CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Keşke bu temaslarımın sonunda daha umutlu iyimser bir tablo çizme imkanı bula...
Abone olCHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Keşke bu temaslarımın sonunda daha umutlu iyimser bir tablo çizme imkanı bulabilseydim. Öyle anlaşıyor ki yaşamakta olduğumuz sorunlar daha devam edecek ama ben bunun doğal olmadığına inanıyorum. Türkiye’nin bunu aşması gerektiğini düşünüyorum. İçinden geçtiğimiz dönemin kriz tablosu olduğu açıktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’nde CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile görüştü. Görüşme sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Baykal, "İçinden geçmekte olduğumuz dönemin yarattığı sorunları sıkıntıları önce Sayın Meclis Başkanı ile bugün de Cumhurbaşkanı ile paylaştım. Hukuk devletinin anayasamızın öngördüğü bir tablo olmadığını bu tabloyu olağanlaştırmak gerektiğine hepimizin inandığını düşünerek bu konuda yetki sahibi olan mercileri harekete geçirmek istedim. Tabii onları kendileri takdir eder ama bende uzun süre görev yapan bir milletvekili olarak içinde bulunduğumuz durumun normal olmadığını anlatma ihtiyacı içindeydim" dedi.
Baykal, "Keşke bu temaslarımın sonunda daha umutlu iyimser bir tablo çizme imkanı bulabilseydim. Öyle anlaşıyor ki yaşamakta olduğumuz sorunlar daha devam edecek ama ben bunun doğal olmadığına inanıyorum. Türkiye’nin bunu aşması gerektiğini düşünüyorum. İçinden geçtiğimiz dönemin kriz tablosu olduğu açıktır" ifadelerini kullandı.
Kararları uygulamadıkları için emniyet yetkilileri hakkında soruşturma başlatıldığını belirten Baykal, "Soruşturmaları haber vermedikleri için savcılar görevden alınıyordu. Emniyet yetkilileri şimdi talepleri yerine getirmiyor erkler arası uyumsuzluğunu görmek için Ankara’da mı olması lazım" diye sordu.
Adalete olan inancın yenilenmesine ihtiyaç olduğunu anlatan Baykal, kararın iyi niyetli çıkması durumunda çok şeyin yapılabileceğine işaret etti. Baykal, "Bir an önce partiler arasında ülke sorunları çözecek çözüm arayışını yürürlüğe koymak gerekiyor ama umut içinde değilim. Daha olumlu tanıklık yapabilirdim. Türkiye’de yargının her türlü etkiden arınması gerekiyorsa bunun toplumun kabul edebileceği saygın bir yargı reformu ile HSYK oluşturarak mümkündür" şeklinde konuştu.
"YOLSUZLUK İDDİALARI ZAMANLAMASI ŞÖYLE’ DİYEREK ÖRTBAS EDİLMEMELİ"
Baykal, "Belki iki ayrı HSYK ile olmalı siyasi tartışmanın içinden adalet bir an önce çıkarılmalı. Yolsuzluk iddiaları zamanlaması şöyle, amacı böyle diye örtbas edilmemeli. Yargı güvence altına alınmalıdır. Türkiye bunu yaparsa yolsuzlukların üstesinden gelir, tam tersi ise yolsuzlukların örtbas edilmesi yargının siyasallaşması derinden üzer" ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanının görev anlayışının olduğunu anlatan Baykal, "Bu konuları siyasetin olağan tartışmaları gibi anlama eğiliminde ama ben sayın cumhurbaşkanın yasama yürütme yargı içinde uyum içinde gelişmesinin anayasal sorumluluk taşıyan makamda olduğunu düşünüyorum ama bu gerektirdiği anlayışı içinde değilim" dedi.
Baykal, "Ben görevimi yapıyorum’ diyor onun dışında bir inisiyatif alacağını düşünmüyorum. Türkiye’nin ciddi istikrar ihtiyacı var. Daha etkin roller oynanabilir o rolleri oynama eğilimi içinde olmadığını gözledim" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı makamı ile ilgili temelde problem olduğunu savunan Baykal, seçim yönteminin değişmesi ve tekrar parlamento tarafından seçilmesi gerektiğine işaret etti. Baykal, cumhurbaşkanlarının siyasetten gelebileceğini ama siyasetle ilişkilerini yeni bir düzleme taşıması gerektiğini ifade etti. Baykal, "Daha bizim anayasamızın temel anlayışına uygun bir Cumhurbaşkanı tarifi işletilmiş olsaydı yürütmeye yanlış oluyor deme imkanı söz konusu olurdu" dedi.
Baykal, "Cumhurbaşkanına böyle dönemlerde ihtiyaç var. Bir sese ihtiyaç var ancak bu sesi görmedik. Görmemiş olmamızın altında cumhurbaşkanı makamının bugün çatışması taraflardan birinden olmasıdır" ifadelerini kullandı.
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arzu etmesi durumunda gerekli görüşmenin yapılabileceğine işaret etti. Baykal, görüşmenin içeriğinde kaset komplosuna ilişkin isim sunacağı iddialarını yalanlayarak, görüşmede bu konunun tek kelime bile konuşulmadığını ifade etti.
(İHA)