Cumhurbaşkanlığının himayesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kudüs Platformu’nun organizasyonunda düzenlenen 'Uluslararası Zeytin Dağı Barış Ödülleri Töreni' ve 'Kudüs'ün Son Yüzyılı' belgeselinin galası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti.
Abone olİslam’ın kutsal şehirlerinden Kudüs’ün simgelerinden Zeytin Dağı’nın adını taşıyan, 'Uluslararası Zeytin Dağı Barış Ödülleri Töreni' ile 'Kudüs'ün Son Yüzyılı' belgeselinin galası, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı.
Ödül törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, Kudüs Platformu Başkanı Belkıs İbrahimhakkıoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak katıldı.
Bu yıl ilki gerçekleştirilen ödül töreninde; Filistin’in bağımsızlık mücadelesini Hanzala karakteriyle tüm dünyaya duyuran Naci el Ali'ye, Endonezya'da Filistinli kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalar yapan Adara Relief International adlı sivil toplum örgütünün kurucusu aktivist Nur Fitri Taher’e, 24 yaşındayken İsrail devleti görevlilerince zırhlı buldozerle ezilerek katledilen Rachel Corrie'ye ve Batı Şeria'daki insan hakları ihlallerine yönelik farkındalığı artırmak için ülkesi İsveç'ten Kudüs’e yürüyen Benjamin Ladraa’ya 'Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülü' verildi.
Aktivist Benjamin Ladraa’ya ödülünü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal takdim etti. Ödüle layık görüldüğü için teşekkür eden Benjamin Ladraa, “Adalete inanıyorum. İnsan onurunun önemine inanıyorum. Bir işgal varken, çocuklar hapsedilirken, insanlar barışçıl gösterilerde vurulurken biz nasıl aktivist olmayalım? Filistin'de gördüklerimden sonra ülkeme döndüğümde bir süre ağlamaya devam ettim ve ne yapabileceğim konusunda düşünmeye başladım” dedi.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, insanlığın geleceğini Filistin ve Kudüs meselesinde verdiği imtihanda elde edeceği neticenin belirleyeceğini belirterek, “Şayet bu imtihandan alnımızın akıyla çıkabilirsek insanlık olarak geleceğimize güvenle ve umutla bakabiliriz. Tam tersi olursa o zaman hakların, özgürlüklerin, ahlaki ve vicdani tüm ölçülerin olmadığı veya ortadan kalktığı, zulmün hakim olduğu karanlık bir gelecek bizi bekliyor demektir” diye konuştu.
“Biz insanlığın özellikle barış merkezi olması gereken Filistin'in ve Kudüs'ün adını zulümle yan yana yazan İsrail yönetiminden iki cihanda da davacı olacağız” ifadesini kullanan Erdoğan, Kudüs Platformu'nun kadınların öncülüğünde kurulduğunu, Filistin davasının kadınların da omuz vermesiyle yükseleceğini ve zafere ulaşacağını dile getirdi.