BIST 9.446
DOLAR 34,56
EURO 36,05
ALTIN 3.009,65
HABER /  DÜNYA

Başbakanı iç savaş korkutuyor

Lübnan Başbakanı Hariri, üykede bir iç savaş çıkmasını istemediklerini bildirdi

Abone ol

Lübnan'daki siyasi kriz bugün mecliste yapılacak yeni hükümet kurma görüşmeleriyle yeni bir boyut kazanıyor.

Görüşmeler öncesi Cihan Haber Ajansı'na özel mülakat veren Başbakan Saad Hariri, Hizbullah'ın diğer siyasi gruplara baskı yaptığını belirterek, Lübnan'ın kritik bir dönüm noktasından geçtiğini söyledi.

Hizbullah milislerinin geçtiğimiz hafta Beyrut sokaklarına indikleri hatırlatılarak bir iç savaş endişesi taşıyıp taşımadığının sorulduğu emanetçi Başbakan, "İç savaş istemiyoruz. Çatışmanın da tarafı olmayacağız." dedi.

Hassas dengelerin ve istikrarsızlıkların ülkesi Lübnan, bir kez daha hükümet krizi ile dünya gündemine oturdu. Siyasi krize çözüm amacıyla Suudi Arabistan ve Suriye sürecinin ardından Türkiye-Katar girişiminin de sonuçsuz kalması ülke içindeki mevcut gerilimin artmasına neden oldu.
Hariri, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Katar Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad Bin Casim Al Thani'nin çabalarının sonuçsuz kalması konusunda Hizbullah'ı suçladı.

"Onlar (Hizbullah) Saad Hariri'yi başbakan olarak istemiyor. Bu durumda nasıl bir uzlaşma olabilir?" sorusunu yönelten Hariri, Hizbullah'ın kuracağı bir hükümette yer almayacaklarını ve güvenoyu vermeyeceklerinin altını çizdi.

Hükümet kurma konusunda kilit konumda bulunan Dürzi lider Velid Canbolad, cuma günü düzenlediği basın toplantısında Hizbullah'tan yana tavır alacağını duyurmuştu. Ancak Canbolad'ın yer aldığı 11 vekilli ittifaktan sadece 7 vekilin Hizbullah blokuna destek vermesi bekleniyor.
128 sandalyeli mecliste yeni hükümet için 65 vekilin desteği gerekiyor. Hizbullah destekli 8 Mart ittifakının 57 sandalyesi mevcut. Bu nedenle bugün ve yarın yapılacak görüşmeler öncesi hala net bir tablo bulunmuyor.

"ADALET İNTİKAM DEĞİL SADECE ADALETTİR"

Hizbullah'ın geçtiğimiz hafta Hariri hükümetinin düşmesine yol açan istifa hamlesinin arkasında, eski Başbakan Refik Hariri'nin 2005'te hayatını kaybettiği suikastı araştıran Özel Mahkeme'nin kendisini hedef alacağına dair endişesi bulunuyor.

"Babasının intikamı ile Lübnan'ın geleceği arasında bir seçim noktasında olduğuna" dair yorumların hatırlatıldığı Hariri, "Adalet intikamla ilgili değildir. Adalet adalettir." dedi.

Hariri, söyle devam etti: "Bazıları mahkemeyi Lübnan'a tehdit olarak hissedebilir. Adaletin tehdit eden bir şey değil, aksine istikrar getirdiğine inanıyorum. Lübnan'da çok zor bir dönüm noktasından geçiyoruz. İşlerin nereye gideceğini göreceğiz."
Babasının suikastını araştıran Özel Mahkeme'de sürecin devam ettiğini belirten Başbakan, hakime sunulan iddianamenin içeriği konusunda ise hiçbir bilgisinin olmadığını vurguladı.

"ÖNEMLİ OLAN LÜBNAN'IN BİRLİĞİ"

Saad Hariri, Şam ve Tahran'a yaptığı ziyaretlere rağmen bu ülkelerin tutumlarının neden değişmediğine ilişkin soruya ise şu karşılığı verdi: "Bunu onlara sorun. Başka ülkelerin hükümetlerinin tutumlarına dair yorum yapmayacağım. Benim tek derdim Lübnan'ın birliği. Çok sayıda sorunla karşılaşabiliriz. Sadece Lübnan'ın birliği bunların üstesinde gelebilir."

Hariri, Şam ve Tahran ziyaretlerini "babasının suikastını unuttu" şeklinde değerlendirilmesine de karşı çıkarak, "Bunlar farklı şeyler. Ben Lübnan'ın başbakanıyım. Lübnan'ın çıkarlarına göre çalışırım. İran ve Suriye ile iyi ilişkiler kurmak zorundayım. Bu Saad Hariri'nin kişisel çıkarı değil, Lübnan'ın çıkarıyla ilgili." ifadelerini kullandı.

"İÇ SAVAŞ İSTEMİYORUZ"

Mevcut krizin bir iç çatışmaya dönüşme ihtimalini de değerlendiren Hariri, bir iç çatışmanın çıkması için iki tarafın bulunması gerektiğine vurgu yaptı: "Biz bir iç savaş istemiyoruz. Biz iç çatışmanın her türüne karşıyız. Sivil istikrarsızlığın her türüne karşıyız. Ülkeyi böyle bir şeye iten taraf olmayacağız. Biliyorsunuz askeri kabiliyeti olan bir grup var ve o biz değiliz."

"DEĞİŞİM SİNYALİNİ KARŞI TARAFIN VERMESİ GEREKİYOR"

Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun taraflardan değişim sinyali gelmesi durumunda yeniden görüşmelere başlayabilecekleri yönündeki açıklamaları konusunda ise Hariri, "Karşı tarafın (Hizbullah) benden istediği tek değişim sinyali, aday olmamam. Onlara bunu vermeyeceğim. Sinyali verecek tarafın ben değil onların olduğu açık." dedi.
Türkiye ve Lübnan ilişkilerinin geleceğini de değerlendiren Başbakan Hariri, bölge ülkelerine ince göndermelerde bulundu.
"İkili ilişkilerin en güzel yanı, Türkiye'nin çok büyük olduğu Lübnan'a egemen ve bağımsız bir devlet olarak saygı duymasıdır. Lübnan halkına saygı duymasıdır. Bu da Lübnanlıları Türkiye ile ilişkilerde daha rahat bir hale getiriyor. Bu Lübnan'da çok takdir ettiğimiz bir şey." diyen

Başbakan, şöyle devam etti:
"Birlikte yapacağımız çok şey olduğuna inanıyorum. Sadece Serbest Ticaret Anlaşması değil hizmetler konusunda da bir anlaşma yapılmasını bekliyoruz. İlişkilerin geleceğinde sadece olumlu sonuçlar göreceğimizi düşünüyorum."

"TÜRKİYE'NİN ÇABALARINI TAKDİR EDİYORUZ"

Hariri, Türkiye'nin bölgede oynadığı rolden övgüyle bahsetti.
"Türkiye'nin bölgede barış ve istikrarla yapmaya çalıştığı şeyleri çok takdir ediyoruz. Başbakan Erdoğan Lübnan'a geldiğinde bölge barışı ve istikrarı konusunda çok açık mesajlar verdi. Çünkü barış ve istikrar bölgede büyüme ve ekonomik refah getirecek." yorumunda bulundu.
Hariri, Lübnan'daki krizin Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasındaki oluşturulmakta olan ekonomik entegrasyon sürecini olumsuz etkilemeyeceğinden de emin konuştu: "Kim gelirse gelsin imzalanan anlaşma var ve süreç devam edecek."