Telekom belgesi de ortada ama o ikna olmadı. Bakın Baykal dinlemeye nasıl bir senaryo yazdı.
Abone olİNTERNETHABER/
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Önder Sav'ın dinlenmesi olayında telefonun açık kaldığına inanmadığını, telefonun çalmadan dinlendiğini söyledi.
Baykal şöyle konuştu:
TELEKULAK MESELESİ
Geçen hafta Genel Sekreterimizin yaptığı bir görüşme olaydan iki gün sonra iktidarın militan gazetesinde kelime kelime yayınlandı. Bu olay zaten kendi başına bir suç. İki kişi arasındaki konuşmanın kendi izinleri olmadan, nasıl elde edilirse edilsin, yayınlanması bir suçtur.
ÖNDER SAV'IN DİNLENMESİ
Sayın Genel Sekreterin, valiyle görüşmesi 10'da başlıyor. 10.03'te bir telefon çalıyor ve 44 dakika boyunca o telefondan görüşme dinleniyor. Biz bunu kuşkuyla izliyoruz. Çünkü telefonunuz kapalıysa bile dinleniyor. Telefonunuz aranıyor, çalmadan açılıyor... Günün teknolojisi bu... Bu mümkün oluyor. 44 dakikalık görüşmenin tek bir kelimesi bile anlaşılamamıştır denilmeden, tümü net bir şekilde yazılıyor. Normal telefonla konuşurken bile duyamadığın bir şeyler olur. Hem de bu militan gazetenin CHP'yi ve genel sekreterini manşete taşımak istediği günlerde bu ortaya çıkıyor.
BU NASIL TESADÜF?
Tüm gazeteci arkadaşlarıma soruyorum. Herhangi birinize böyle bir kısmet nasip olmadı mı? Bir bürokratla görüşmek isterken böyle bir fırsat elinize geçti mi? Şu kısmete bakın ki bu gazeteye nasip oluyor. Herhalde mahkeme o teybi dinleyecektir. Konuşmanın nereden alındığı belli olacaktır.
CEMAAT BAŞKANLIĞI
Telefon dinleme bakımından yeni bir düzenin gerçekleştirilmiş olduğu ortaya çıkmış oldu. 23 Temmuz 2005'te Meclis'te kabul edilen bir yasayla Telekominikasyon İletişim Başkanlığı diye bir Başkanlık koyuldu. Başkanlığa sadece Başbakanın isteğiyle üçlü kararname olmaksızın başkan atama izni verildi. Başına bir emniyetçi atandı. 5000 kişi dinliyor. Muazzam bir dinleme altyapısı oluşturuldu. Yeni bir dinleme düzeni ve çok özel bir kadrolaşma... Bir cemaat kadrolaşması... Hem buranın, hem de Emniyet Genel Müdürlüğü İshihbarat Daire Başkanlığının başında bu cemaat bağlantısında olan biri var. Nereden biliyorum? Yargı kararından biliyorum...
HERKES İZLENİYOR
Şu anda herkes izleniyor. Bilgiler istihbarata gidiyor. Eğer dinlediği bilgileri mahkemeye delil olarak kullanılacaksa mahkemeye başvuruyor, yok eğer mahkemeye başvurmak gerekmiyorsa o özel bilgiler herkesin şantajına açık birilerinin elinde duruyor.
ÇİFT RAKAMLI ENLASYONA DOĞRU
Bu akşam enflasyon rakamları açıklanacak. TÜİK bir cambazlık yapmazsa, enflasyonun çift rakamlı bir enflasyon noktasına gireceğimizi düşünüyorum. Olabilir, bir ülkede bir ay fiyatlar artabilir. Eğer daha sonraki aylarda ineceğine ilişkin bir durum varsa tolere edilebilir ama öyle bir durum yok. Doğalgaza yeni zam yapıldı. Elektriğe önümüzdeki ay zam gelecek.
İktidar "petrole zam yapıldı o yüzden doğalgazın elektriğin fiyatı arttı" diyor. Bu hükümet mazottan alnan vergiyi yüzde 10.8 artırdı. Petroldeki artıştan bir petrol ihraç eden ülkeler, bir de bizim hükümet yararlanıyor.
Dünyada petrolle ilgili bir tartışma yapılıyor. Dünya bizi örnek gösteriyor. Çünkü dünyada en pahalı petrolü biz satıyoruz. ABD'de 1 dolar, bizde 3 dolar...
DOĞALGAZ ZAMMI VE BOTAŞ
BOTAŞ'la ilgili açtığımız davalar hala devam ediyor. Doğalgaz zamları ta oralardan başlıyor. BOTAŞ himaye ettiği belediyelere borç takma müsadesi veriyor. Alacağını alamıyor, sonra gidip bankadan borç alıyor. Önce sen kendi işini yönet... BOTAŞ'ın alacakları kamu alacakları. Onu takip etmemek suç... Bunu milletin üzerinden çıkarma...
RÜŞVETİN İLAMI ÇIKMIŞTIR
Bir süre önce ortaya çıkan rüşvet davasını hatırlatmak istiyorum. Bir miletvekiline rüşvet teklif edildiği mahkeme kararıyla netlik kazandı. Bu Türkiye'de bir ilk. Rüşvetin belgesi mi olur deniliyordu, rüşvetin ilamı çıkmıştır. Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilk. Başka ülkede olsa yer yerinden oynar. Hükümetin istifasını kaçınılmaz kılar. Peki bu rüşvet girişiminde bulunan işadamı kendi kararıyla mı yaptı. Girişim nereden yapılıyor? AKP Grup Başkan vekilinin odasından yapılıyor. O tanık mı? Tanık... AKP Grup Başkanı bu işten habersiz mi? Bu önemli bir soru değil mi? Bu durumda mahkum olan kim acaba?
DIŞİŞLERİ BAKANININ SÖYLEDİKLERİ
Dışişleri Bakanımız geçen hafta kendisine Türkiye'deki azınlıkların dini hak ve özgürlüklerinin baskı altında olduğu eleştirileri karşısında "Haklısınız ama sadece onlar değil ki, çoğunluk müslümanların da dini hak ve özgürlükleri baskı altında"... Türkiye'yi savunmakla görevli olan dışişleri bakanı onlar bir söylüyorsa, iki söyleyerek Türkiye'nin nasıl sahipsiz olduğunu göstermiştir. Türkiye'nin bakanlarının Türkiye'ye hakeret etmelerine alışamıyorum. Artık memleket sevgisi, vatan sevgisi, hak hukuk sevgisi kaybolmuş... O nedenle Nuri Bilge Ceylan "yalnız ülkeme" dediği zaman herkesin yüreğinde yer tuttu. Öylesine yalnızız ki bakanlar bile yalnız bırakmış...
BATI TRAKYA'DAKİ TÜRKLER'İ ÖRNEK VERSEYDİN
Türkiye'deki azınlıkların hak ve özgürlükleri dile getirilince, Türkiye dış işleri bakanı çıkacak, derhal Batı Trakya'daki Türklerin hak ve özgürlüklerini dile getirecek. Onlar kendi müftülerini seçebiliyor mu, kendi dinlerini özgürce yaşayabilir mu? Azınlıkların hak ve özgürlükleri deyince Lozan'da sağlanmış olan durumu ortaya koy, vicdanlarında gerekli baskıyı yap. Batı Trakya'yı da sattı.
TÜRKİYE'DE MÜSLÜMANLARA BASKI VAR MI?
Bunlar yeni söylenmiyor. Eskiden kapalı toplantılarda söylerlerdi, şimdi açıkça söylüyorlar. Nitekim Başbakan da bu görüşe sahip çıkmıştır. Bugün Türkiye'de Allah'a şükür müslüman olarak bu topraklarda başı dik, şerefli, onurlu, özgür bir yaşamı sürdürüyorlar. Türkiye'de müslümanların baskı altında olduğunu söylemek için haktan yok olmak gerekir. Türkiye'de her gün 80 binin üzerinde cami 5 vakit ezanı okuyor, dini bayramlar kutlanıyor, hac için kota artırımı çabası veriliyor. Televizyonlar dini yayın yapıyor.
ONLARIN KAFASINDAKİ MÜSLÜMANLIK NASIL?
Bu söylenenlerin altında şu yatıyor. Acaba bunu söyleyen kişilerin kapasındaki islamiyetle, Türkiye'deki 70 milyonun şikayet etmeden yaşadığı islamiyet arasında bir fark mı var? Sorun laikliğe dayanıyor...
Bir süre önce AKP ortalama Türk'ün partisidir diyordu. Ortalama Türk vatandaşının Türkiye'de müslülanlığın baskı altına alınmasıyla ilgili kaygısı mı var?