BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Basın Konseyi önerilerini sundu

Basın Konseyi basında çalışanlar ile çalıştıranlar arasındaki ilişkileri düzenleyen yasa ile ilgili önerilerini Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne sundu.

Abone ol

Basın Konseyi, ''Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki Kanun''un değiştirilmesine yönelik yapılan çalışmalarla ilgili önerilerini Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne sundu. Konsey'den yapılan yazılı açıklamada, Konsey Başkanı Oktay Ekşi'nin, ''Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki Kanun'' ile ilgili öneri mektubunu, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Abdurrahman Bilgiç'e gönderdiği bildirildi. Ekşi'nin mektubunda, Basın Konseyi'nin konuyu 26 Mayıs 2004 tarihinde görüştüğü belirtilerek, söz konusu düzenlemelerle ilgili dikkat edilmesi gereken konular ise şöyle sıralandı: ''Basın Konseyi, temelde 'İletişim (basın) Özgürlüğünü' çağdaş ölçütlere göre genişletmeyi ve bu özgürlüğün sorumlu bir şekilde kullanılmasına yardımcı olmayı üstlenen bir kuruluştur. O nedenle görüşümüzü bildirmemiz istenen konu, çalışan gazetecilerin iş güvencesi, onların görevlerini özgürce yapmaları yönünden önem taşıdığı için ve o ölçüde Konsey'in işlev alanına girmektedir. Medya alanında tekelleşme de, kamuoyunun serbestçe oluşması ve sonuç olarak demokratik düzenin sağlıklı işlemesi yönünden önemlidir. O nedenle de Basın Konseyi'nin ilgi ve işlev alanı içindedir. Bununla birlikte Basın Konseyi, 18 Mayıs 2004 tarihli mektubunuzdaverilen 13 günlük süre içinde bu iki konuda gerektiği kadar ayrıntılı görüş saptamanın mümkün olmadığına karar vermiştir. Kanımızca Türkiye'de ''Basın Mesleğinde Çalışanlarla ÇalıştıranlarArasındaki Münasebetleri Tanzim'' için temel oluşturacak yasal düzenleme vardır. Türkiye'deki asıl sorun, 1952 tarihli 5953 sayılı yasa ve onu değiştiren 1961 tarihli 212 Sayılı Yasa'nın uygulanmıyor olmasıdır. O nedenle siyasi iktidar, söz konusu yasayı (5953 ve onu değiştiren 212'yi); a- Sadece yazılı basınla sınırlı olmaktan çıkartıp elektronikbasını (radyo, televizyon ve ınternet yayıncılığını) da kapsayacak şekilde genişletirse, b- Yasayı uygulamayan işverenlere, yüksek miktarda ağır para cezalı yaptırım içeren birkaç maddelik bir yasa getirirse istenen sonuca ulaşılabilir. 5- Bununla birlikte 212 Sayılı Yasa'nın ayrıntılarına girildiği takdirde; a- Akdin işveren tarafından feshi halindeki ihbar süresine ilişkin 6. maddesi, b- Gazetecinin mukavelede aksi zikredilmediği takdirde basınla ilgili olsun olmasın başka bir iş yapmasına izin veren 13. maddesi, c- Gazeteciye ücretini peşin olarak ve vaktinde ödemeyen işverenin bu ücreti geçecek her gün için yüzde 5 fazlasıyla ödemesini emreden 14. maddesi ikinci fıkrası, d- Çalışanlara her hizmet yılı sonunda işverenin sağladığı karın emeklerine düşen nispi karşılığı olarak asgari birer aylık ücret tutarında ikramiye ödenmesini hükme bağlayan son fıkrası, e- Silah altına alınan veya hamile kalan gazetecilere ödenecek ücretle ilgili 16. maddesi, f-Neşriyatı tatil edilen gazete (medya organı) çalışanlarına ödenecek ücretle ilgili 17. maddesi, g- Çalışan gazetecinin haftalık izin hakkına ilişkin 19. maddesi, h- Yıllık ücretli izin hakkını düzenleyen22. maddesi, i- Çalışma müddeti ve fazla mesai hakkındaki Ek 1. maddesi ve j- Ceza hükümleri günün koşullarına göre değiştirilmelidir.Kanımızca ceza hükümleri ağırlaştırılmalı, ancak diğer hükümler belli bir ölçüde olmak kaydıyla işveren lehine değiştirilmelidir. Burada temel ölçü adil olmaktır. 6- İşverenin çalışanla yaptığı sözleşmeye, o işyerinin meslek etiği konusundaki kurallarının konması zorunlu olmalıdır. 7- Tekelleşme, yukarıda da belirtildiği gibi kamuoyunun serbestçe oluşumunu engelleyen bir olgudur. O nedenle Basın Konseyi, tekelleşmenin her türüne karşıdır. Bununla birlikte tekelleşmenin önlenmesine ilişkin çeşitli ülkelerde bugüne kadar uygulanan önlemlerin hiçbirinin yeterli bir sonuç vermediği bilinmektedir. BasınKonseyi'ni ilgilendiren, bu amaçla alınacak önlemlerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin koyduğu sınır ve ilkeleri gözardı etmemesidir.'' Kaynak: medyatava.net