Başbakan Erdoğan, ünlü bir köşe yazarına çok kızgın... Adını vermedi ama adresi net gösterdi...
Abone ol İNTERNETHABERBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında medyaya çattı. Hedefinde Doğan grubu ve attıkları bir manşet vardı. Ama Erdoğan'ı o manşetten çok daha fazla kızdıran bir köşe yazarıydı... O kişi Ertuğrul Özkök'tü.
Bunun edeple ilgisi var mı?
Bu kızgınlığını grup toplantısında şu sözlerle dile getirdi;
"İşte bir tanesi yazmış "çoğunluğun zorbası" diye yazıyor. Bunun edeple alakası var mı? Meclisin büyük çoğunluğu yasa değişikliğine evet demiş, siz buna zorbalık diyorsunuz. 411 oyu kaos diye görüyor. Herkes aynı giyinmek düşünmek zorunda mı? Aynı senaryoyu belediye başkanlığı dönemimde yaptılar. Hangi yaşam biçiminiz değişti? Ayıptır ayıp. İnsaf izan gerekir. Bu ülkenin evlatlarını birbire düşürmeye kimsenin hakkı yok. Siz kürsüde yaşlı bir kadının başörtüsünü açarak mı insanlara saygı gösteriyorsunuz, bu nasıl bir insanlık ölçüsüdür... Ben ciğerlerimden konuşuyorum. Ama onlar sipariş üzerinden konuşuyor. Sizin düşlediğiniz düzen, demokrasi değil, düpedüz diktatörlük..."
İŞTE KIZDIRAN YAZI
Başbakan Erdoğan, Hürriyet'in dün atmış olduğu bu manşete de kızgındı. Bununla ilgili şunları şöyledi; "Bazı medya grupları eski alışkanlıklarından kurtulamadılar. Türkiye'yi bölünmüş gösteriyor. Sanal kutuplaşmalar üreterek netice alacaklarını zannediyorlar. Kendi yaygalarınını delil gösterip dünyaya bizim gibi düşünüyor diye manşet atıyorlar. Kimseyi yanıltmayın. Daha düne kadar yandaşınız Baykal'ın başörtüsü çözme vaadini manşetlerinizde taşıyordunuz. Çıkarlarınızı tehlikede görüyorsunuz yoksa laikligi değil. Manşetlerinizi çıkar kavgalarınıızı örtmek için atıyorsunuz. |
Peki Başbakan Erdoğan'ı bu kadar kızdıran yazıyı kim kaleme almıştı? Erdoğan grupta isim vermedi ama o kişiyi tahmin etmek hiç güç değildi. Özellikle de bugünkü Hürriyet'i alanlar için...
O yazı; ait...
Yazının konusu tahmin edebileceğiniz gibi türban düzenlemesi...
Özkök'ün Başbakan'ı kızdıran satırları ise şöyle;
"Ben türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesine karşı değilim.
Ama, bu serbestliğin böylesine ağır bir çoğunluk zorbalığıyla gerçekleştirilmesi beni korkuttu. Çünkü bu zorbalığın devam edeceğini ve türbanı çok tehlikeli başka kurumların kapılarına da dayandıracağını gördüm. Yani, devlet dairelerine ve öteki eğitim kurumlarına.
Ne Başbakan, ne de AKP’nin öteki üyeleri bugüne kadar bizlere bu konuda etkili bir güvence vermediler. Zaten sözlü güvencenin işe yaramadığını, seçim meydanlarında verilen sözlerin nasıl ezilip gittiğini gördük. Dolayısıyla türbanı ilkokul, ortaokul ve lise kapısına, devlet dairesinin kapısına dayatacak bir çoğunluk histerisine hazırlıklı olmamız gerektiğine artık ben de inanıyorum."