Basının 'en gürültücü' yazarları!.
Biliyorsunuz; ?statik hesabını? tam olarak yapamayan mühendislerin
yaptığı binalar, sadece o yapıların çökmesine sebep oluyor..
Bir de adına ?toplum mühendisleri? denilen ve ?statüko hesabını?
iyi yapanlar var ki, onlar ülkeyi toptan çökertiyor!.
Evet; Türkiye?de yeni bir akım su yüzüne çıktı..
Su yüzüne çıktığına göre, demek ki çok ?derinlerde? bu ideoloji
zaten varmış..
Gerçi daha önceden de, suyun üstüne çıkıp tekrar suyun içinde
kaybolmak üzere, kafasını arada bir ?uzatmayı? ihmal
etmiyordu..
?Niye uzatıyorsun?? denildiğinde, karşı taraf ya ?Uzatma
kardeşim..? diyor ya da ?sudan? bahaneler üretiyordu..
Bu akım artık, su yüzüne çıkmakla kalmadı; giden geminin altını
delmeye, geminin istikamet değiştirmesine yol açmaya, hatta
güverteye çıkıp kaptanı değiştirme hakkını dahi kendinde görmeye
başladı..
Çünkü, bu ?tür?, hem balık hem adam; ne balık ne adamdı..
Ya da hem kuş hem deve; ne kuş ne deve idi..
Tabii bir de ne köşe ne yazar; hem ?köşe? hem yazar olan bir ?tip?
var ki, bunların bariz vasfı egolarının sırıtıyor, komplekslerinin
kişniyor olmasıdır..
?Mustafa Kemal?in Samsun?a gidişinden Padişah Vahdettin?in
haberinin olmaması eşyanın tabiatına aykırıdır? diye bir cümle
kullanırsınız..
Cumhurbaşkanlığı da yapmış olan Süleyman Demirel çıkıp, ?Türk
milleti, Cumhuriyet?i Atatürk?e borçludur? diyerek, bugüne kadar
hiçbir kitabın yazmadığı(!) bir cümleyi sarfetmek suretiyle derin
bir analitik zeka numunesi sunar!.
Bu ?analiz?e göre, bir düşünelim..
Diyelim ki, biri çıktı ve ?Şevket Demirel?in şirketlerinin
gelirinin aynı çanakta toplandığını Süleyman Demirel de biliyordu?
dedi..
Bu tespite karşılık, ?Şevket Demirel, Yahya Demirel ve Murat
Demirel, sahip oldukları serveti Süleyman Demirel?e borçludur?
demek mi gerekiyor?!.
Ya da örneğin; ?İnternethaber?de Fikri Akyüz?ün köşe yazarlığı
yapmasından muhakkak ki sitenin imtiyaz sahibi Hadi Özışık?ın
haberi vardır? diye bir cümle kullanan adama, şimdi kalkıp ?Yazı
yazmayı öğrenen insanlar bunu Sümerler?e borçludur? demek mi
gerekir?!
O kadar ki, Oktay Ekşi çıkıp ?Vahdettin?in vatan haini olduğunu
bilmiyorsanız, Nutuk?u okuyun; okuyun bakalım Atatürk, Vahdettin?e
vatan haini demiş mi dememiş mi?? diye bir ?başyazı? yazıyor..
Ama Oktay Ekşi, hem Nutuk?ta Kazım Karabekir?in adlı adınca vatan
haini ilan edildiğini görmüyor, hem de Erzurum Atatürk Üniversitesi
Eğitim Fakültesi?nin tam adının ?Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi?
olduğunu unutuyor..
Unutulmamalı ki, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dekanı?nın
atamasını, Nutuk?u okuduğundan şüphe etmediğimiz YÖK üyeleri
yapıyor!.
Al sana, çelişkinin diyalektik mantığı..
Bunun gibi, ?Vatanseverlik, alçakların son sığınağıdır? diye bir
cümle yazarsınız; adam kalkıp size ?Sen nasıl olur da
vatanseverlere alçak dersin..? şeklinde bir ?hassasiyet
sergiler?..
Oysa burada anlatılmak istenen husus; alçakların, alçaklığını
perdelemek için vatanseverliği kullanmasına bir göndermede
bulunmaktan ibarettir..
Bunun, şundan bir farkı yoktur:
?Camiler, uhrevi mekanlardır. Minaresi iki bidonu ekleyerek
yapılmamalıdır. (Üç bidon ekleyerek de yapılmamalıdır!.) Altında
sayısal loto bayiliği olan büfenin mevcudiyeti, caminin kudsiyetini
ihlal, varlık sebebini inkar, inananları iğfal etmektir? diye
safiyane ve halisane duygularla bir cümle kuruyorsunuz..
Gövdesi bidon kadar büyük, beyni bidondaki bir su damlası kadar
küçük olan biri çıkıp, ?Orası kutsal bir mekan, sen nasıl olur da
kutsal bir mekan hakkında onu hafif gösteren bir nitelemede
bulunursun?? diyor..
O yüzden ben ?okyanus kadar geniş yüreği? olan insanlar ile
?okyanus suyu kadar berrak beyni? olan insanları çok önemserim;
önemsemekle kalmaz, ayıptır söylemesi değer de veririm..
Ama ne yazık ki, bu kişilerin sayısı az..
Ve ne hazindir ki, halkı ve halkın meşru temsilcilerini zurnanın
son deliği olarak gören bazılarının sesi fazla çıkıyor..
Ama heyhat ki, davulun da sesi fazla çıkıyor.. (TDK?ya göre davul:
İçi boş ama gürültüsü fazla olan nesne..)
Bu arada, ?zurna? diye tesmiye edilen aleti dinleyenler ve
üfleyenler, bu aletin ?son deliğinin? ne kadar önemli olduğunu
gayet iyi bilir; çünkü oradan ?zırt? sesi çıkar!.
O ?zırt? ki, Türk Demokrasi Tarihi?nin lirik bir ?türküsüdür?!.
NOT: Tatile çıkıyorum; 15 gün sonra yazmaya başlamak dileğiyle,
hoşçakalın..