BIST 9.921
DOLAR 35,20
EURO 36,65
ALTIN 2.962,02
HABER /  GÜNCEL

Batıl inaçlardan bir türlü kurtulamadık

Merdiven altından geçme, kara kedilere dikkat et uğursuzdur veya üstümden geçme boyum kısa kalacak gibi daha pek çok batıl inanç malesef hala geçerliliğini koruyor...

Abone ol

Halk arasında, kökeni çok eskiye dayanan zararsız ilginç inanışlar, çok sayıda yerde halen geçerliliğini sürdürüyor. Sol kulak çınladığında zengin olunacağına, sağ avuç içi kaşındığında ise para geleceğine inanılıyor. AA muhabirinin Konya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nden derlediği bilgilere göre, toplumlarda bazı rastlantılardan dolayı doğru olduğu düşünülen batıl inanışlar, bugün özellikle kırsal bölgelerde yaygın olarak dilden dile dolaşıyor. Yeni doğan çocuğun kokmaması için tuza yatırılması, sağlıklı olması için toprağa sarılması, parlak olsun diye gözüne limon sıkılması, uzun yolculuklarda ''otobüs tutması'' olarak tabir edilen mide bulantısına karşı benzin içilmesi gibi zararlı inançların yanı sıra ilginç, doğruluğuna yüzde 100 inanılmasa da söylenmeden geçilmeyen inanışlar da bulunuyor. Ölünün evden çıkarılmadan önce üzerinden kedi atlaması durumunda hortlayacağına inanılması, mezarlıkta sigara içilmemesi, çakal uluyunca yere tükürülmesi gerektiği, bu zararsız inanışlar arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra damadın, gerdeğe girmeden önce yanlışlıkla kediye basması durumunda başarısız olacağına, hamur yoğururken dışarı sıçraması halinde misafir geleceğine, parmakların çatırdamasının ise kişinin sağlıklı olduğunu gösterdiğine inanılıyor. ''BURNUN KAŞINDIYSA DAYAK YİYECEKSİN'' Bazı yerlerde burnun kaşınmasının, kişi hakkında dedikodu yapıldığına işaret ettiğine inanılırken, bazı bölgelerde ise burun kaşınmasının kişinin dayak yiyeceğini haber verdiği kabul ediliyor. İnanışlara göre sol kulağın çınlaması zenginliği, sağ kulağın çınlaması ise sağlığı gösterirken, gözün seğirmesi olumsuzluğu, sağ avucun kaşınması para geleceğini, sol avucun kaşınması ise para çıkacağına işaret ediyor. Kişinin, kesilen saçının üzerine basması durumunda baş ağrısı çekeceğine, hamile kadının neye bakarsa doğacak çocuğunun, baktığı şeye benzeyeceği de bu inanışlar arasında yer alıyor. ''SU İÇ HATIRLARSIN'' Sohbet sırasında söyleyeceğini unutan kişiye ''su iç hatırlarsın'' denildiğinde unuttuğu şeyleri hatırlayacağına inanılan Anadolu'da, hatırlayamayan kişinin ise yalan söyleyeceği için unuttuğu düşünülüyor. Halk arasında yaygın olan benzer inanışlardan bazıları şöyle: -Ayak kaşınınca yolculuk var demektir. -Gün dönümünde tarım işleriyle uğraşılmaz, düğün dernek yapılmaz. -Ay hilal halindeyken iki ucu aşağı olursa o ay yağmurlu, yukarı doğru olursa kurak olur. -Arife günü yakını ölen kişi dikiş dikmez. -Akşam soğan yenen yere melekler gelmez. -Ekmek kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür. -Bıçakla ekmek kesilmez, evin bereketi kaçar. -Kapı eşiğinde oturan kişi bekar kalır. -Gökkuşağının altından erkek geçerse kız, kız geçerse erkek olur. -Salı günü düğün yapılmaz. -Cuma günü örgü örülmez, kısmet kaybolur. -Tarlaya ilk tohum, çarşamba günü atılmaz. -Cuma günü ekin ekilmez, bir işe başlanmaz. -Cumartesi günü çamaşır yıkanmaz. -Pazartesi başlanan işler yavaş ilerler. -Bir erkek, iki kızın arasından geçerse köse olur. -Yarım çay içen kadın dul kalır -Ava giden kişiye ''Nereye gidiyorsun?'' diye sorulmaz. Sorulduğu takdirde kişi avlanamaz.