Türkiye ile AB müzakereleri için sunulan çerçeve belgesi Avrupa basınında geniş yer buldu. Gazeteler ‘Türkiye’yi zor bir sürecin beklediği’ konusunda birleş
Abone olİngiliz Daily Telegraph, Komisyon’da yaşanan tartışmaları vurgulayarak, “Türkiye Avrupa’yı böldü” diyor.
Independent, “AB Türkiye için kapıyı açık tuttu ama zorlu görüşmeler öngörüsünde bulundu” derken, Guardian da “Belge, Türkiye’nin umutlarını canlı tutuyor” diyor.
‘TAM DEĞİL İMTİYAZLI ÜYELİK’
Almanya’dan Die Welt, Avrupa Komisyonu’nun açıkladığı çerçevenin tam üyelik değil, imtiyazlı ortaklık önerdiğini savunuyor. Gazete, belgede “şüphecilik ve müsamahasızlık” gördüğünü belirtiyor ve “Belgenin ilk cümlesinde bu süreçte başarı veya başarısızlıkta tüm sorumluluğun Türkiye’ye ait olduğunun belirtilmesi kazara olmuş bir şey değil. Aslında bu, imtiyazlı ortaklığa giden bir yol. Şimdi bunu müzakere belgelerine de bir alternatif olarak yerleştirmek 25 üye ülkeye kaldı” deniyor.
‘HEYECAN BUHARLAŞTI’
Berliner Zeitung, “Türkiye’nin üyeliği konusunda biraz heyecan yaşandıysa da, bu son haftalarda tamamen buharlaştı” diyor. “Bir anayasa ve bir bütçe olmadan bu kadar ciddi bir genişleme düşünülmemeli” görüşünü savunan gazete, “Birlik ikinci adımı ilkinden önce atmamalı, bu süreci sonra frenleyeceğine, bunu şimdiden yapmalı” ifadelerini kullanıyor.
‘TÜRKİYE’YE KARŞI DÜRÜST OLUNSUN’
Türkiye’nin üyeliğinin sık sık eleştirildiği Avusturya’nın Der Standard gazetesi de, birliğe Türkiye’ye karşı dürüst olma çağrısı yapıyor. “Türkiye’yi üye olarak kabul etmek istenmiyorsa bu, görüşmeler başlamadan şimdi söylenmeli. Hem Türkiye’ye hem de üye ülkelerin halklarına karşı dürüsrt olmak için bu durum bir an önce açıklığa kavuşturulmalı.”
Avusturya’dan Die Presse, Komisyon’un açıklamasını bir “dil cambazlığı” olarak ifade ediyor, müstakbel bir ortağa böyle davranılamayacağını söylüyor.
İngiliz Times’a göre belgede birliğin Türkiye’yi sindirebilme kapasitesinden söz edilmesi, Türkiye önünde “yeni bir engel”.
‘EN AĞIR KOŞULLAR TÜRKLERE’
Financial Times da, Türkiye’nin şimdiye dek birliğe katılmak için bir adaya sunulan en ağır koşullarla yüzleşeceğini belirten gazete, çerçeve belgesi hükümetlere sunulduğunda üzerinde daha da olumsuz değişiklikler yapılabileceği tahmininde bulunuyor. Avrupalı liderleri sözlerini tutmaya çağıran gazete, “Aksi bir durum ne dürüstçe, ne de ileri görüşlü bir karar olur” diyor.
“Genişlemenin stratejik gerekçeleri değişmedi. Sadece liderlik krizi suyüzüne çıktı. Avrupalı siyasetçiler popüler olmayan Avrupa meseleleri karşısında devreye girmektense Brüksel’i suçlamayı tercih ediyor. Bu durum ise hem Avrupa da hem de Türkiye’de popülist ve milliyetçi demagogların desteğini genişletiyor.”
KARTLAR TÜRKİYE’NİN ALEYHİNDE
Financial Times’ta yazan Quentin Peel de “açılan kartlar Türkiye’nin aleyhinde” diyor:
“Zavallı Türkiye... Bekleme odasında 42 yıl geçirdikten sonra, müzakerelere başlamak için harhalde daha kötü bir zaman olamazdı. Dün büyük eziyetler sonunda, süreçte bir ufak adım daha atıldı. Ama ortam düşünülürse artık çerçeve belgesinin onay almasına bile kesin gözle bakılamayabilir. İlk kez bir adayla müzakereler kasten yerleştirilmiş olan bir açık uçluluk ifadesi eşliğinde başlıyor”.
Fransa ve Hollanda referandumlarına ‘hayır’ yanıtı verilmesinde gerekçenin temelde Türkiye hakkında olmadığının altını çizen Peel, “Şimdi Türkiye’de de rahatsızlık ve artan bir milliyetçilik söylemi var” diyor.
“Üyelerin Türkiye’nin girmesini istemedikleri için giriş engellerini süreki yükselttikleri korkusu var. Ama müzakereler ilerledikçe Türkiye’nin milli haysiyetini kırıcı algılanacak durumlar artacak. Kıbrıs hassas bir konu, Türkiye’nin Kıbrıs’ta askeri oldukça birliğe girmesi düşünülemez. Çekilme ise milli bir yenilgi olarak görülür. Bir diğer tehlikeli talep Türkiye’nin Ermenistan sınırını açması ve 1915’teki olaylarla ilgili suçlamaları objektif biçimde araştırması olacak”. Peel, “Avrupalı liderler gerçekten Türkiye’nin üyeliği konusunda samimiyse, sokağa çıkıp bu fikri seçmenlerine de satmalılar. Ama bu sorumluluğu haleflerine bırakmaları tehlikesi var” yorumunu yaptı.
‘REFERANDUMLAR LİDERLERİN İŞİNE GELDİ’
İsveç’ten Dagens Nyheter de, Türkiye’ye direnmek için Fransa ve Holanda’daki referandumları öne sürmenin pek çok Avrupa liderinin işine geldiğini savunuyor.
Kaynak: