'Bavul'dan Balyoz çıktı, 'cüzdan'dan ne çıkacak?

Kenan ve Tahsin paşaların hesapları epey çene yordu. Ömer Şahin, Balyoz'dan sonra sıranın cüzdana geldiğini iddia etti.

Kenan ve Tahsin paşaların hesapları epey çene yordu. Şimdi sırada 28 Şubat paşalarının cüzdanı var. 28 Şubat'ta ülkeyi 'kurtardıktan' sonra batık bankalara da el atan paşaların hesap hareketleri Meclis'in elinde.

Demokrasi tarihinde ‘ilk’leri yaşıyoruz. Darbe yargılamaları sivil mahkemelerde sürüyor. Balyoz Davası ’ndan 5276 yıl ceza çıkı. 12 Eylül , 28 Şubat ve Ergenekon davalarından çıkacak cezalar da kimseyi şaşırtmayacak. Bunlar ‘darbe dava’ları. Özünde demokrasiye müdahale ve darbeye teşebbüs iddiaları var. Yani, tank, tüfek, andıç, seminer, darbe planı, binlerce iddia, klasörler dolusu iddianame.

Her şey bir bavulla başlamıştı. Gazeteci Mehmet Baransu’nun savcıya teslim ettiği bavul açılınca cezalar saçıldı. Balyoz sanığı 89’u general ve amiral 325 sanık 5276 yıl ceza aldı. Şimdi askerleri yeni bir sınav bekliyor. Bavuldan sonra sıra ‘cüzdan’ta geliyor. Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu, 28 Şubat sürecindeki hesap hareketlerini araştırıyor. Haksız kazançlar, siyasete transfer edilen paraların peşine düşüldü.

28 Şubat darbesiyle 2001 yılındaki bankacılık krizi arasındaki ilişkiye de odaklanıldı. “Paşalarla bankalar arasında ne alaka var?” denilebilir. 28 Şubat döneminde bazı bankalar ‘Paşabank’a dönmüştü. Paşalar, şimdikiler gibi Fenerbahçe Orduevi veya Ege sahillerine gitmekle yetinmiyordu. Holding ve bankaları çok sevmişlerdi. Piyasaları ‘esas duruş’a geçirmeye kararlıydılar. Üniformayı çıkardıktan sonra bankacı olarak hizmete devam ediyorlardı.

Ülkeyi zaten kurtarmışlardı. Şimdi sırada bankalar vardı. Onun için olsa gerek özellikle kötü yönetildiği için fona devredilen batık bankaları tercih ediyorlardı. 1990’ların sonunda tam 18 banka TMSF’ye devredilmişti. Bunların çoğunun yönetiminde artık paşalar vardı. Ülke de ‘paşa, paşa’ 2001 ekonomik krizine gidiyordu. Meclis, TMSF ve BDDK ’dan ‘Paşabank’ listesini aldı. Hesap hareketlerini incelemeye başladı. Fona devredilen bankalarda görev aldığı bilinen Paşalar Ahmet Doğan Beyazıt (Kentbank), Ömer Fevzi Aysu (Bayındırbank), Sabri Yirmibeşoğlu (Bayındırbank), Çetin Ersarı (İnterbank), Teoman Koman (İnterbank), Vural Beyazıt (Etibank), Muhittin Fisunoğlu (Sümerbank), Zahit Atakan ( Türkiye İthalat ve İhracat Bankası), Ekmel Totrakan (Etibank), Alaaddin Güven (Etibank).

12 Eylül öncesine dayanıyor

Paşaların banka sevdası 28 Şubat ’tan hatta 12 Eylül öncesine dayanıyor. Kenan Evren ’den önce Genelkurmay Başkanlığı yapan Orgeneral Semih Sancar Akbank’ta uzun süre yönetim kurulu üyeliği yaptı. Eski MİT Müsteşarı, emekli orgeneral Adnan Ersözde 1991 yılına kadar İşbank Yönetim Kurulu üyesiydi. Kenan Paşa’nın desteğini alan MDP’nin genel başkanı Turgut Sunalp Paşa da Garanti Bankası’nın yönetimindeydi. Genelkurmay Başkanı olup olamayacağını öğrenmek için ‘Medyum Memiş’e giden Kara Kuvvetleri Komutanı Muhittin Fisunoğlu’nun beklentisi gerçekleşmemişti. Fisunoğlu, emekli olunca Sümerbank Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. Emekli Orgeneral İbriham Şenocak,fona devredilmeden önceki Etibank’ın Yönetim Kurulu Başkanıydı.

Bavul’dan Balyoz çıkmıştı. Bakalım ‘Cüzdan’dan ne çıkacak? Cüzdan, bavuldan küçük olsa da meblağı büyüktür. Cüzdan para demek, banka hesabı demek. Bavuldaki belgelerin sahte olduğunu söyleyebilirsiniz ama cüzdan ‘garanti’ demek. Hesabınız karanlıksa ‘yakayı kaptırdınız’ demektir. 12 Eylül paşaları Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya ’nın cüzdanı geçen hafta epey insanın çenesini yormuştu. Paşalarımız tutumluymuş. İyi biriktirmişler. Hesapları da kıpır, kıpır. Bir türlü yerinde durmuyor. 28 Şubatla hesaplaşılırken, paşaların hesabına da bakılıyor..

Yazı:        Ömer Şahin
Kaynak: