BIST 9.743
DOLAR 35,18
EURO 36,82
ALTIN 2.978,80
HABER /  DÜNYA

Batı Şeria'daki çatışmada 1 kişi öldü

Kudüs'te sükunet, Batı Şeria'da çatışma: 1 ölü

Abone ol

Filistin için tarihi önem taşıyan Birleşmiş Milletler başvurusu öncesi gergin bir bekleyişin sürdüğü Kudüs sakin bir gün geçirirken, Batı Şeria'da ise bugün çatışmalar vardı. Küçük bir grubun Eski Kent'in Şam Kapısı önünde Cuma namazı kılarak sessizce dağıldığı Kudüs'ün aksine Filistin Yönetimi'nin bulunduğu Ramallah'ta ise sıcak saatler yaşandı.

Kudüs'ten Ramallah'a giden yoldaki tek kontrol noktası olan Kalendiya'da Filistinli gençler İsrail askerleri ile çatıştı. Kendilerine taş ve sopa fırlatan Filistinli gençlere İsrail askerleri ses bombası ve göz yaşartıcı bomba ile cevap verdi. Aralarında gazetecilerin de bulunduğu bazı kişiler gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı.

Batı Şeria'daki Nablus şehrinin güneyindeki Kusra köyünde ise bir Filistinlinin, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu öldüğü belirtildi. Filistinli köylüler ile İsrailli yerleşimciler arasında çıkan arbedeye müdahale eden İsrail askerinin öldürdüğü kişinin Essam Kemal Badran olduğu açıklandı. İsrail ordusu ise olayı araştırdığını açıkladı. Görgü tanıkları olayların 200 kadar yerleşimcinin Filistinlilere ait ağaçları yakmaya başlaması, Filistinlilerin de taş atarak cevap vermesiyle başladığını belirtti. Olayda yaralanan bir kişinin ise hastaneye kaldırıldığı aktarıldı.

BM BAŞVURUSU ABBAS'IN PUANINI ARTIRDI

Kalendiya'da İsrail askerlerine taş fırlatan Filistinli gençler, BM'ye yapacakları başvuruya hem ABD hem de İsrail'in karşı çıkmasından dolayı gösteri düzenlediklerini belirtirken, BM'ye yapacak başvuru Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Ramallah'ta puanını daha da artırmış görünüyor.

Daha önce başta Hamas grubu olmak üzere Abbas'ı Batı yanlısı politika izlemek ve Batı'nın çıkarlarına hizmet etmekle suçlayan bazı Filistinliler, Abbas'ın başvuru konusunda geri adım atmamasını takdirler karşıladıklarını belirtiyor.

Her ne kadar Filistinlilere kısa vadede bağımsız bir devlet sağlaması mümkün gözükmese de Abbas'ın BM başvurusunda geri adım atmaması, Arap Baharı'ndan etkilenmiş olmaları muhtemel gençleri de tatmin etmiş gözüküyor. Bu yüzden Abbas'ın statükoyu sürdürmesinin zor olduğu açıkça görülüyor.

Washington'u ve bazı Avrupa ülkelerine karşısına alan Abbas ve yardımcıları, İsrail ve Filistinlilerin sürekli birbirlerini suçlamalarıyla geçen müzakere dönemlerini ve yıllardır süren statükoyu ve çıkmazı sona erdirmek istiyor.

Batı Şeria'da son bir hafta içerisinde yapılan kamuoyu yoklamaları da Abbas'ın imajının düzelmiş olduğunu gösteriyor. Abbas, ABD'nin baskısına rağmen başvuruyu yapacaklarını belirtmişti. Ancak Abbas'ın neden doğrudan BM Genel Kurulu'na başvuruda bulunmadığı bilinmese de bunun bir son koz olabileceği düşünülüyor.

Abbas'ın yapacağı başvuruların, kabul edilmese bile Arap dünyasını karşısına alan ABD ve İsrail'e karşı elini güçlendireceği düşünülüyor. Hem İsrail hem de ABD'nin daha zayıf bir şekilde görüşme masasına oturabileceği belirtiliyor.

Öte yandan Abbas'ın BM Güvenlik Konseyi'ne de başvuruda bulunma imkanı bulunuyor. Ancak konsey önce başvuruyu değerlendirmeye alıyor ve bu süreç haftalar sürebiliyor. Filistinliler, normal prosedür neyse onun uygulanmasını istiyor. Bununla birlikte 15 üyeli konseyde en az 9 üyenin oy vermesi gerekiyor. Ayrıca daimi üye ABD Filistin Devleti'ni zaten veto edeceğini daha önce açıklamıştı.

Abbas'ın sürecin uzaması halinde elindeki son kozu da oynayarak BM Genel Kurulu'na gideceği ya da Filistin Yönetimi'ni lağvedebileceği ifade ediliyor. 1990'larda kurulan yönetimin lağvedilmesi hem Amerika'nın politikalarının tamamen başarısızlığa uğramasına hem de 4 milyon Filistinlinin sorumluluğunun İsrail'e kalmasına sebep olabilecek.