Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Altın Nota Beste Yarışması’nın kazananları belli oldu.
Abone olSözlerini Hüseyin Balkancı’nın yazdığı Cengizhan Sönmez’in bestelediği “Bembeyaz Gel” adlı eser birinciliği elde etti.Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Gelin hep birlikte Antalya’yı müziğin de başkenti yapalım” dedi.
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın bu yıl ikincisini düzenlediği Altın Nota Beste Yarışması’nda ödül heyecanı yaşandı. Yarışmaya katılan 333 eser arasından,sözlerini Hüseyin Balkancı’nın yazdığı Cengizhan Sönmez’in bestelediği “Bembeyaz Gel” adlı eser birinci; Refa Ateş’in yazdığı, Şahin Çangal’ın bestelediği “Sen Yoksun Yanımda” adlı eser ikinci; söz ve bestesi Tahsin Çolak’a ait “Yıllar Var Ki Yüreğimde” adlı eseri ise üçüncü oldu. Kalan 7 eser ise mansiyon ödülü aldı.Birinci eser 4 bin, ikinci eser 3 bin 500, üçüncü eser 3 bin liralık ödülün de sahibi oldu. Kalan 7 eserede 2’şer bin lira mansiyon ödül verildi.
Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’nda düzenlenen ödül törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Tarım Orman ve Köyişleri eski Bakanı İlker Tuncay,Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Zülfü Çelik,ünlü bestekar Amir Ateş, siyasiler, bürokratlar, sanatçılar ve çok sayıda sanatsever katıldı.
HER SENE DAHA İYİYE TAŞIYACAĞIZ
Türk Sanat Müziği'ne özgün ve nitelikli eserler kazandırarak, yeni bestecilerin yetişmesine katkı sağlamak amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Altın Nota Beste Yarışması’nın ödül töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, projenin ilk ortaya çıkış hikayesini sanatseverlerle paylaştı. Türel, “Biraz geriye sarıp şöyle 2 sene öncesine gittiğimizde çok kıymetli hocamız, üstadımız Turhan Taşan hocamız, Şafak Nur hanım ile birlikte bana bu projeyi anlattıklarında karar vermem için herhalde bir 5 saniye bile geçmedi. Böyle bir projeyi derhal Antalya’da uygulamak istediğimizi ve bununla ilgili ne yapılması gerekiyorsa bununla ilgili elimden gelen her türlü desteği vereceğimi ifade etmiştim. Geçen sene birincisiydi, gelenekselleşecek inşallah. Bu sene ikincisini düzenliyoruz. Bu tip organizasyonların her birisi bir önceki seneden daha iyi olur. Her sene daha iyiye taşıyacağız. Emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyorum” diye konuştu.
EN BÜYÜK KUVVET KÜLTÜRDÜR
Antalya’da pek çok sanatsal ve kültürel faaliyetlerde bulunduklarını ifade eden Başkan Türel, kültür ve müzik zenginliğinin önemine şu sözlerle vurgu yaptı: “Büyükşehir Belediyesi, Antalya’ya yeni eserler ve değerler kazandırmak için gece gündüz çalışıyor. Bu yeniliklerden de büyük bir gurur duyuyor. Birçok alanda yatırımlar yapıyor ve eserler ortaya çıkartıyoruz ama en önemli eserleri kültür ve sanat alanında veriyoruz. Kent Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi, film ve piyano festivalleri, yine ilk kez şahsıma nasip oldu Şehir Tiyatrolarını kurduk. Bu çalışmalar fevkalade dikkat çekiyor. Tiyatro şenliği, konservatuarımızın çalışmaları, hepsi ayrı ayrı önemli eserler. 4 Mart’ta 810 yıl önce Antalya’nın Türk toprağı olmasını 6 Mart’ta Atatürk’ün Antalya’ya gelişinin 87’nciyılını kutladık. Çünkü vatan sadece toprak değil, o toprağın tarihidir, kültürüdür. Bir millet sadece toprağıyla, nüfusuyla, askeri gücüyle, kuvvetli olamaz. En büyük kuvvet, kültürdür. Bir milletin büyüklüğünün bir göstergesi de şüphesiz ki müziğinin zenginliğidir.”
BİZİM MÜZİĞİMİZ SEVGİ YEŞERTİR
“Türkiye’nin en büyük zenginliklerinden bir tanesi, bence birincisi kendine has müziğidir” diyen Menderes Türel, şöyle devam etti: “Klasik Türk Müziği, Halk Müziği, Model Müzik formları, müzik enstrümanları bu kadar zengin millet az bulunur. Müzik zenginliğimizi tam olarak bilseydik ve iyi değerlendirseydik,Türkiye’nin belki de birçok sıkıntısını daha iyi çözerdik. Ancak müziğimizin zenginliğini, derinliğini yeterince bilmediğimiz için, yeni nesillere de maalesef istediğimiz gibi aktaramıyoruz.Burada çok önemli üstatlar var. Birçok eserleri var, çocukluğumuzdan beri duyduğumuz yüzyıllardan beri dinlenen müzikler var, bestekarlarımız var. Şöyle aklıma geliverenleri arka arkaya sıralasam; Gökten Yağmur Değil Seviler Yağsın, Kalbi Hicran Yarası Sineyi Gam Öldürür, Yıllar Yorgun Ben Yorgun, Hicranı Açmıştır Sinede Yar, Duydum Ki Unutmuşsun Gözlerimin Rengini, Dönülmez Akşamın Ufkundayız, Eski Dostlar, Enginde Yavaş Yavaş, Kaderimde Hep Güzeli Aradım, Kimseye Etmem Şikayet, Kıskanırım Seni Ben, Nasıl Geçti Habersiz, Ömrümüzün Son Demi, Sevmekten Kim Usanır, Sabret Gönül, Senede Bir Gün, Şarkılar Seni Söyler, Yoksun Diye Bahçemde... Üstatlarımızın bazı eserlerini mutlaka atlamışımdır ama o kadar çok eserimiz var ki... Bu şarkılar işte bu eserler, senelerce bizi bir araya getirdi. İşte bunun en önemli temeli müziğimizdir. Birlik beraberliğimizi sağlar, kalpleri iyileştirir, sevgi yeşertir bizim müziğimiz.”
ESERLER YÜZLERCE YIL YAŞIYOR
Yıllardır gönüllerde yer eden eserleri besteleyen usta isimleri de unutmayan Türel, yarışmanın genç bestekarları yeni eserler üretmek için teşvik ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu müziğe hayat vermiş bestecilerimizin isimlerini yaşatmak için samimiyetle söylüyorum ne yapsak az gelir. Dede Efendi, Itri, Hacı Arif Bey, AlaaddinYavaşca, Bekir Sıtkı Sezgin, İsmail Baha Sürelsan, Münir Nurettin Selçuk, Lemi Atlı, Erol Sayan, Gültekin Çeki, Saadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Şevki Bey, Şekip Ayhan Özışık, Tanburi Cemil Bey saymakla bitmez. Bu büyük isimler müziğimizi yaşattılar, büyüttüler ve milletin gönlünde yer ettiler. Kaç nesil gönlümüzde yer etmiş şarkılar bunlar. Bu şarkıların bir kısmını ben de kendi kendime elimden geldiği kadar piyanoda icra etmeye çalışıyorum. Bu sayede hem müziğimizin zenginliğini daha iyi anlıyor hem de Türk Sanat Musikisinin ne kadar derinlikli bir müzik olduğunu bizzat yaşıyorum. O eserlerin altına bir düzenleme yapsanız, ne istiyorsanız o melodilerin altında gayet yakışıklı bir şekilde duruyor. İşte o eserlerin en önemli güzelliği burada. Bugün bir haftada unutulan şarkıları duyuyoruz ancak bu eserler onlarca yıl hatta yüzlerce yıl yaşıyor, daha da yaşayacak. Yine de bu eserlerin gelecek nesillere intikal etmesinin giderek zorlaştığını, Klasik Türk Müziğinin üretiminin yavaşladığını da itiraf etmem gerekir ki kabul etmek zorundayız. İşte Altın Nota Beste Yarışması’nın amacı, Türk Sanat Musikisine yeni ve nitelikli eserler kazandırmak, bestekarları yeni eserler üretmek için teşvik etmek ve Türk müziği repertuarını geliştirmektir.”
ANTALYA’YI MÜZİĞİN DE BAŞKENTİ YAPALIM
Konuşmasını bestekar, sanatçı ve sanatseverlere çağrıda bulunarak tamamlayan Başkan Türel, “Geçen yıl başladığımız yarışmaya bu yıl 333 eserin başvurması, bizim çok doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. Bu projeye ve başarıya katkı yapan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu yıl Türk müziğine büyük emek vermiş ve müzik kültürümüze büyük katkılar sağlamış olan üstatlarımız Sayın Ali Şenozan, Mustafa Sağyaşar, Turhan Taşan, Erdinç Çelikkol, Bilge Özgen, Mustafa Coşkun, Aydemir Tuncer, Şafaknur Yalçın, Tülay Arıcı ve Kutlu Payaslı gibi değerli isimlerle hep birlikteyiz. Eserlerinizi yarışmamıza göndererek gönül dostu bestekarlarımıza teşekkür ediyor, onlara da başarılar diliyorum. Bu projeye emeği geçen herkese, kendi ekip arkadaşlarıma, sizlerin adına teşekkür ediyorum. Sizlerden ve arkadaşlarımdan bir rica ile sözlerimi tamamlayacağım. Müzik sahasında geleneğimizi yaşatmak, zenginleştirmek, gelecek nesillere aktarmak için yapabileceğimizin en iyisini yapmak mecburiyetindeyiz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile birlikte gelin hep birlikte Antalya’yı müziğin de başkenti yapalım. Bestecilerimizi anmak için sürekli her bir bestecimiz için bir gece, ayrı bir organizasyon düzenleyelim. Bunları yapmak hem vefa borcumuzdur, hem de mirasımızı korumak mecburiyetidir” dedi.
ÖLÜMSÜZ ESERLER SESLENDİRDİLER
Törenin sonunda Başkan Türel, dereceye giren bestekarlara ödüllerini takdim etti. Gecede 333 beste arasından finale kalan 10 besteyi, Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı TSM İcra Heyeti solistleri, Şef Aydemir Tuncer yönetiminde seslendirdi. TRT Sunucusu Derya Kaya’nın sunumuyla gerçekleşen ödül töreninde Ünlü TSM Sanatçısı Çiğdem Gürdal Türk Müziği’nin ölümsüz eserlerini seslendirdi.
ÇOCUKLAR TÖRENE RENK KATTI
Unutulmaz eserlerin seslendirildiği törende İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı TSM İcra Heyeti koristlerinden 15 yaşındaki SerebralPalsi hastası Mustafa Mehmet Yılmaz, bestesini Amir Ateş’in yapmış olduğu “Ne Şirinsin Ah Ne De Hoş” adlı eseri seslendirdi. Sanatseverlerin ilgisini bir anda üzerine toplayan Yılmaz, uzun süre alkış yağmuruna tutuldu.