BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Başbakanın kadınları…

Üçü yapan beşi de yapar!Beşi yapan yediyi yapar, yediyi yapan dokuzu…Doğurun doğurabildiğiniz kadar!

Başbakan kadınları çok önemsiyor, en büyük projeleri de kadınlar üzerinden!

Misal üç çocuk projesi…

Her şahit olduğu nikahtan sonra, evlilik cüzdanını geline teslim ederken üç çocuk şartını tekrarlamayı ihmal etmiyor…

Mekân mühim değil, yaptığı her konuşmada kadına mutlaka bu görevi yüklüyor…

Ama son zamanlarda kadınları daha da önemsiyor ki, çocuk sayısını beşe çıkardı…

Hazır üç yapıyorsunuz, eliniz değmişken tamamlayın beşe der gibi iki puan birden artırdı sayıyı…

Üçü yapan beşi de yapar!

Beşi yapan yediyi yapar, yediyi yapan dokuzu…

Doğurun doğurabildiğiniz kadar!

Nasıl olsa Allah rızkını verir.

Bakamazsanız da devlet bakar!

Farkında mısınız, toplumun ilgisini çeken, toplumu ayrıştıran tüm konular kadın üzerinden…

Örneğin türban…

Kadının saçından ayakucuna kadar her şey siyasetin aracı…

Şimdi kürtaj meselesiyle kitleleri yerlerinden oynatan, alkış tufanına alkış katan, oylarına oy katma hesaplarıyla bir katliamla bir hakkı aynı kefeye koyan başbakan ne kadar önemsiyor kadının yerini değil mi?

Fakat üniversitede türban yasağı yüzünden kriz çıkaran, kızlarımız sizin yüzünüzden okuyamadı diye nutuk atan başbakan kamudaki türban sorununun çözümüne değinmiyor bile…

Gerçi değinse ne olacak, beş çocuklu kadın nasıl çalışacak?

Amaç, kadını eve kapatmak…

Biraz okutalım gönlü olsun, sonra evlensin beş çocuk doğursun, sonra zaten istese de çalışamaz…

Fikir bu…

Hadi bunların hepsini geçtim, partisi, kadın üzerinden bu kadar prim yapıyorken, her gün en az üç kadının, eşleri ve sevgilileri tarafından öldürüldüğü ülkede bir kez olsun kadına şiddet konusuna değinemez mi?

Hayır…

Bu, demokratik, kadını birey sayan, eşitlikçi, özgürce bir söylem olur ki…

Kadın ve özgürlük yanyana gelemez!

Toplumu etkilemek için dini söylemler, dini yasaklar daha çok prim yaptırıyor… 

Muhalefetle aynı fikirde olmak mı?

Tabii ki hayır!

Hadi diyelim ki ben yanlış düşünüyorum…

Suriye'deki işkenceye, katliama ateş püsküren, Filistin'deki kadınlar, çocuklar için dünyaya rest çeken başbakan kendi ülkesinin kadınları dayak yerken, sokak ortasında, çocuklarının gözü önünde öldürülürken bir salı günü de bu konuyu seslendiremez mi?

Benim halkım…

Benim köylüm…

Benim çiftçim…

Benim bakanım…

Benim milletvekilim…Diyen başbakan…

Hiç olmazsa kadınlar sayesinde topladığı oyların hatırına...

"Benim ülkemin kadınları" diyemez mi?

 

twitter.com/nsrnylmz