BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Başesgioğlu'dan işsizlik itirafı

İşsizlik Türkiye'nin en önemli sorunu. Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu'na göre işsizlik yapısal bir sorun haline geldi. Bakanın konu ile ilginç tespitleri var.

Abone ol

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Türkiye’de işsizlik konusunun yapısal sorun haline geldiğini söyledi. Bakan Başesgioğlu, Trabzon’da BAĞ-KUR ve İŞKUR Trabzon İl müdürlüklerini ziyaretinin ardından Zorlu Grand Otel’de düzenlenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı’na katıldı. Bakan Başesgioğlu, burada yaptığı konuşmada, dünyada artık teknolojinin, iletişimin çok hızlı yaygınlaştığı dönemde kamu kurumlarının da kendilerini bu gelişen yeni duruma ayarlamak durumunda olduğunu belirterek, "Artık eskiden olduğu gibi klasik yöntemlerle hizmet üretmekle vatandaşın memnuniyetini artırmak mümkün değil. Bakanlığımız önümüzdeki süreçte çok önemli görevler icra edecek. Özellikle AB süreci içerisinde bakanlığımızın üzerine düşen çok önemli görevler vardır. Önümüzdeki süreçte bakanlığımızı bu yeni gelişmelere hazırlamak durumundayız" dedi. Türkiye’de işsizlik ve istihdam konusunun çok önemli olduğunu ifade eden Bakan Başesgioğlu, şöyle konuştu: "Devlet İstatistik Enstitüsü’nün son yapılan çalışmasına göre, yüzde 11.5 civarında işsizlik oranı gözükmektedir. Aslında işsizlik sadece Türkiye’nin sorunu değil. Bazı gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerde de işsizlik sorunu yaşanıyor. Bugün AB ülkelerinde işsizlik oranı yüzde 10’lar civarındadır. Hatta birçok Avrupa ülkesinde işsizlik oranı Türkiye’den yüksektir. Bizim onlardan farkımız, Türkiye’de işsizlik konusu yapısal bir sorun haline gelmiştir. Bir diğer fark da bu Avrupa ülkelerinde işsizlik bizden fazla olmasına rağmen, onların sosyal koruma sistemleri güçlü olduğu için işsizlik probleminin yaratmış olduğu ekonomik ve sosyal problemleri gidermek konusunda fazla sıkıntı çekmiyorlar." "2004 YILINDA 654 BİN CİVARINDA YENİ İSTİHDAM YARATILMIŞTIR" Bakan Başesgioğlu, bir ülkede işsizliği önlemenin en önemli yollarından birinin o ülkedeki ekonomik büyümeden geçtiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Eğer ülkenizin ekonomisi yeni istihdam yaratmıyorsa başka söyleyecek söz yoktur. Türkiye son iki yılda çok iyi büyüme performansı gösteriyor. Büyüme oranımız yüzde 9.9’dur. Bu gerçekten dünya ülkeleri içerisinde en çok büyüyen ülkelerden biri olduğumuzu göstermektedir. Yüzde 9.9 büyüme oranı olmasına rağmen bunun istihdama yansımasının veya bire bir yansımasının olmadığını görüyoruz. 2004 yılında 654 bin civarında yeni istihdam, yeni iş yaratılmıştır. Bu az bir istihdam oranı değildir. Ama bizdeki geçmişten gelen birikmiş işsizlik oranı nedeniyle işsizlik oranımızdaki düşüş çok cüzi olmuştur." Türkiye’de her yıl 750-800 bin gencin iş gücü piyasasına girdini kaydeden Bakan Başesgioğlu, şöyle devam etti: "Kamu olarak bunun ancak 50 bin civarındaki bölümünü karşılayabiliyoruz. Bunun dışında kalan bölümü özel sektör tarafından istihdam edilmesi gereken bölüm. Bu nedenle hükümet olarak özel sektörün yeni istihdam yaratma gayretlerine katkı vermek için elimizden geleni yapıyoruz. İşsizliği önlemek sadece ekonomik büyüme ile de mümkün değil. Onun dışında aktif istihdam politikaları dediğimiz politikaları uygulamak durumundayız. Türkiye İş Kurumu vasıtasıyla ulusal istihdam projesi çalışmalarımız devam ediyor." Türkiye’nin genç nüfusa sahip bir ülke olduğuna dikkati çeken Bakan Başesgioğlu, şunları söyledi: "Bu bizim diğer ülkelerle kıyasladığımızda en büyük avantajlarımızdan biri. Bugün AB ülkeleri, nüfuslarının yaşlanmasının sıkıntılarını gidermek için çok büyük gayretler içerisinde. Türkiye bu ülkelere nazaran önemli avantaja sahip. Genç bir nüfusa sahibiz. Bu bizim uluslararası rekabette en büyük avantajlarımızdan biri ama bunu kullanabilmemiz için bu genç iş gücümüzü nitelikli hale getirmek zorundayız. Eğer bu genç nüfusumuz nitelikli hale gelirse bizi uluslararası rekabette çok önemli fırsatlar beklemektedir. Hem ülkemize yabancı sermayenin girmesi açısında hem de yurtdışına çalışmak için giden gençlerimiz açısından. Bunun da tek yolu mesleki eğitimden geçmektedir. Maalesef ülkemizde mesleki eğitim alanında istediğimiz hedefimizi yakalamış değiliz. Eğitim ile istihdam, üniversite ile sanayi arasında sağlıklı bağ yoktur."