Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Ya sev ya terket sözüne cevap veren Bahçeli, Erdoğan'a yüklendi.
Abone olİNTERNETHABER
Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, 'Ya sev ya terket'in cevabı verirken, ekonomik krizle ilgili Başbakan Erdoğan'ı resmen topa tuttu.
İşte konuşmalarından satırbaşları;
Türk milletine yapılan ihanetlerin bulduğu karşılığın ne olduğu ve buldukları akibet aşikardır. Şehitlerin verdiği canlar boşa değildir. ihanetler kamuoyu önünde cerayan ediyor. İhanetlere karşı vatandaşlarımızı uyarıyorum. Tüm milletimizi tek bayrak altında toplanmaya çağırıyorum.
YA SEV YA TERKET CEVABI
Başbakan cehaletini ortaya koyuyor: “Tek başına iktidar olmaktan başka bir şey düşünmeyen AKP, Meclis çoğunluğu dışında bir ağırlığı ve yönetim gücü kalmamıştır. Başbakan konuşmalarında cehaletini ortaya koyuyor. Polis kordonuyla gittiği Hakkari'de “Ya sev ya terk et” anlamına gelen sözler sarfetmiştir. Ne söylediği bizi ilgilendirmez. Ama bu söylemin bize ait olduğunu söylemesi bizi tekrar açıklama yapmak durumunda bıraktı. Başbakan bu sözden tepkileri üzerine çekti.”
MHP ayrımcı politika izlemez: “MHP hiç bir zaman ayrıştırıcı olmamıştır. Biz ayrımcı bir politika izlemedik. Kardeşlik ruhumuz sarsılırsa bunun geriye dönüşü mümkün değildir. Yalnız ülkemiz için değil komşu topraklarda adalet, huzur, barış ve refahta model alınacak bir ülkenin varlığı bu kucaklayıcılıktan geçmektedir. Sevmeyenin terk etmesi yerine bizi ona sevdirecek bir yaklaşımın hakim kılınması bizim siyaset anlayışımızın vazgeçilmezlerindendir.”
MALİ KRİZ
Kriz manzarası endişe veriyor: “Ekonomik tufan kürenin her tarafını etkisi altına almıştır. Bu endişe verici manzara karşısında krize karşı önlem almaktan vazgeçmeyen önce Avrupa ülkerleri sürekli bir arayış içerisine girmişlerdir.
En son olarak Amerika birleşik devletlerin G-20 zirvesi yapılmış ve küresel kriz masaya yatırılmıştır. Bu toplantı sonucunda alınan ve üzerin ede mütabakat sağlanan kararların beklentileri karşılamaktan uzak kaldığı gözlemlenmektedir. Bu toplantıda alınan kararlar beklentileri karşılayamaz. Türkiye ekonomisi iç çelişkiden alınmayan önlemlerden kaynaklanan sorunlar nedeniyle ekonomik krizin tahribatına açık bir hale gelmiştir."
Başbakan biz sağlamız demişti: "Krize önlem alınmaya çalışılan bu zaman diliminde, Başbakan bu krizin etkilemeyeceğini varsaymıştı. Başbakan “Bizde mortgage yok TOKİ var” sözünden, “Bizim bankalarımız çok sağlam, bize bir şey olmaz” diyerek aczini göstermiştir. Başbakan yurt dışında ülkemizin iç meseleleriyle ilgili konuşma alışkanlığını sürdürmüştür..
Son günlerde krizin ciddiyetinin kabulüne yönelik tavır sadece Başbakanla kalmamış, ekonomiden sorumlu bakanda aynı duruma girmiştir. Bu hayret verici beyanların ABD’de yapılan G-20 toplantısı öncesinde kamuoyu ile paylaşılması dikkate değerdir. Bir yanda 'etkileneceğiz' diyen bir bakan varken, 'bize bir şey olmaz' diyen bir Başbakan bulunmaktadır.”
AK Parti hükümeti tükeniyor: “AKP içinde yaşanan uyumsuzluk ve kargaşa vatandaşlarımızın sorunlarını daha da büyütecektir. Başbakan Erdoğan ve hükümetinin tükenişinin göründüğü bir dönemin içerisinde geçmekteyiz. Kriz konusunda yaşanılan tespit ve teşhis bunalımının çare konusunda görülen zafiyet bedelini elbetteki AKP hükümeti ödeyecektir. Her şey yolunda imajı vermeye çalışan Başbakan Erdoğan yanıldığını er geç anlayacaktır.
Çiftçimiz mutsuzdur. Çalışanlarımız işlerini kaybetmekle karşı karşıyadır huzursuzdur. Esnafımız parasızdır. İş adamımız çaresizdir. Emeklimiz moralsizdir.
Bizi endişelendiren toplumun her kesiminden yükselen feryatlardır. Bunun yanı sıra üretimde baş gösteren gerileme, önlenemeyen işsizlik işten çıkarmaların hızlanması en büyük tehlikeler olarak görülmelidir.”
ALEVİLERİN TALEPLERİ
Türkiye inanç ve mezhep ayrışmasının içine çekilmeye çalışılıyor. Toplumsal huzursuzluk alanları her geçen gün derinleşmektedir.
Türkiye’nin birlik bütünlük içinde onurlu bir geleceğe taşımak siyasetin en önemli görevidir. Sorunların çözüm yollarının aranacağı tek adres yegane makam olan TBMM’dir. Türkiye’nin sorunları ortak aklın rehberliğinde bu kutsal çatı altında çözülmelidir.Yaşayış hayata bakış insanlar arası ilişkiler biz olan ve bizden olan Alevi kardeşlerimizin sorunları konuşulması en zor ve karmaşık konulardan birisi olmuştur.
Bu konularda bugüne kadar müşterik bir anlayış zemininin oluşturulmasına hizmet edecek bir ortam yaratılamamıştır. Bunları güçleştiren karşılıklı etkiler şunlardır:
Tarihi süreç içinde bugüne taşınan ön yargılar, bilginin eksikliği, tanımlama ve teşhis karmaşaşası, kemikleşen klişeler, siyasi hesap... Bunların gölgesinde yapılan tartışmalar bu konuda gerekli olan karşılıklı anlamayı önlemiştir..
Kıbrıs'ta başlatılan müzakere süreci AB'nin gölgesinde sürüyor. Kıbrıs'taki ülkelerin içi boşaltılıyor. Böyle bir temelde sürdürülen müzakereler Kıbrıs Türkü için bir çıkmaz sokak olacaktır. AB'nin yönlendirmesi ile garantörlük hakkı sulandırılıyor.
Kıbrıslı Türkler Ada'dan tasfiye edilmeye çalışıyor. AKP iktidarı bunu idrak edip bu yanlıştan dönmelidir.