Hayatının herhangi bir döneminde baş ağrısı çekmeyen insan yoktur. Peki bu şikayetin nedenini biliyor musunuz?
Abone olBaş ağrısı toplumda sık olarak görülen bir şikayettir. Hayatının herhangi bir döneminde baş ağrısı çekmeyen insan yoktur. Baş ağrıları, çok çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan önemli bir rahatsızlık grubudur. Baş ağrısı kendi başına bir hastalık olabildiği gibi (migren), başka hastalıkların öncü belirtisi de olabilir (kanama veya tümör ağrıları gibi). Bu nedenle, baş ağrılarında doğru ve etkili ayırıcı tanı çok önemlidir.
Gerilim Tipi Baş Ağrısı: Boyun, yüz ve saçlı derideki kasların kasılması sonucu oluşur. Kasların kasılmasına neden olan nedir, tam olarak bilinemiyor. Genellikle enseden başlar ve alına doğru yayılma gösterir. Bulantı, kusma, sesten ve ışıktan rahatsız olma genellikle yoktur. (Bunlar daha ziyade migren türü baş ağrılarında görülür). 20 yaş üzerinde sık görülür. Kadınlarda erkeklere oranla bariz bir şekilde sık görülür. Stres, gerginlik, depresyon, kötü duruş-oturuş, boyun eklemleri kökenli sorunlar, çene eklemi hastalıkları sebep olabileceği gibi beyindeki bazı biyokimyasal değişiklikler de bu ağrıya zemin hazırlar. Aşırı kahve tüketimi, diş sıkma, gıcırdatma, uyku apne sendromu, uykusuzluk ya da depresyona bağlı olarak da baş ağrısı başlayabilir. Tedavisinde psikotedavi yararlı olur.Ağrı kesiciler ve antidepresan ilaçlar kullanılır.
Küme (Cluster) Tipi Baş Ağrısı: Bazı özellikleri ile migrene benzer. Ancak farklı yönleri vardır.Ağrı daha kısa sürer. Şiddetli, göz etrafında lokalize, rahatsız edici,can sıkıcı durum veya zonklayıcı ağrı olarak ifade edilir. Süresi 15-90 dakika kadardır.Bir veya iki ayda bir demetler halinde tekrarlar. Ataklar arasındaki süreler değişkendir. Ağrı sırasında gözde yanma, kızarıklık sulanma olur.Burundan akıntı olabilir. Ağrılar daha çok periyodlar halinde gelir. Kriz dönemi birkaç hafta sürer sonra geçer. Bir süre sonra yine tekrarlar. Genellikle aynı mevsimlerde tekrarlama eğilimi gösterir. Tedavisinde kullanılan birçok ilaç vardır.
Damarsal Kökenli Baş Ağrıları: Şiddetli başağrısına yol açar. Ancak bu hastalıklarda da başağrısı ile birlikte olan başka belirtler olduğu gibi muayenede de bazı bulgular saptanır. Özellikle akut şiddetli başağrısı olarak bilinen kişinin hayatında ilk kez olan veya kişi tarafından hayatımın en kötü başağrısı olarak tanımlanan ve bir kaç saat veya 1-2 günden beri mevcut olan şiddetli ağrılar önemli olabilir. Tansiyonun ani ve çok yükselmesi başağrısına sebep olablilir. Özellikle küçük tansiyonun belli bir seviyenin üstüne aniden çıkması başağrısına yol açabilir. Böyle durumlarda mutlaka doktora başvurmak uygun olur,
Bazı ilaçların Kullanılması ile Oluşan Baş Ağrıları ; Şiddet, yerleşim ve karakter açısından çeşitlilikler gösteren ağrı kesicilere bağlı kronik baş ağrısı, fiziksel aktivite ile artma eğilimindedir ve zaman zaman gerilim tipi baş ağrısını veya migreni taklit edebilir. Hastalar sıklıkla uyku bozukluklarından yakınır. Erken saatte baş ağrısı ile uyandıklarını ve ağrı kesiciye başvurduklarını belirtirler. Ağrı kesicilere karşı gelişen tolerans, alınan ilaç dozunda ve alım sıklığında artışa neden olur.Ağrının şiddetinin artacağı korkusu, hastayı genellikle henüz hafifken ağrı kesici almaya yöneltir.
Beyindeki Rahatsızlıklardan Kaynaklı Baş Ağrıları: Aniden başlayan çok şiddetli ilaca cevap vermeyen ağrılardır. Genellikle sara nöbetleri veya vücudun bir yarısında hissizlik, güçsüzlük gibi belirtiler de eşlik eder.
Görme Sorunlarıyla İlgili Baş Ağrıları: Çoğunlukla astigmat, hipermetrop, miyop olan kişilerin kendilerine bu hastalıkları konduramadıkları için gözlük kullanmamalarından ileri gelir. Ayrıca alınan bir gözlüğü 3-4 sene boyunca değiştirmeden kullanmak, değişmiş olan göz numarasını artık düzeltemeyeceği için şakaklarınıza vuran ağrı nedeni olabilir. Nadiren akut glokom krizi adını verdiğimiz ani göz içi basıncı yükselmelerinde bulanık görme, mide bulantısı ile beraber şiddetli göz ve baş ağrısı görülebilir.
Göz ağrıları ile en sık karışanlar sinüzit ağrılarıdır. Genelde göz yuvasının üstünde bulunan frontal sinüs ile göz yuvasının tam altında bulunan maksiller sinüs iltihaplarında ortaya çıkan ağrının odağı her iki sinüsün tam ortasında bulunan ve hiç kabahati olmayan göz sanılır.
Sinüzit Kaynaklı Baş Ağrıları: Sinüzit Soğuk algınlığı sırasında veya burun örtüsü şiştiği ve burnun aktığı zamanda veya burun sümükle dolu olduğunda yüzde, yanaklarda, alında veya göz çevresinde ortaya çıkan baş ağrısı türüdür. Sinüs enfeksiyonu buna neden olur.
Bir başka tür sinüs baş ağrısı ise uçak inmek üzere alçaldığı zaman ortaya çıkar. Bu özellikle soğuk algınlığınız veya aktif allerjiniz varsa belirgin olur (buna "Vakum Baş Ağrısı" denilir). Maalesef sinüs baş ağrısıyla karıştırılabilecek birçok başka neden vardır. Örnek olarak migren ve diğer damar kaynaklı baş ağrıları veya gerginlik baş ağrısı hem alın ve göz çevresinde ağrı oluşturması hem de burun akıntısına da neden olabilmelerinden dolayı sinüzit ile karıştırabilirler. Kranial-sinir nevraljileri; bıçak gibi saplanan yüz ağrısı olarak tanımlanır. Saniyelerden saatlere kadar sürebilir.Yaşam boyu tekrarlar.
Baş ağrısı ne zaman tehlikelidir ?
Ağrının ani başlaması ve dakikalar içinde en şiddetli hale gelmesinin bir beyin kanamasını düşündürebileceğine dikkat çekiliyor, günler haftalar öncesi başlayan ve giderek şiddetlenen, dayanılmaz hale gelen ağrılarda da beyin tümörü gibi kafa içi basınıcını arttıran hastalıkların akla getirilmesi gerekir. Ağrıya bilinç bulanıklığı, genel durum bozukluğu ya da yüksek ateşin eşlik etmesi akla yine organik sebepleri akla getirir. Bu durumda hemen bir hekime başvurmak gerekir.
Baş ağrısı yakınması ile başvuran hastaya çok temel bazı sorular sorularak hastanın ilk etapta hangi bölüm tarafından muayene edileceğine karar verilip, karar verilemeyen olgularda da uzman hekimlere danışılması tavsiye edilir.
Nöroloji, kulak burun boğaz ve göz hastalıklarının dışında diğer uzmanlık dallarından da teşhis ve tedavide destek alınınabilir. Psikiyatri uzmanları baş ağrısına neden olabilecek hastalıkları değerlendirip, özel testlerle hastanın kişilik özelliklerini belirleyerek, hastanın rahatlatılmasını sağlayacak teknikleri öğretirler. Diş hekimliği ve çene cerrahisi uzmanları ağrıya neden olabilecek ağız ve çenedeki hastalıkları araştırırlar. Beyin cerrahisi ise sekonder baş ağrılarıyla ilgilenir. Ağrı uzmanları tedaviye dirençli ağrılarda sinir blokajı adı verilen yöntemleri kullanır. Fizik tedavi uzmanları ise yarar görebilecek hastalara fizik tedavi uygular.
Ağrı kesiciler, baş ağrısını giderir ancak ağrının nedenini ortadan kaldırmaz!
Baş ağrısı hekime danışılmadan en fazla ilaç kullanılan şikayetlerin başında geliyor. Genellikle başı ağrıyan kişiler yakın çevrelerindeki kişilerin önerdiği ilaçları kullanıyorlar. Oysa bunun birçok önemli sakıncası var. Başağrısı nedeniyle sık ağrı kesici kullanımı bir müddet sonra ağrı kesicilere bağlı bir başağrısının gelişmesine yol açar. Bu da var olan başağrısının tedavisini daha da güçleştirir. Ayrıca yoğun ağrı kesici kullanımına bağlı başka rahatsızlıklar ortaya çıkar.
Baş ağrısının en az üç yüz tipi ve sebebi olduğu söylenir. Ancak şiddetli baş ağrısında hemen herkesin aklına ilk gelen hastalık migrendir!
Migren hastalarının yarıya yakınında baş ağrısına görmede bozukluklar, yüzde uyuşma, konuşma zorlukları gibi belirtiler de eşlik eder. Yine birçok migren atağından önce depresif ruh hali, ani duygusal oynamalar, susamışlık hissi, sık idrar çıkma, esneme gibi belirtiler izlenir. Baş ağrısı sonlandıktan sonra da ışığa ve sese hassasiyet, yorgunluk, dikkat kaybı gibi şikâyetler devam edebilir.
Migren hastalarında depresyon tablosu migreni olmayanlara göre iki kat daha fazla izlenir. Panik bozukluğu, kaygı bozuklukları, bipolar afektif bozukluk gibi diğer duygudurum bozuklukları da migren hastalarında artmıştır. Bunun sebebi olarak psikiyatrik hastalıklarla migrenin beyinde bazı ortak bozukluklar göstermesi düşünülmektedir. Depresyon hastaları kronik migren gelişimi için risk altındadır. Diğer taraftan da migren hastasında eşlik eden depresyon bulunması her iki durumun da tedaviye cevabını güçleştirir.
Baş Ağrısı, Migren Sorunları Beyini Nasıl Etkiliyor?
Bazı migren tiplerinde ailesel geçiş bulunur, buna ailesel hemiplejik migren adı verilir. Ancak birçok migren tipinde tıpkı şeker hastalığı, astım gibi yatkınlık yaratan genler bulunur. Bu genetik yatkınlık sebebiyle beyinde, özellikle de beynin korteks adı verilen dış kısmında fazla uyarılma hali yaşanır. Adet döngüsünün bazı evreleri, basınç değişiklikleri, stres gibi tetikleyicilerle beyinde migren atağı ile sonuçlanacak olaylar dizisi başlar. Bazı migren hastalarında damarları çevreleyen endotel tabakasında da değişiklikler izlenir, bu hastalar migren atağı döneminde kalp krizi ya da inme geçirmeye de yatkın hale gelirler.
Baş Ağrısı Psikiyatrik Bir Nedene Bağlı Olarak Gelişebilir!
Psikiyatri’de Baş Ağrısı Nasıl Tanımlanır?
Baş ağrısı ve psikiyatrik hastalıklar sık birliktelik gösterirler. Ancak aralarındaki ilişki tam anlaşılmış değildir. Eşlik eden psikiyatrik bozukluk, kişilik özellikleri ve stres faktörleri baş Psikolojik etkenlerle baş ağrısı tetiklenebilir, ağrının süresi uzayabilir ya da şiddeti artabilir. Sebebi ne olursa olsun baş ağrısı kişi için bir stres kaynağıdır. Fakat ağrının kişideki ifadesi ruh haline göre farklılıklar gösterebilir.
Baş ağrısı psikiyatrik bozuklukların yansıması olarak da ortaya çıkabilir.
Örneğin kimi zaman bilinçaltındaki çatışmaların beden ile ifadesi, stresli duyguların açığa çıkması ağrı biçiminde izlenebilir. Depresyon ve kaygı bozuklukları bedenselleştirilirse duygu belirtilerinden çok çeşitli vücut ağrıları ortaya çıkabilir.
Depresyon, mani, şizofreni gibi duygu ve düşünce bozukluğu olanlarda ağrının idraki ve yorumlanması farklı olabilir.
Örneğin depresif bir kişinin ağrıya tahammülü daha azalabilirken şizofren bir kişide beyindeki nöroileti bozukluğu sebebiyle ağrıyı algılama zorlaşabilir, düşünce bozuklukları sergileyen bir kişi baş ağrısından yakınmak yerine beynine uzaylılar tarafından yerleştirilen bir çipin verdiği rahatsızlıktan yakınabilir. Depresyon ve migren tipi baş ağrıları ise karşılıklı ilişki içindedir. Depresyon şiddetlendikçe baş ağrısı artabilir, migren sıklaştıkça depresyon belirtileri ağırlaşabilir.
Eğer kişinin baş ağrısı uygulanan farklı tedavilere rağmen dinmiyorsa, kişi sık sık hekim ve tedavi değiştiriyorsa, baş ağrısı ile aşırı uğraşı var, günlük hayatını ağrılarına göre planlıyor, sohbetlerinin vazgeçilmez konusu baş ağrısı oluyorsa, kendisinde ya da ailesinde ruhsal rahatsızlık öyküsü varsa, eşlik eden duygu ve düşünce belirtileri varsa baş ağrısının bir psikiyatrik hastalıkla ilgili olma ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır.
Gerilim Tipi Başağrısı Çok Sık Rastlanmaktadır!
Gerilim Tipi Ağrılar Nasıl Tanımlanır?
Gerilim tipi baş ağrısı en sık karşılaşılan baş ağrısı türüdür. Migren ağrısına göre daha düşük şiddetlidir ancak daha uzun sürer. Stres, kaygı, depresyon, yorgunluk gibi etkenlerle baş boyun bölgesindeki kaslarda kasılma olur ve bu da genellikle başın etrafında alından geçen bir çember biçiminde sıkışmaya benzer ağrıya sebep olur. Gerilim tipi baş ağrısı kadınlarda erkeklere göre daha sıktır ve herhangi bir yaşta görülebilir. Sıklıkla 30 dakika ila bir hafta arası sürer ve tekrarlayıcı bir ağrıdır. Başın her iki tarafında da hissedilir. Bazen bulantı eşlik etse de kusma olmaz. Ağrı ile birlikte ışığa ya da sese hassasiyet olabilir. Ancak hem ışığa hem de sese hasiyet varsa bu daha çok migreni düşündürür. Genellikle bu ağrı rahatsız edicidir fakat migrenin aksine kişinin normal günlük aktivitelerini sürdürmesine engel olmaz. Gerilim tipi baş ağrıları genellikle altta yatan depresyon ve kaygı bozukluğunun tedavisi, gevşeme, sıcak duş, dinlenme, egzersiz ve masaj ile ortadan kalkar. Ancak kimi zaman aynı kişide hem gerilim tipi baş ağrısı hem de migren bulunabilmektedir. Bu durumlarda ilaç tedavisi başlanması uygun olacaktır.
Migren Ağrıları İhmal Edilmez!
Belli zamanlarda krizle gelen, tek taraflı baş ağrılarının nedeni sıklıkla migrendir. Migren tıbbi bir hastalık olarak görülmelidir ve bu sıkıntıdan kurtulmak için doktora danışmadan ilaç kullanılmamalıdır ve düzenli kontrol altına girmek gerekir.