BIST 9.777
DOLAR 34,16
EURO 38,17
ALTIN 2.920,22
HABER /  GÜNCEL

Baykal giderse CHP kurtulur

Tuncer, Deniz Baykal'ın partinin başından ayrılması durumunda CHP'nin önünün açılacağını savundu.

Abone ol

CHP Kurultayı'nda genel başkanlığa aday olduğunu açıklayan Parti Meclisi Üyesi Erol Tuncer, Genel Başkan Deniz Baykal'ın partinin başından ayrılması durumunda CHP'nin önünün açılacağını savundu. Erol Tuncer, kurultay süreci ile ilgili olarak A.A muhabirinin sorularını yanıtladı. CHP'nin 3 Kasım'da ''kazanması gereken bir seçimi kaybettiğini'' belirten Tuncer, seçimin ardından geçen sürede de CHP'nin güçlenemediğini tam tersine güç yitirmekte olduğunu savundu. ''Parti içi demokrasinin yok edildiğini'' ve ''tek adam'' yönetimine geçildiği için CHP'nin üretkenliğini kaybettiğini belirten Tuncer, ''sadece eleştiren ancak alternatif çözüm önerileri sunamayan bir parti'' konumuna düşüldüğünü kaydetti. Tuncer, kurultaya giden süreci değerlendirirken şunları söyledi: ''Kurultaya giderken Genel Başkan çeşitli örgüt oyunlarıyla, yığma üye yazımlarıyla öne çıkan bir süreç geçirtti partiye. Parti içinde muhalif sayılan insanları dışlayarak bu noktaya gelindi. Kurultay'a giderken Deniz Baykal'ın karşısına ciddi bir aday çıkartamadığımız takdirde, parti içinde varolan umutsuzluğun daha da artacağı endişesini taşıdığım için aday olmayı kabul ettim. Yerel yönetim sınavına giderken partide ya bir iktidar değişimini sağlayacağız ya da sağlayamasak bile ileriye yönelik bir muhalefet hareketinin, ışığının varolduğunu göstermek gerekiyordu. Partililerimizi, seçmenlerimizi partide tutabilmek ve umutlarını kırmamak için bu gerekliydi. Bu nedenle aday oldum.'' TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ Tuncer, tüzükte yapılması planlanan değişikliklere ilişkin görüşlerini de açıkladı. Tüzük değişikliklerinin son hafta içinde gündeme getirilmesinin yanlış olduğunu, bu konunun çok daha önce gündeme getirilip tartışılması gerektiğini kaydeden Erol Tuncer, ''Baykal ha blok ha anahtar, ne farkeder diyor. Madem farketmiyor da örgüt neden bu gereksiz tartışmaların içine itildi'' dedi. Blok listeyi delmenin teorik olarak mümkün olduğunu ancak pratikte bunun örneğinin çok ender görüldüğünü anlatan Erol Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Genel Başkan sunacağı listede birçok kişinin çizilmesini önlemek için blok listeyi gündeme getiriyor. Parti içi iktidar kaygıları artık herşeyin üstünde. Adaylar için gerekli olan imza sayısının artırılması da aynı kaygının devamı. İmza toplamak konusunda herhangi bir kaygımız yok ama ilke olarak karşı çıkıyoruz.'' ''BAYKAL PARTİYE KURUMSAL MUHALEFETİ GETİRDİ'' Tuncer, bir soru üzerine kurultay gününe kadar muhalif adayların sayısını teke indirebilmek için girişimleri sürdüreceklerini belirtti. Deniz Baykal'ın kurultayda birden çok aday çıkacak olmasını eleştirerek, bunun partide dağınıklık görünümü yarattığı iddiasında bulunduğunu anımsatan Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Baykal 'bu partide kavgayı bitireceğim' diyor. Kavga deyimine katılmıyorum. Bu, Baykal'ın siyaset anlayışını yansıtıyor. Parti içinde kavga olmaz yarış olur. Baykal bu partiye 1970'lerden itibaren kurumsal muhalefeti getirmiş bir arkadaşımızdır. Ama kendisi iktidara geçtikten sonra muhalefetin en ufağına bile tahammül edemez hale gelmiştir. 1992 de parti açıldığından beri Baykal iktidardadır. Küçük bir Altan Öymen yönetimi dönemi hariç... Parti, Baykal'ın yönetiminde hep küçüldü. Birleşmeye rağmen yüzde 10.7 oy alındı, daha sonra yüzde 8.7 ile Parlamento dışında kaldı. Bu seçimde oy oranı yüzde 19 olduysa da içinde bulunulan koşullarda bunun başarı olmadığı açık. Batılı bir partide olsaydı bu yenilgilerin her birinde Baykal'ın partinin başından ayrılması gerekirdi.'' ''BAYKAL AYRILIRSA CHP'NİN ÖNÜ AÇILIR'' Deniz Baykal'ın partinin başından ayrılması durumunda CHP'nin önünün açılacağını savunan Tuncer, ''Bu gereklidir ama yeterli değildir. Ondan sonra da önü açılmış bir partinin başarıya ulaşması için yapılması gereken şeyler var'' dedi. Tuncer, üyelikten örgütlenme yapısına ve işleyişine, politika üretime kadar partinin dipten doruğa yenilenme ihtiyacı içinde olduğunu belirterek, CHP'nin yeniden değişimin öncüsü olabilmek için önce kendini değiştirmek zorunda olduğunu kaydetti.