CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Fransa'da temaslarda bulunan Başbakan Erdoğan'a destek çıktı. Erdoğan'ın söylemlerinin güzel olduğunu belirten Baykal bu kez şaşırttı.
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa'daki temaslarında güzel söylemleri olduğunu belirterek, ''Türkiye'ye büyük haksızlıklar yapılıyor. Biz kendi içimizde yanlışlıkların sorgulamasını yaparız. Ama bu durumda hepimizin Türkiye'yi sahiplenmesi lazım'' dedi. Baykal, partisinin Antalya İl Teşkilat Binası'nda düzenlediği basın toplantısında, turizmle ilgili değerlendirmelerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan'ın Fransa'daki bir konuşmasında, Siirt'te okuduğu için mahkum edildiği şiiri halen sevdiğini söylediğini'', belirtmesi üzerine, ''Başbakanı şimdi güç duruma sokmayalım. Fransa'da yeni bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Anlatsın. Anlattığı şeyler güzel şeyler. Bir samimiyet sorgulaması da yapmayalım. Çünkü Türkiye'ye büyük haksızlıklar yapılıyor. Biz kendi içimizdeki yanlışlıkların sorgulamasını yaparız. Ama bu durumda hepimizin Türkiye'yi sahiplenmesi lazım'' dedi. TURİZM... Baykal, turizmle ilgili değerlendirmelerinde, Türkiye'de turizm sektörünün, rakip ülkelere oranla daha büyük maliyetlerle hizmet verdiğini savundu. Baykal, ''Turizmcinin rakip ülkelerle rekabet gücünü artırabilmesi için KDV indirimi yapılması, elektrik fiyatlarının düşürülmesi ve sözleşme harçlarının kaldırılması gerekmektedir'' dedi. Turizmdeki KDV oranı ve elektrik fiyatlarının, sektörde caydırıcı rol oynadığını iddia eden Baykal, şunları söyledi: ''Bir süre önce elektrikte indirim yapılmış ve bu uygulama turizmcilere önemli avantaj sağlamıştı. Ancak Mayıs ayından sonra üzüntü verici bir gelişme ortaya çıktı. TEDAŞ, özelleştirilecek kurumlar listesine alındı. Bunun üzerine TEDAŞ bu indirim uygulamasına devam edemeyeceğini ifade etti. Mayıs ayından sonra elektrik faturaları turizm kuruluşlarına eski tarifeden gelmeye başladı. Şikayetler ortaya çıkınca (Halledeceğiz merak etmeyin) denilmiştir. Fakat herhangi bir çözüm hala getirilmemiştir. Bu durum, sektörü çok ciddi şekilde sıkıntıya sokmaya başlamıştır.'' Turizm sektörüyle ilgili bir başka sorunun da Maliye Bakanlığı'nın başlattığı, sözleşmelerden harç alınması uygulaması olduğunu ifade eden Baykal, ''Bu uygulama, gerçekleşmemiş sözleşmeleri de içeriyor ve tüm sözleşmelerden binde 7 oranında harç alınmasını öngörüyor'' dedi. Baykal gelinen noktanın, ''zaten bıçak sırtında duran sektörün bir de burada sıkıştırılmış olması'' anlamına geldiğini savundu. Lara ve Kundu bölgesinde altyapısı olmayan bir turizm bölgesi meydana geldiğini de belirten Baykal, bunun Antalya'nın turizm anlayışıyla bağdaşmadığını söyledi. CHP Genel Başkanı, bu bölgenin altyapı sorunlarını dikkatle izlediklerini kaydetti. ''ANTALYA ÇOK KAZANDIRIYOR'' Kundu yolunun güçlükle yapılabildiğini ve yolun maliyetinin büyük bölümünün turizmciler tarafından karşılandığını anlatan Baykal, şöyle devam etti: ''Bundan önceki hükümet döneminde başlayan bu yatırım, bu hükümet döneminde tamamlanmıştır. Bu hükümet de gerekli kaynağı sağlayamadığı için bölgedeki turizmciler yatak başına 625 dolar vererek 17 trilyon lira topladılar. Hükümet 20 bin yatak bulunan bu bölgeye sadece 8 trilyon lira katkı sağladı. Yolun toplam maliyeti 34 trilyon lirayı buldu.'' Antalya'nın turizm politikasında sapma olmaması gerektiğini de kaydeden Baykal, ''Antalya, Türkiye'ye çok para kazandırıyor. Daha da kazandıracak. Uyuyan dev kaynakları var. Bunlar harekete geçirilebilir'' dedi. YEREL YÖNETİMLERİN YETKİSİ Soruları da yanıtlayan Baykal, bir gazetecinin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen arasında gerginlik olduğunu ve Evcilmen'in yetkilerinin elinden alınmaya çalışıldığını iddia ettiğini hatırlatması üzerine, şunları söyledi: ''Antalya'da en çok sakınmamız gereken şey birbirimize düşmek, birbirimizle uğraşmak, birbirimizin yetkisine göz dikmektir. Antalya'ya, Türkiye'ye en zarar verecek şey kişilerin, kurumların anlamsız bir yetki kıskançlığı içine düşmesi ve birbirlerine çelme takma anlamına gelecek tertipler içinde olarak, halkın iradesine ters düşen dayatmaları yapmalarıdır. Antalya, Ankara'dan değil, Antalya'dan yönetilmelidir.''