İstanbul'dan Kabe'ye "Başörtüsüne Özgürlük" istemek için yürüyüş başlatan Ashab-ı Yürüyen Grubu, Suudi Arabistan vizeleri bulunmadığı için dönmek zorunda kaldı.
Abone olMehmet Turmak, Yasemin Turmak, Emine Bal, Rasim Yılmaz, Ahmet Kazgan, İsmet Erdivan, Hacer Aktaş ve Hasan Çiftçi'den oluşan Ashab-ı Yürüyen Grubu, Gaziantep üzerinden Kilis'e geldi. Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye, buradan da Suudi Arabistan'a geçmek isteyen grubun yürüyüşü, Suudi Arabistan vizeleri bulunmadığı için Kilis'te sona erdi. Ashab-ı Yürüyen Grubu adına açıklama yapan Mehmet Turmak, "Bizler 22 Ekim 2004 tarihinde Şanlıurfa'dan, Mümin kadınlara yapılan zulüm ve baskıları protesto etmek için yollara düştük. Ankara'ya kadar yürüdük. Buradan da İstanbul'a geçiş yaptık. İstanbul'dan 8 Temmuz tarihinde yola çıktık. Yürüyerek bugün Kilis'e giriş yaptık. Başörtüsünün önünde hukuki engel olmamasına rağmen birkaç rektörün ideolojik davranıp Allah'ın başörtüsü emrini yok saymaya çalışması düşündürücüdür. Başörtüsü siyasi simge değil, Mümin kadınların simgesidir ve Allah'ın emri olduğu ayet ve hadislerle sabittir" dedi. Suriye ve Ürdün vizelerini aldıklarını belirten Turmak, "Suudi Arabistan vizemiz olmadığı için Kilis'ten Ankara'ya karayolu ile dönüş yapacağız. Suudi Arabistan vizesini aldıktan sonra Kilis'te bıraktığımız yürüyüşü, Suriye üzerinden Ürdün'e, oradan da Suudi Arabistan'ın Mekke kentine kadar devam ettireceğiz" diye konuştu. Grup üyesi Emine Bal ise, yürüyüşe başladıklarından beri olumlu tepkiler aldıklarını belirterek, "Haklımız hak aramaya geldiği zaman pasif oluyor. İnsanlar tepkilerini kamera önünde veya toplum içinde dile getiremiyorlar. Yıllardır başörtüsü yasağının kaldırılması için direniyoruz. Sesimizi hiçbir zaman duyuramadık. Başörtüsü konusunda Türkiye'de hukuk tükenmiş durumda. Belki de bilinçli olarak yapılıyor" dedi. Ashab-ı Yürüyenler Grubu Kilis il merkezine geldikten sonra bir süre dinlendi ve daha sonra karayolu ile Ankara'ya hareket etti.