BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  DÜNYA

Baybaşinlerin eroin pazarlığı

Eroin kaçakçılığı ile adını duyuran Baybaşin ailesinin İngiltere hesabına çalıştığı ortaya çıktı.

Abone ol

İngiltere Göçmenlik Yüksek Mahkemesi'nde görülen davada eroin kaçakçılığı ile adını duyuran Baybaşin ailesinin İngiltere Gümrük ve Kaçakçılık Dairesi hesabına çalıştığı ortaya çıktı. Ülkenin en prestijli gazetelerinden The Guardian, "İngiltere'yi eroine boğan kardeşler" diye tanıttığı Hüseyin ve Abdullah Baybaşin'in bu ülkeye "muhbirlik karşılığı" yerleştiklerini yazdı.

Konuyla ilgili haber-analizi ilk sayfada manşetten yayımlayan gazete, "yapılan anlaşma uyarınca aile üyelerinin İngiliz gümrük görevlilerine bazı Türk politikacı ve bürokratlarının uluslararası eroin ticaretindeki rolünü anlatma karşılığında oturma izni aldıkları" iddiasına yer verdi.

Habere göre, polis Baybaşin kartelinin önde gelen liderlerinin İngiltere’ye yerleşmesine izin verildiği 1990’lı yılların ortalarından sonra ülkeye giren ve aynı zamanda terör örgütü PKK’nın finansmanı için de kullanılan eroinin yüzde 90’ının bu Kürt aile tarafından kontrol edildiğini tahmin ediyor.

Çete üyeleri aynı zamanda İngiltere’deki Türk ve Kürtlere ait birçok işyerini haraca bağlayıp 25 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan kavga ve hesaplaşmalara da bulaştı.

SADECE MUHBİRLİK YAPMADILAR...

"Anlaşma karşılığı İngiltere'ye gelen ailenin bir yandan da geldikleri ülkeyi eroine boğduklarını" yazan The Guardian, Baybaşinler'in gümrük yetkililerine muhbirlik yaparken, bir yandan da 1990'lı yılların ortasında İngiltere'deki eroin ticaretinin yüzde 90'ını kontrol eder hale geldiklerini yazdı.

Baybaşin ailesine bağlı olarak çalışan çetenin tehdit ve haraç gibi faaliyetlere de girdiğini ve çıkan kavgalarda 25'e yakın kişinin öldürüldüğünü öne süren Guardian, çete üyelerinin girdikleri bir kavga sırasında Türklerin yoğun olarak yaşadıkları kuzey Londra'da bir kişinin gündüz vakti cadde ortasında vurulduğunu hatırlattı.

İLK BULUŞMA OTELDE

Hüseyin Baybaşin'in İngiltere'ye 1994 sonu ya da 1995 başında Cebelitarık üzerinden geldiğini ve gümrük görevlileriyle ilk buluşmasını da aynı tarihlerde Tower Bridge bölgesindeki bir otelde yaptığını yazan Guardian, Baybaşin ailesi ve yakınlarının aynı anlaşma çerçevesinde "Türkiye'de tehlike altında oldukları" gerekçesiyle İngiltere'ye yerleştirildiklerini bildirdi.

İNGİLİZ POLİTİKACILARDAN YAKIN İLGİ

Baybaşin ailesinin oturum, seyahat belgesi gibi işleriyle çok sayıda İngiliz politikacının ilgilendiğini, bu işlerle uğraştığı tespit edilenler arasında şu anda göçmenlikten sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısı Tony McNulty'nin bulunduğunu kaydeden Guardian, 49 yaşındaki Hüseyin Baybaşin'in halen Hollanda'da bir hapishanede müebbet hapis cezasını çektiğini yazdı.

Hüseyin Baybaşin'in tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkum olan 45 yaşındaki kardeşi Abdullah Baybaşin'in de İngiltere'de polis tarafından ofisine yerleştirilen bir mini kamera sayesinde yakalanıp yargılandığına ve eroin kaçakçılığı, şantaj ve adaleti engellemekle suçlandığına dikkat çeken Guardian, Baybaşin ile ilgili kararın gelecek cuma günü açıklanacağını bildirdi.

'POLİS ŞİMDİ ÜZERİMİZE GELECEKTİR'

Gazete, ailenin diğer fertleri 43 yaşındaki Şirin ve 33 yaşındaki Mesut Baybaşin'in de İngiltere'de yaşadıklarını, Mesut Baybaşin'in "Polis şimdi bizim üzerimize gelecektir, ama biz masumuz, kurban edilmeye çalışılıyoruz" dediğini yazdı.

Gazete, Baybaşin ailesinin muhbir olarak kullanıldığı öne sürülen dönemde İçişleri Bakanı olan Muhafazakar Parti'den Michael Howard ve Ann Widecombe'ın "Baybaşin" adını hiç hatırlamadıklarını, gümrüklerle ilgili birimlerin yöneticilerinin ise "muhbirlik" iddiaları konusunda yorum yapmak istemediklerini bildirdi.