Deniz Baykal, Wikileaks belgelerinde hakkındaki iddialara ilişkin, 'Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye'de neyin güvencesidir?' dedi.
Abone olCHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Wikileaks belgelerinde hakkındaki iddialara ilişkin, ''Anamuhalefet lideri hakkında ulu orta iftiralar yapabilen bir Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye'de neyin güvencesidir?'' dedi.
Mecliste, gazetecilerin, Wikileaks belgelerine dayandırılarak hakkında ortaya atılan rüşvet iddialarına ilişkin soruları yanıtlayan Baykal, söz konusu iddialara göre, Emniyet Genel Müdürlüğünün, Amerikan Büyükelçiliğine, yeni başlamış büyük bir davayla ilgili olarak özel bir brifing verdiğini söyledi. Baykal, bunun bağımsız bir ülke ve bağımsız bir yargı anlayışı açısından vahim bir manzara oluşturduğunu belirtti.
''Emniyet Genel Müdürlüğü, Amerikan Büyükelçiliğine gidiyor ve kendi vatandaşlarını suçluyor'' diyen Baykal, şunları söyledi:
''Bunun çok iyi sorgulanması gerekir. Bu brifinglerdeki iddialar vahim şekilde gerçek dışıdır. Brifingin verildiği andaki CHP Genel Başkanı hakkında, rüşvet aldığına ilişkin 'kanıtlar elimizde' denilmiş. Çok vahim bir olay. Gerçekten Emniyet Genel Müdürlüğünün elinde CHP Genel Başkanı ile ilgili yolsuzluk belgeleri varsa, yapması gereken şey, gidip bunun dedikodusunu Amerikan Büyükelçisi ile yapmak değil, konuyu doğrudan yargı organına intikal ettirmektir. Vahim bir olay. Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye'deki her vatandaşın hukukuna sahip çıkması gereken bir kuruluş.
Nitekim biz bunu görünce avukatımız aracılığıyla bir açıklama yaptık. '3 gün içinde bu belgeleri bize verin' dedik. Elinde belge yokken böyle konuşuyorsan, o vahim bir manzara. Türkiye'de Anamuhalefet lideri hakkında böylesine ulu orta iftiralar yapabilen bir Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye'de neyin güvencesidir?''
Söz konusu iddialarda, ''Ergenekon'' davasıyla ilgili olarak savcıların her hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bilgi verdiğinin de ifade edildiğini belirten Baykal, ''Bu iddia doğruysa Ergenekon davasının niteliği ile ilgili önemli ipuçları çıkar. Başbakan'ın bu kadar yakından savcılarla işbirliği içinde takip ettiği bir davayla karşı karşıyayız demektir. Ergenekon davasını da temellerini sarsabilecek bir durum ortaya koyuyor'' diye konuştu.
Deniz Baykal, ''Sayın Atalay'dan, böyle bir brifingin olmadığına dair bir açıklama geldi'' yönündeki hatırlatma üzerine, ''O zaman 'Böyle bir brifing olmamıştır. Emniyet Genel Müdürlüğünden kimse gitmemiştir ve Amerikan Büyükelçiliğinin Washington'a çektiği telgraf gerçek dışıdır' anlamı mı çıkıyor? Amerikan Büyükelçiğinin tamamen bir uydurma senaryoyu Washington'a geçmiş olabileceğine en küçük bir ihtimal vermiyorum. Bu saçmalıktan kurtulmanın yolu inkar değildir. Olayı sorumlularıyla ortaya çıkarmakta yarar var.'' dedi.
Bu arada dönemin Emniyet Genel Müdürü, halen TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kırıkkale Milletvekili olan Oğuz Kağan Köksal, gazetecilerin sorusu üzerine, ''Ben brifing vermedim de verdirtmedim de. Benim dönemimde böyle bir şey olmamıştır'' ifadelerini kullandı.