BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

'Başbakan'ın tavrı tehlikeli'

Yılmaz, yazısına Prof. Bülent Daver'in bir sözünü de ekliyor: "Her iktidar insanı bozar, mutlak iktidar mutlaka bozar."

Abone ol

AK Parti'nin yapılacak yerel seçimlerde yüzde 60'a yakın bir başarı kazanması durumunda olabilecekleri değerlendiren Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz, Başbakan Erdoğan'ın tavrını da tehlikeli buluyor.

Yılmaz, iktidarın insanı nasıl etkiliyebileceğini ise şöyle yazıyor:

"Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin birinci sınıfında Prof. Dr. Bülent Daver'den ilk öğrendiğim şey şu ünlü söz olmuştu: "Her iktidar insanı bozar, mutlak iktidar mutlaka bozar.."

AKP'lilerin de kulaklarına küpe olsun."

İşte Mehmet Y. Yılmaz'ın yazısı:

AKP, mutlak iktidar ve demokrasi

Yerel seçimle ilgili olarak birçok kişinin kafasında aynı soru var: AKP, eğer anketlerin gösterdiği gibi yüzde 60'a yakın bir çoğunluk elde ederse bu Türkiye'nin demokratik düzenini nasıl etkiler?

Sorunun yanıtı, demokrasiyi içine sindirmiş, demokrasinin ne demek olduğunu iyi bilenler açısından basit aslında: Hiçbir şekilde olumsuz etkilemez!

Ancak, Türkiye demokrasi tarihini bilenler ve bugünkü AKP yöneticilerine hâkim olan genel tavra bakanlar soruyu aynı rahatlıkla yanıtlayamıyorlar.

Bunun en temel nedeni Türkiye'de bazı çevrelerde hâkim olan demokrasi anlayışının "ben çoğunluğu kazandım, ne istersem yaparım" şeklinde ortaya çıkıyor olmasıdır.

Demokrasiler, çoğunluğun her istediğini keyfine göre yapabileceği düzenler değildir. Demokrasi, aynı zamanda azınlıkta olan düşüncelerin sahiplerinin de haklarının ve söz söyleme özgürlüklerinin korunması düzenidir. Bunu göz ardı eden çoğunluk iktidarlarının elinde demokrasi yozlaşır, özünü kaybeder ve kaçınılmaz olarak bu tavırdan zarar görür..

Başbakanın tavrı tehlikeli

Benzer bir süreci DP iktidarı döneminde de yaşadı Türkiye.. "Odunu koysam seçtiririm, istediğimi yaparım"

Bugün demokrasimizin üzerinde çeşitli gölgeler varsa, demokrasimizin işleyişinde zaman zaman tıkanıklıklarla karşılaşıyorsak bunun temelleri o "ezici çoğunluk" döneminde atıldı.

Günümüzde "demokrasi kahramanı" olarak anılanlar, iktidarda olduklarında demokrasiyi yeterince özümseyebilmiş olsalardı, ne "demokrasi kahramanı" olmalarına gerek kalacaktı, ne de bugünkü yapısal sıkıntıları yaşayacaktık.

Önceki gün Başbakan'ın, YÖK Kanunu tartışmalarında takındığı tavır ve kullandığı üslup, yazının başındaki soruya yanıt vermekte tereddüt edenleri haklı çıkaracak ipuçlarını taşıyor.

"Parayı ben veriyorum, binasını ben yapıyorum, üniversiteyi de o zaman ben yönetirim" şeklinde Başbakan'ın ağzından ifadesini bulan görüşten söz ediyorum..

Zararı Türkiye görür

Önce şunu söylemek gerek: Hayır, üniversite söz konusuysa "parayı veren düdüğü çalamaz"..

Üniversitelere bütçeden ayrılan para hükümetin değil, devletin parasıdır ve halkın vergilerinden oluşur. Nasıl ki hükümet maaşları ödüyor, mahkeme binalarını yapıyor, kanunları çıkarıyor diye yargının işine karışamıyorsa, aynı şekilde üniversiteye, üniversitenin akademik düzenine de karışamaz.

Üniversitede, unvanların verilmesi, eğitim programlarının hazırlanması gibi işler "akademik" işlerdir ve dünyanın her yerinde, özel üniversiteler de dahil olmak üzere, siyasetten bağımsız bir akademik süreç içinde yerine getirilir.

Ezici çoğunlukla iktidarda olmak, hükümetlere bu sürece karışma hakkı vermez, karışılırsa akademik düzen bozulur, bundan ülke zarar görür.

'İktidar insanı bozar'

YÖK'ün ülke ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde daha demokratik bir yapıya kavuşturulması, üniversite eğitiminin iyileştirilmesi başka bir şeydir, üniversitelerin yönetimine hükümetin karışması başka bir şey..

Bugünkü Milliyet'te okuyacağınız, AKP İstanbul Milletvekili Nimet Çubukçu'nun sözleri de iktidar partisine hâkim olan tehlikeli zihniyeti yansıtan bir başka ipucu..

Çubukçu eğer kamuoyundan bu sözlerine ciddi bir tepki alırsa mutlaka geri dönüp, "Ben onu kastetmemiştim" diyecek, buna eminim.. Ancak bu, zihninin gerisinde nelerin yattığı gerçeğini değiştirmeye yetmeyecek.

Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin birinci sınıfında Prof. Dr. Bülent Daver'den ilk öğrendiğim şey şu ünlü söz olmuştu: "Her iktidar insanı bozar, mutlak iktidar mutlaka bozar.."

AKP'lilerin de kulaklarına küpe olsun.