MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu
Abone olİNTERNETHABER- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un 'terör örgütü kurmak ve yönetmek' suçlamasıyla tutuklanmasına sert dille tepki gösterdi.
Başbuğ'a yöneltilen suçlamaları 'küstahlık' olarak nitelendiren Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de 'terör örgütüne yardım ve yataklık' etmekle suçladı.
"30 Ağustos kutlamalarında Başkomutan sıfatıyla tebrikleri kabul eden Cumhurbaşkanı Gül, elini sıkan teröristleri tanıyamadı mı? Şayet ortada bir suç varda o şahsın atamasına onay veren Cumhurbaşkanı da o suça iştirak etmiş ve önayak olmuştur."
BAŞBUĞ İMRALI'YA GÖNDERİLEBİLİR Mİ?
"Mehmetçik terörist olmuştur da bizim haberimiz mi yok?" diye soran Bahçeli, "Başbuğ terörist ise İmralı'da yatan cani kimdir? Başbuğ'un da İmralı'ya gönderilmesi ihtimal midir?" dedi.
Partisinin grup artisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konulara değerlendiren Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:
AKP İFTİRAYI MEŞRULAŞTIRDI
... 2007'den bu yana darbe iddialarıyla sayısız tutuklama ve yargılama yapılmıştır. AKP kendine karşı tehlikeli gördüğü herkesi değişim karşıtı göstererek insiyatif almaya çalışmaktadır. Bu durum, Millet-Devlet varlığına kast etmek için fırsat gözleyen dış mihraplara fırsat tanımıştır. AKP ileri demokrasi kılıfıyla eziyeti, iftirayı meşrulaştırmıştır.
TSK'NIN KUŞATILMASI TEHLİKELİ BOYUTLARDA
TSK'yı hedef alan taciz ve kuşatmalar çok kritik bir aşamaya ulaşmıştır. AKP ne zaman bir darbe iddasıyla muhatap kalsa bundan istifade etmiş ve yarar sağlamıştır. AKP bu gelişmeleri siyasi çıkar kaynağına dönüşmüştür. Darbe iddialarının asla sonuçlanmasını istememektedir. Darbe iddiaları kendilerine bulunmaz bir fırsat yaratmıştır.
BİZE DARBECİ DİYERLERİ KINIYORUZ
MHP'yi darbecilerle özdeşleştiren fikirleri şiddetle kınıyoruz. MHP'nin darbelerden büyük zarar gördüğüne aziz milletimiz de şahittir. Sözde darbe planlarından fırsat sağlayanların karşısında, işkenceler çeken, darağaçlarında can veren aziz dava arkadaşlarım vardır.
BUNUN ADI DENSİZLİKTİR
Bizim demokrasi konusunda öğrenecek hiçbir şeyimiz yoktur. AKP darbelerden faydalanırken, biz can verdik, bedel ödedik. Darbe hazırlığında kim varsa haklarında gerekenler yapılmalı ve TSK'dan bunlar muhakkak ayıklanmalıdır. Buna kimse itiraz etmez. Ancak bireysel anlamdaki suç ve suça hazırlık aşamalarını dikkate alarak TSK'yı darbeci olarak göstermek densizliktir.
AKP, özel yetkili mahkemeler aracılığıyla hedef seçtiklerini Silivri'ye göndermiştir. Her hangi bir hukuk devletinde böyle bir garabet görülmemiştir.
YÜKSEK YARGIYA ELEŞTİRİ
Bizim hukuka saygımız vardır. Ancak AKP'nin borazanını çalan bir yargıyla Türkiye'nin geleceği aydınlık değildir. Hukukun AKP'nin dümen suyuna girmesinde de 12 Eylül referandumunda verilen 'evet'lerin sonucudur.
BAŞBUĞ NE İLK NE DE SON!
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması ne ilktir ne de son olacaktır. TSK'nın en üst mevkiğine tırmanmış bir kişi 'terör örgütü' kurmaktan dolayı cezaevine konulmuştur. Bu hadisenin vehamet düzeyi ise son derece yüksektir.
İki yıl boyunca Genelkurmay Başkanlığı yapan bir şahsa yöneltilen suçlama çok ağırdır. Hiçbir vicdan sahibi tarafından kabul edilemez. Bu küstah iddia, akıl ve mantığın köreldiğinin göstergesidir.
ELİNİZ SIKTIĞIN TERÖRİSTLER
Buradan soruyorum:
Şayet Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurduysa örgütü nerededir? Bu terör örgütünün yuvası nerededir? Mehmetçik terörist olmuştur da bizim haberimiz mi yok? Başbuğ terörist ise İmralı'da yatan cani kimdir? Hangi suçtan burada yatmaktadır? 30 Ağustos kutlamalarında Başkomutan sıfatıyla tebrikleri kabul eden Cumhurbaşkanı Gül, elini sıkan teröristleri tanıyamamadı mı?
SUÇA İŞTİRAK ETTİN
2003 Ağustos ayında Genelkurmay 2. Başkanı olan ve 2008-2010 arasında Genelkurmay Başkanı olan değerli bir şahsın terörist suçlaması başka türlü izah edilemez. O şahsın atamasına onay veren Cumhurbaşkanı eğer ortada bir suç varsa o suça iştirak etmiştir, ön ayak olmuştur.
Türk Ordusun terör merkezi, komutanları terörist gösterenleri tüm yüreğimle kınıyorum.
YARGI GÜL'Ü TEĞET GEÇMİŞTİR
Başbuğ'un tutuklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül'ün yaptığı açıklamaları da dikkatle hatırlatmak isterim:
"Herkesin hukuk sistemi içinde sorumluluğu vardır. Herkes hukuk karışısnda eşittir" sözleri önemli bir göndermedir. AKP iktidarıyla birlikte hukuk karşısındaki eşitlik tek taraflı olmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanı'na hatırlatmak istiyorum:
Erbakan'ı mahkum eden hukuk kaideleri aynı iddialara maruz kalan Gül'e nasıl dokunamamıştır? Yargı neden kendisini teğet geçmiştir? Bunu dokunulmazlıkla açıklamak doğru değildir.
MAHKEME TERCİHİ KASTI AŞMIŞTIR
Başbuğ'un yargılanmasının ne şekilde yapılacağı da bir tartışma konusudur. Komutanların Yüce Divan'da yargılanmasının önü yapılan yasal düzenlemelerle açılmıştır. Bu hususta daha sonra da Anayasa Mahkemesi'nin yetkileri genişletilmiştir.
Genelkurmay Başkanlığı yapan bir kişinin Anayasa'nın amir hükmünü ihlal edercesine Yüce Divan dışında yargılanması kastı aşan bir tercihtir.