Batık bankacıların Kentbank umudu

BDDK'nın 9 Temmuz 2001'de TMSF'ya devrettiği ve 28 Aralık 2001 tarihinde bankacılık lisansı iptal edilen Kentbank'taki gelişmeler heyecan yarattı.

Hürriyet'te yer alan bir habere göre BDDK'nın bir eski yöneticisi Danıştay'ın aldığı Kentbank kararının davası sona ermemiş olan batık bankalar için bir örnek oluşturabileceğini söyledi. Bu olasılığın gündeme gelmesi, ‘batık banka patronlarına Kentbank piyangosu’ olarak yorumlandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 9 Temmuz 2001'de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devrettiği ve 28 Aralık 2001 tarihinde bankacılık lisansını iptal ederek ortadan kaldırdığı Kentbank'ın yeniden Süzer Grubu'na iade edilmesi diğer batık banka patronları için piyango niteliğine büründü. Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun, Danıştay 10'uncu Dairesi'nin kararına uymayarak, Kentbank'ın TMSF'ye devrini haksız uygulama olarak değerlendirmesi bankacılık kesiminde ve hukukçular arasında tartışmalara neden oldu. ÖRNEK OLUR BDDK'dan ayrılmış eski bir yönetici, Kentbank'ın sahibi Süzer Grubu gibi Danıştay'da dava açmış ve bu dava henüz sonuçlanmamış bankalar için, Kentbank olayının bir örnek teşkil edebileceğini söyledi. Danıştay 10'uncu Dairesi'nde BDDK lehine karar alındğını hatırlatan aynı yönetici, ‘‘Şimdi BDDK bir tashihi karar talep edecektir. Ancak eğer Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun aldığı karar değişmezse, henüz davası sonuçlanmamış olan gruplar için Kentbank olayı bir örnek teşkil edebilir’’ dedi. ÇOK GEÇ KARAR BDDK'nın uzun süredir batık bankalarla ilgili mahkeme kararlarının 90 gün içinde alınmasının en doğru hareket olacağını savunduğunu kaydeden eski BDDK yöneticisi, ‘‘Kentbank örneğindeki gibi 2.5 yıl sonra alınmış bir kararın hiçbir anlamı yok. Bu olay herkesi aşıyor’’ yorumunda bulundu. Aynı yönetici, mevcut şartlarla, bankalara el konulduğu günlerdeki şartların aynı olmadığının da altını çizdi. ‘‘O günlerde, o günler için doğru şekliyle alınmış, günün şartlarına, ekonominin koşullarına uygun kararları bugün yargılamak doğru değil’’ diyen eski BDDK yöneticisi sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Bu kadar geç karar alınınca değişen koşullar altında karar alıyorsunuz. Şimdi o tarihlerde bu bankalara el konulma kararı alınmamış olsaydı, bugün ekonomi bu düzeyde olur muydu? Bu belli mi? Bugün oluşan olumlu tablonun ne kadarı geçmişte alınmış bu kararların etkisiyle oluşmuş. Bu belli mi? Maalesef bu konu artık BDDK yetkililerini, bağımsız yargıyı aşmış durumda.’’ BDDK'da kişisel iflas korkusu Danıştay'ın Kentbank'ı Süzer Grubu'na iade etme kararı sornrasında, Süzer Grubu'nun bir dizi tazminat davası açması gündeme geldi. Bazı kaynaklar, Süzergrubu'nun 300-400 milyon dolar düzeyinde tazminat almayı hakedebileceğini ileri sürdü. Bu ihtimalin gerçekleşmesi halinde Süzer Grubu'na tazminat ödeyecek olan kamu kuruluşlarının daha sonra batık bankaları TMSF'ye devreden kararların altında imzası bulunanlar aleyhine tazminat davası açabilecekleri de iddia edildi. Bu durumda, aralarında BDDK eski Başkanı Engin Akçakoca'nın da bulunduğu bütün BDDK yöneticileriyle, Kentbank kararında katkısı bulunanların kişisel iflasının gündeme gelebileceği vurgulandı.