Başkan Türel: “Halktan niye korkuyorsunuz”

Elmalı’da proje tanıtım toplantısında halka seslenen Başkan Menderes Türel,”16 Nisan’da omuzlarındaki yüklerden ve ayağındaki bağlardan kurtulmuş daha güçlü bir Türkiye için sandık başına gideceğiz.

Halkımız bilir, halkımıza soralım dediğimizde mecliste neredeyse kan gövdeyi yine götürüyordu. Halktan niye korkuyorsunuz siz. Çare halk. İstikrarsız dönemlerin 15 aylık hükümetlerin, koalisyon dönemlerinin, çift başlılığın faturasını hep bu halk ödedi. Şimdi bunlar olmasın diye bu sistemi getiriyoruz” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Elmalı’da terminal ve cadde düzenleme projelerini tanıttı. Zümrütova, Yuva, Salur mahallelerini de ziyaret eden Türel, referandumu anlattı. Her geçen gün gelişen Elmalı’ya güzel caddelerin, modern terminalin yakışacağını belirten Başkan Türel, “Hükümet Caddesi ve Antalya Caddesi bambaşka bir görünüme kavuşacak. Muhteşem, modern bir otogar Elmalı’ya çok yakışacak. 3 yıldır bu projeler için çalışıyoruz. İhalesini daha bu yaz aylarında yapabileceğiz. Bir hizmetin ne kadar zor olduğunun en güzel göstergesi işte bu projeler. Bir projede 24 tane kamu kurumunun olumlu görüşünün alınmasını gereken hususlar olabiliyor. Bunları şunun için anlatıyorum, Türkiye’de 93 senelik Cumhuriyet tarihi boyunca tam 65 hükümet kurulmuş. Ortalama bir hükümetin ömrü 15 ay. Sizlere soruyorum 15 ayda bir hükümet ne yapar? Türkiye’de tek başına iktidarlar döneminde koalisyon dönemlerine göre tam iki misli fazla büyümüş, zenginleşmişiz. Demek ki bu koalisyonlardan bize fayda gelmemiş. O yüzden bu koalisyon dönemlerini geride bırakmamız lazım. Bu koalisyon dönemlerini geride bırakıyorken istikrarlı hükümetlerin, en az 4-5 sene boyunca hizmet edecek hükümetlerin kurulduğu bir döneme adım atmamız lazım. İstikrar olunca hizmet geliyor. Koalisyon olmayınca Türkiye zenginleşiyor” diye konuştu. 

ELMALI’YA 70 MİLYONLUK YATIRIM

Elmalı’ya söz konusu hizmetleri Büyükşehir Yasası sayesine yapabildiklerini anlatan Türel şunları söyledi: “Ümit Başkanımızla elele vererek kurumsal bir güçlenmeyi sağladığımız için bu hizmetleri yapabiliyoruz. Eskiden Büyükşehirler buralarda hizmet yapma imkânına sahip değildi. 3 senedir bu imkan var. Ben bu işin dertlisi olarak Ankara’da milletvekilliğim döneminde bu yasayı çıkmak için canımı dişime taktım. İlk dönemimde Yuva’da bir asfalt döktüm diye neredeyse beni hapse atıyorlardı. Neymiş sınırların dışında hizmet etmişim. Yasal engeller buralara hizmet imkanımızı önlüyordu. İşte milletvekiliyken Büyükşehir Yasası’nı gerçekleştirdik. Bugün hayır diyenler o gün de bu yasaya hayır demişti. Bölünme, parçalanma yasası, eyalet sistemi getiriyor, dediler. 3 yıldır bölündük, parçalandık mı? Aksine hizmetler bereketiyle geliyor. İl Özel İdare döneminde Antalya’nın tüm ilçe ve köylerine bir yılda yapılan yatırım 10 milyon iken, bizim sadece Elmalı’ya 3 yılda yaptığımız yatırım 70 milyon lira. Sadece alt yapıya 25 milyon harcamışız. Bu Büyükşehir Yasası sayesinde, sizlerin duaları destekleri ile oldu.”

HAYIR DİYEREK ÜLKENİN ÖNÜNÜ KESMEYE ÇALIŞIYORLAR

Ülkede ne zaman iyi bir şey yapmak isteseler birilerinin hep hayır dediğine dikkat çeken Başkan Türel, “Denizin altından tünel yapacağız dedik, hayır dediler. 3. havaalanını yapacağız dedik, dünyanın en büyük havaalanı, hayır dediler. Niye? Çünkü biz o havaalanını yaparsak Almanya’daki uçak şirketlerinin çoğu iflas edecek dert bu. Bunların hepsinin hayırında bir hesap var. Ama bizim hayrımızda millete faydalı hizmet var. Aradaki fark bu. Biz hayırlı hizmetler vermek için çalışıyoruz, bunlar hayır diyerek memleketin önünü kesmeye çalışıyorlar. Fark bu” dedi. 

HALKTAN NİYE KORKUYORSUNUZ

16 Nisan’da da omuzlarındaki yüklerden, ayağındaki bağlardan kurtulmuş daha güçlü bir devlet için halkın sandık başına gideceğini vurgulayan Türel şunları aktardı: “Halkımız bilir diyoruz ama halka soralım dediğimizde de yine mecliste neredeyse kan gövdeyi yine götürüyor. Halktan niye korkuyorsunuz siz. Çare halk. Demokrasi ise artık direksiyonda halk var. İşte istikrarsız dönemlerin 15 aylık hükümetlerin, koalisyon dönemlerinin, çift başlılığın faturasını hep bu halka ödettiniz. Şimdi bunlar olmasın diye bu sistemleri getiriyoruz. Artık koalisyon dönemleri inşallah mazide kalıyor. Ama toplumsal uzlaşma olacak. Çünkü halk yüzde 50’nin üzerinde bir uzlaşma ile cumhurbaşkanını seçmek zorunda. İstikrar gerekli. Artık öyle pazarlıklarla hükümetler kurulmayacak. Gelen 5 sene hizmet edecek beğenirseniz devam diyeceksiniz. Beğenmezseniz güle güle diyeceksiniz. İşte Antalya bunu en güzel şekilde yaşadı. 2004-2009 arasında ilk dönemimde Antalya’yı şantiyeye dönüştürdük. Birçok hizmet kazandırdık. Seçimde farklı bir arayış oldu, halkımız farklı bir tercihte bulundu. Biz görevden ayrıldıktan sonraki 5 yılda bir çivi çakamadılar. Ama ne oldu? Halk dedi ki umduğumuz dağlara kar yağdı, hadi arkadaş sana güle güle. Çalışmayanların pasaportunu eline verdi, evine gönderdi. Menderes Türel yeniden iş başı dedi. Şimdi işte cumhurbaşkanlarını halkımız bu yüzden seçiyor. En fazla iki dönem görev yapabilecekler.”

KAVGALARIN FATURASINI HALK ÖDEDİ

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle devlet yönetimindeki çift başlılığın biteceğini, kavgaların sona ereceğinin altını çizen Başkan Menderes Türel, Türk siyasi tarihinde Özal-Demirel, Demirel-Tansu Çiller, Ecevit- Ahmet Necdet Sezer arasında yaşanan kavgaları örnek vererek, bu kavgaların faturasını hep halkın ödediğini hatırlattı. Referandumla Türkiye’yi yeni bir hükümet modeline taşımak istediklerini söyleyen Türel, bunun yalanlarla sulandırılmaya çalışıldığını belirterek, “Tek adamlık, diktatörlük geliyor diyorlar. Soruyorum dünyanın hangi ülkesinde diktatörleri halk seçiyor. Hangi diktatör beni en fazla iki kez seçin diyor. Hangi diktatör kendisinin daha kolay yargılanmasını ve soruşturulmasını kolaylaştırır. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanlarının yargılanması teknik olarak mümkün değil. Yargılanamamış da. Ama şimdi meclisin yüzde 66’sı evet desin, kırmızı ışıkta geçmekten bile yargılanabilir hale geliyor” diye konuştu. 

TEK ADAM MİLLETİN KENDİSİ

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, milletin tek adam olduğu bir sistem olduğunu kaydeden Başkan Türel, şunları ifade etti: “Bu millete güvenmeyenler hep uzaktan kumanda sistemi gitmişler. Aman millet yanlış yaparsa kumanda uzaktan elimizde olsun kontrol edelim demişler. Onun adı da vesayet demokrasisi zaten. O kumandalar başka ülkelerin elinde. Biz direksiyonda millet var zannediyoruz ama o kumandalarla başka ülkeler arkadan bizi idare etmişler. O yüzden aldık o uzaktan kumandaları şimdi milletin eline verdik. Millet direksiyonun başında. Bunu daha da güçlendirmemiz lazım. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir diyorsak o zaman uzaktan kumanda sadece ve sadece millette olur. O direksiyonu sadece gerçek demokrasilerde millet yönetir. Ama böyle bir referandumu millete götürelim dediğimizde, meclisin içini Teksas’a çeviriyorlar. Millete gitmekten neden korkuyorsunuz? Biz bu millete inanıyoruz, güveniyoruz. Biz bu millet ne derse doğru söyler diyoruz, ne eylerse güzel eyler diyoruz. Ama bu güveni olmayanlar senelerdir bu milleti korkutarak yönetmeye çalışıyorlar.” 

YALAN DOLANLA KANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR

Daha güçlü bir Türkiye için evet dediklerini belirten Türel, şöyle devam etti: “Diyoruz ki şimdi daha hızlı koşacağız. Biz milletimize projelerle, umut vaat ederek geliyoruz, bu millette korku senaryolarını yutmuyor, bugüne kadar yutmadı. Bundan sonrada yutmayacak inşallah.
Vay efendim Cumhuriyet elden gidiyormuş, laiklik elden gidiyormuş. Ben bu lafları Büyükşehir Yasası çıkıyorken de duymuştum. Rejim değişiyor dediler hiçbir şey olmadı işte.
Hep aynı yalanlar. Lokantaları kapatacaklar, muhtarlıklar kapatacaklar yalanları atıyorlar. İşte muhtarlarımız burada daha dün sosyal haklarını Sayın Cumhurbaşkanımızın çıkarttığı kanun ve kararnamelerle imzaladık. Biz bunları kapatacak olsak niye bu hakları verelim. 15 bin muhtarımızı Cumhurbaşkanımız Külliyede ağırladı. Bu muhtarlıkları kapatacak insan onlara milletin evini açar mı? Yalan dolanlarla halkı kandırmaya çalışıyorlar.”

UÇAK HIZINDA KALKIŞA GEÇECEĞİZ

16 Nisan’ın Türkiye’nin adeta uçak hızı ile kalkışa geçeceği günün adı olduğunu söyleyen Başkan Menderes Türel, “Büyük hedeflerimiz var diyoruz. Diyorlar ki Cumhuriyet elden gidiyor. Cumhuriyet nereye gidiyor? Cumhuriyet gidiyor ama 100’üncü senesinde dünyanın 10’uncu, Avrupa’nın 3’üncü büyük devleti olmaya gidiyor. Biz Cumhuriyetten geçinenlerden hiç olmadık. Biz cumhuriyeti muasır medeniyetler çizgisine taşımak için eserlerle Cumhuriyete hizmet edenlerden olduk. İşte hedef 2023” dedi. 

UZAKTAN KUMANDA İLE YÖNETECEKLERİ TÜRKİYE İSTİYORLAR 

Almanya’nın, Hollanda’nın, İsviçre’nin medyalarında sürekli hayır kampanyası yapıldığına işaret eden Türel, “Türkiye zenginleşsin diye mi hayır propagandası yapıyorlar. Dertleri belli onlar eskiden uzaktan kumanda ile yönettikleri Türkiye’yi arıyorlar. Acaba biz bu milletten kumandayı alır yine arkadan Türkiye’yi yönetebilir miyiz hevesindeler. Ama millet artık her şeyin farkında, millet direksiyonda, Allah’ın izni ile bu millet 16 Nisan’da tam olarak direksiyona geçecek ve bunların hiçbirisine fırsat vermeyecek inşallah. Peki, bu dağdaki teröristler niye hayır diyor. Kandil de, İmralı da bütün teröristeler hayır kampanyasın yapıyor. Onlar acaba bu ülke bölünmesin parçalanmasın diye mi hayır kampanyası yapıyor. Çünkü başlarına geçekleri biliyorlar. Şimdi o askerimizin, polisimizin içinde ki hainleri temizledik daha da temizliyoruz. Şimdi bakın çok daha güçlü bu mücadeleyi veriyoruz. Hepsini inlerinde bertaraf ediyoruz. Neden hayır diyor. Çünkü yakında Kandili de başlarına geçireceğiz evvel Alla, başlarına gelecekleri bildikleri için hayır diye yırtınıyorlar” şeklinde konuştu. 

HAYIR DİYEN VATANDAŞLARIMIZ KİMİ SEVİNDİRECEKLERİNİ BİR DÜŞÜNSÜN

Geçen hafta Avrupa Konseyi’nde yaşadıklarını Elmalılılarla paylaşan Başkan Türel, şunları anlattı: “Avrupa Konseyi’nde Milli Heyet Başkanıyım. HDP’li belediye başkanların tutuklanması ve kayyum atanmasıyla ilgili rapor görüşülecekti. Oradaki manzarayı görseniz, kendinizi tutamazsınız. Avrupalılar belediyenin resmi aracıyla canlı bomba eylemi yaptırmış belediye başkanlarını, belediyenin araçlarıyla çukur kazıp içeriye asker polis giremesin teröristin peşinden koşanları neredeyse kahraman ilan edecekler. Yazıklar olsun. Ben ne zaman konuşmaya başladım arkamdan birileri laf atıp duruyor. Yalan, yuh diyorlar, kahkahalar atıyorlar. Akılları sıra benim dikkatimi dağıtacaklar konuşamayayım diye. Bu kardeşiniz de Türkiye Büyük Millet Meclisi gördü öyle laf atmalarla pek yılmaz. Bu mevzularda bildiğimizi söyledik evvel Allah. Sonra oturdum yerime bir baktım kim bunlar diye arka sırama dibime girmişler. Bir taraftan da beni kaydediyorlar telefona. Meclis başkanı da ben konuşuyorken lütfen cep telefonlarınızla kayıt yapmayın diyor. O da İskandinav bir ülkenin başkanı. İşaret fişekleri poşularını boyunlarına gelmişler oraya, yani ya terör örgütünün yandaşı ya sempatizanı ya da teröristin ta kendisi. Ha bizim ülkemizin bakanlarını oraya sokmayacağız diye yırtınıyorlar. Atlarıyla itleriyle bizim milletimizin üstüne saldıracak kadar alçak bir hale geliyorlar ama teröristler Avrupa Konseyi’nin Genel Kurulu’nun göbeğinde cirit atıyor, yazıklar olsun. Çıkıyorken bir tanesi yanıma geldi, dedi ki ‘Bugün Avrupa Konseyi hayır dedi sizi çok üzdük, 16 Nisan’da da Türkiye hayır dediğinde sizi bir daha üzeceğiz. Biz sevineceğiz siz üzüleceksiniz’ dedi. Biz Allah’tan başka kimseden korkmayız. Ben de döndüm dedim ki bak kardeşim ben sana bir şey söyleyeyim, bu büyük millet, bu aziz millet Kurtuluş Savaşı Destanını, Çanakkale Destanını, 15 Temmuz Destanını yazdı. Bekleyin az kaldı 16 Nisan destanı geliyor. İnşallah sandıklardan evet çıkacak siz teröristler üzüleceksiniz. Türk milleti sevinecek dedim. Dolayısıyla hayır diyecek vatandaşlarımız kimleri sevindireceğini iyi düşünerek sandık başında iyi karar versin. Bizim herkesin kararına saygımız var” 

Türel sözlerini şöyle tamamladı: " 16 Nisan’da çocuklarımıza daha iyi bir gelecek Bırakacak bu ülkeyi çok daha hızlı kalkındıracak bir hükümet sistemi için sandık başındayız. O yüzden hep birlikte güçlü bir evet diyelim ki şu dağdaki teröristler tir tir titresin. Mesele bir memleket meselesidir. O yüzden kararımız evet”.