Hakan Atilla davasında kararın açıklanmasının ardından Hükümet harekete geçti. Yeni davalar açılmasına karşı Türkiye yol haritası çıkarıyor. Kulislere göre, Başbakan Yıldırım asıl Atilla davasından korkmuyor. Yıldırım'a göre ABD bu dava ile başka davalar alt yapı oluşturdu.
Abone olHakan Atilla'nın ABD'deki davada suçlu bulunmasının ardından Ankara'da hareketlilik başladı. Kulislerden yansıyan bilgilere göre, Başbakan Binali Yıldırım Atilla davasında bir şey çıkmayacağı görüşünde ancak asıl bundan sonra Amerikalıların başka davalar açabilecekleri değerlendirmesini yaptı. Başbakan'ın değerlendirmesinin ardından ise yetkililer teyakkuz haline geçti. Hükümet, Atilla davasıyla ilgili Türkiye yol haritası belirliyor.
Hürriyet'in haberine göre, Başbakan Binali Yıldırım’ın, son AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında dava değerlendirilirken “ABD aba altından sopa gösteriyor. Bu hukuki değil, siyasi bir dava. Yakından takip ediyoruz, bundan bir şey çıkmaz ama ardından başka davaların gelmesi için bir altyapı oluşturuluyor” dediği öğrenildi.
ZİNCİR DAVALAR GELEBİLİR
Hükümet kaynakları da, bu davanın pilot kabul edilerek, zincir davaların gündeme gelip gelmeyeceğinin izleneceğini dile getirdi. Dava sırasında siyasi bazı isimlerin gündeme getirilmesinin, buna zemin hazırlama amacı taşıdığını savunan hükümet kaynakları, “Bu davayla ilgili üç ay sonra (11 Nisan) verilecek mahkeme kararından bağımsız olarak, bazı savcıların bu konuda hazırlık yapma olasılığı var. Bunun hükümete yönelik bir siyasi dava olarak kullanılma olasılığını dikkate alıyoruz” diye konuştu.
ÜST MAHKEMEYE DELİL İTİRAZI
Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın avukatlarının Federal Bölge Mahkemesi’ne yapacağı temyiz başvurusu da bir başka aşama olarak önem taşıyor. Atilla’nın cezaya yapacağı itirazlar kadar, Türkiye’nin dava devam ederken ABD’ye yönelik ‘delillerin yasaya aykırı yolla edinildiği’ tezi de gündeme getirilecek. Bu davanın ‘usul ve esas yönünden haksız ve yanlış kurgulandığı’ savunması oluşturulacak.
ABD ile Türkiye arasındaki Adli Yardım Sözleşmesi uyarınca, delillerin hukuka aykırı elde edildiği, Amerikan hukuku sisteminde usule uygun toplanmayan delillerin sanık aleyhine kullanılamayacağı tezi de işlenecek.
BM VEYA LAHEY’E GÖTÜRELİM
Daha önce TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un dile getirdiği Türkiye’nin davayı Birleşmiş Milletler veya Lahey Adalet Divanı’na götürülmesi için hukuki alt yapının hazırlanabileceği önerisinin de incelendiği belirtildi. Şentop, ABD mahkemesinin Atilla kararının birçok teknik hukuk problemi taşımasının ötesinde, uluslararası hukukun da açık bir ihlali olduğu görüşünü dile getirdi. Şentop şöyle konuştu:
“ABD başka devletleri, onların tabiyetindeki gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı, bütün dünya üzerinde geçerli kurallar koyma yetkisine sahip değildir. Böyle bir yetki tekel olarak BM’ye tanınmıştır. BM bir ambargo kararı almıştır; Türkiye BM kararına uymuştur. BM kararını yetersiz bulan ABD ilave ambargo kararı almıştır. ABD kararı Türkiye için de başka devletler için de bağlayıcı olamaz. Böyle bir karara uymayan başka devlet vatandaşlarını ABD’nin suçlaması, yargılaması ve mahkûm etmesi uluslararası hukuka aykırıdır. ‘Tutarım, yargılarım, mahkûm ederim’ denilirse, bunun adı ‘uluslararası eşkıyalık’ olur. Bu tür oldu bittileri her devlet yapmaya kalkarsa dünya ABD vatandaşları dahil herkes için yaşanmaz hale gelir. Türkiye ABD’yi uluslararası hukukun imkânlarıyla mahkum ettirecek güce sahiptir; bu mücadelede yalnız da kalmayacaktır.
AVUKAT: BURADA DAHA BÜYÜK ŞEYLER OLUYOR
ABD’de görülen davada 11 günlük Noel tatilinden dönen jürinin eski Halkbank Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla’yı, yargılandığı toplam altı suçlamanın beşinden suçlu bulmasına ilk tepkiler savunma ekibinden geldi. Atilla’nın avukatlarından Victor Rocco, “Burada daha büyük bir şeyler oluyor ve davada gördüğümüz şeyler ışığında söyleyebilirim ki, bunun ortasında kalan da Atilla oldu... Nihayetinde o bir şebekenin ne mimarı ne de tasarımcısı; savcılık delillerine göre kendisine biçilebilecek en kötü rol ise fonksiyonel konumdaki bir şahıs olması. Gördüğümüz delillerin hepsi (Reza) Zarrab’la alakalıydı, Atilla ile değildi” diye konuştu.
Atilla’nın bu kararı son derece vakur karşıladığını belirten Rocco, “İsmini temize çıkarana kadar savaşma niyetinde. Henüz süreç sona ermiş değil” dedi.
DÜŞ KIRIKLIĞINA UĞRADIM
Avukat Cathy Fleming ise “Jüri anlatmaya çalıştıklarımızı anlamadığı için, adil olmayan deliller mahkemede kabul edildiği için, jürinin doğruları göremediği için hayal kırıklığına uğradım... Bu yalnızca birinci tur ve temyiz mahkemesinin varolmasının da zaten bir nedeni var” yorumunda bulundu.
DURUŞMA 11 NİSAN’DA
ABD’de İran asıllı Türk vatandaşı Reza Zarrab’ın (34) tanık, Mehmet Hakan Atilla’nın ise tutuklu tek sanık olduğu İran’a yönelik yaptırımların ihlal edilmesi davasında jüri önceki gün kararını açıklamıştı. Atilla, İran’a yönelik yaptırımları delmek, ABD’yi aldatma suçuna iştirak, ABD bankalarını dolandırmaya iştirak, kara para aklama suçuna iştiraktan suçlu, kara para aklama suçundan ise suçsuz bulunmuştu. Atilla’nın avukatları temyize gitmeye hazırlanırken hüküm duruşmasının 11 Nisan’da yapılması bekleniyor.
NYT: 30 YIL HAPİS
Ceza belli olduktan sonra temyiz aşaması başlayacak. New York Times gazetesi, bankaları dolandırmak suçunun bile 30 yıla kadar hapis öngördüğüne işaret etti.