Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, AK Parti'nin FETÖ konusunda siyasi sorumluluğunun olduğunu iddia etti. Başbuğ, FETÖ ile savaşta 2012-2016 yılları arasında Erdoğan yalnız bırakıldığını söyledi.
Abone olEski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, FETÖ konusunda mevcut iktidarın 2007-2011 sürecinde siyasi sorumluluğunun olduğunu söyledi. Erdoğan'ın 2012-2016 yılları arasında sanılanın aksine FETÖ'ye karşı tek başına mücadele ettiğini iddia eden Başbuğ, tutuklanmasıyla dönemin Başbakan'a mesaj verildiğini ileri sürdü.
İlker Başbuğ, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını cevapladı. FETÖ'nün Turgut Özal döneminde güçlendiğini, Bülent Ecevit'in de bu yapıya karşı sempati beslediğini söyleyen Başbuğ, Tansu Çiller'in de FETÖ'ye destek verdiğini kaydetti. Süleyman Demirel ile Necmettin
Erbakan'ın kendi iktidarları döneminde FETÖ ile aralarına mesafe koyduğunu anlatan Başbuğ, AK Parti iktidarının ise 2007-2011 tarihleri arasında bu yapıyla tam bir ittifak içerisinde olduklarını söyledi. İşte Başbuğ'un o sözleri;
"Türkiye'de 2007-2011 arasını ayrı bir yere koymamız gerekiyor. Bu dönem AK Parti'nin cemaatle tam ittifak yaptığı dönemdir. 2010 referandumu hatırlayın, bu ilişkinin tepe noktaya vardığı bir dönemdir. Sayın Başbakan ne dedi? "Ne istediniz de vermedik" demedi mi? Ben kendisine defalarca cemaat tehdidinin ne kadar önemli olduğunu defalarca söyledim. Kendisi ise bana cemaati gözümde büyüttüğünü söyledi. Peki kim haklı çıktı?
"ERDOĞAN'DAN MİLLETVEKİLİ İSTEDİLER"
2011 Haziran seçimlerinde 80 ile 100 arasında milletvekili istediği söyleniyor. Bunlar yazıldı çizildi. Bu istek sonrası kırılma başladığı söyleniyor. Daha sonra Fenerbahçe'ye şike davası açıldı. Bu süre içerisinde Fenerbahçe en baştan en sonuna kadar dik durmuştur.
"TUTUKLANMAM BAŞBAKAN'A MESAJDI"
Sonra da benim tutuklanma meseleme geliyor. Bana kalırsa bu Sayın Başbakan'a bir mesajdı. Daha sonra da zaten MİT meselesi patlak verdi. Sayın Başbakan, MİT Müsteşarı için yaptığını benim içinde yapabilirdi ama yapmadı. 2012 yılında ise artık aralarında kopuş başladı. 17-25 Aralık yargı yoluyla bir darbe girişimiydi. Sonrasında ise aralarında tam bir savaş başladı. Sayın Erdoğan, 2012-2016 yılı arasında açıkçası cemaate karşı tek başına savaş verdi. Bunu açıkça söylemek gerekiyor."