Kılıçdaroğlu'nun Paris ziyareti tartışmaları da alevlendirdi. Batum "katili ziyaret etti" eleştirilerine bugün cevap verdi.
Abone olCHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, Kılıçdaroğlu'nun Paris ziyaretini değerlendirdi, Ergenekoncu iddialarına cevap verdi. 2000 yılında Kürtçe'nin okullarda ders olarak okutulması gerektiği yönende bir rapor hazırladığını da söyleyen Batum, "Kılıçdaroğlu katil Güney'i ziyaret etti" eleştirilerine de açıklık getirdi.
Batum, Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır gezisi ve sonrasında yaşananları Habertürk'te Balçiçek İlter'e anlattı.
Batum, “Kılıçdaroğlu Diyarbakır’a gittiği zaman, acaba gelecek mi? Başbakan gibi 5000 polisle mi gezecek?” gibi sorular vardı akıllarda..İnsanlar haklı olarak acaba ne oluyor dediler” şeklinde konuştu.
"ERGENEKONCU DEĞİLİM"
Süheyl Batum, Diyarbakır’da kendisi için “Ulusalcı, Ergenekoncu, Kürtlerin haklarını savunmayan bir adam” diye bahsedildiğini de anlattı. Batum iddialarla ilgili şunları söyledi:
“Kesinlikle Ergenekoncu değilim. Bu bir algılatma şekli. Ben 2000 yılında daha bunlar yokken rapor hazırladım TÜSİAD yayınladı. Daha o zaman anayasada Kürtçe konuşma yasağı vardı. Kişilerin Kürtçe konuşabilmeleri, okullarda ders yapılabilmesi yönünde raporum vardı benim.Ama algılattıkları Süheyl Batum Ergenekoncu, özgürlükleri savunmayan biri…”
"GÜNEY'İ KATİL DİYE DEĞİL SANATÇI DİYE ZİYARET ETTİ"
CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, Kılıçdaroğlu’nun Paris’te Yılmaz Güney ve Ahmet kaya’nın mezarlarını ziyaretini de değerlendirdi. Batum, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya ziyaretiyle ilgili tartışmaları da şu şöyle konuştu:
“Yılmaz Güney’i solcu diye vatan haini olarak görebilirisiniz. Bu zamanında Nazım Hikmet’e de yapıldı. Bugün en büyük şair diyoruz. Kılıçdaroğlu’nun oraya gitmesi, ne Güney’in ne Kaya’nın belli konularda aldıkları tavırları desteklemek yönünde değildir. Türkiye bir bütündü. Türkiye’de sanatçıları bu vatan hainidir bu farklıdır diye ayırırsak sonuca varamayız. Ahmet Kaya çok önemli bir sanatçıdır. Teröre karşı benim kabul etmediğim bir yaklaşımı olmuştur.
Biz sanatçılara kızabiliriz hatta yanlış yaptın da diyebiliriz. Ama onlar eğer yurtdışına gidip orada yaşamlarını yitirmişse, bunun önüne geçmemiz gerekir bana göre.
Sayın Kılıçdaroğlu, Yumurtalık hakimini vuran kişiye ah ne güzel vurdu, ben onun mezarına gideyim diye bir şey söylememiştir. Sanatçı kişiliğiyle Yılmaz Güney’in Türkiye’nin gerçeği olduğuna inandığı için gitmiştir..”