiminde? Yönetiminin elleri kirliyse ne olacak?

Başbakan çocuklarımızın geleceği için temiz eller operasyon yapıyoruz diyor. Başbakan çocuklarının geleceği için endişe etmesin, onların geleceği güvencede. Biz de çocuklarımızın geleceğini düşünüyoruz, ama onlar başbakanın ve onun yakınlarının çocukları değil. Biz sahipsiz çocukların, unutulmuş çocukların, görmezden gelinen çocukların geleceğiyle ilgileniyoruz.

İtalya'da temiz eller yapıldı diyor. İtalya'da başbakanın, milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Kaldır sende... Devlete zarar verdiği söylenenlerin arasında bir tane bile AKP'li yok, olabilir mi? Bu dava başbakanın kişisel öç alma, burun sürtme davasıdır.

O SİLAHLARI KİM KOYDU?

Türkiye'de el atılması gereken çok işler var. Çeteler var. Silahlar ortaya çıktı. Derhal parmak izleri bulunsun dedim, onu oraya kim koydu' dedim. Bulundu mu? O silahlar 2004 yılki gazetelere sarılı çıktı. Pırıl pırıl çıktı. O silahların gölgesi altında tüm AKP karşıtlarını yakaladılar.

AKP KILIÇDAROĞLU'NDAN KORKUYOR

Kılıçdaroğlu aday oldu, AKP panik oldu. İnsanlar dürüstlüğü özlemiş. Kılıçdaroğlu dürüstlüğü simgeliyor. Dürüst bir belediye inanılmaz bir heyecan yaratıyor. Hem dürüstlük, hem belediye... Olur mu olur! Kılıçdaroğlu'nun adaylığının heyecan yaratmasının arkasında bu yatıyor. İstanbul AKP'nin elinden çıkarsa Kılıçdaroğlu'nun onların tezgahlarını ortaya çıkaracak olması panik yarattı. Türk siyasetine yıllarca "canım çalıyor ama hizmet ediyor" diye bakıldı. Bu gerçek "çalmıyor ve hizmet ediyor" şeklinde değişecek.