Ülkede hiçbir şeyin hükümetin anlattığı gibi gitmediğini belirten ANAP lideri Özdemir, Tayyip Erdoğan'a yüklendi
Abone olAli Talip ÖZDEMİR, Başbakan Erdoğan'ın, İstanbul'da İKV toplantısında yaptığı konuşmaya dikkat çekerek, “Sayın Başbakan Türkiye'yi düzlüğe ulaştırmak için ellerinden geleni yaptıklarını ve ellerinde sihirli değnek olmadığını, bilgisi olan herkese açık olduklarını dile getirmektedir. Artık görüyoruz ki, Sayın Başbakanın ve hükümetin sihirli değneklere sığınmaktan başka seçenekleri kalmamıştır. Biz kendilerini defalarca kimi konularda uyardık. Hatta tezkere meselesinde kendilerine giderek yanlış yapmamaları gerektiğini vurgulayan ve kimi yol gösterici fikirleri ileten de ilk biz olduk. Ama, Sayın Başbakan ve kabinesi bizi dinlemek yerine bildiklerini yaptılar. Bugün gelinen nokta ortadadır” dedi. Ayrıca, ekonominin gidişatının da hiç iyi olmadığına dikkat çeken ÖZDEMİR, “Kamu borçları 2002 yıl sonu rakamlarına göre toplam 148,5 milyar dolar iken, 2003 Haziran'ında bu rakam 183,3 milyar dolara çıkmıştır. Bu da göstermektedir ki, ülkemiz artan işsizlik, siftah yapmadan kapanacak dükkanlar, rekabet gücünü kaybetmiş bir reel kesim, bir türlü büyümeyecek olan finans sistemi ve ek vergilerle karşı karşıyadır. Bunlardan kurtulmak bilgi ve beceri ister, 'sihirli değnek' değil.” Şeklinde konuştu. EĞER SAYIN BAŞBAKAN MGK'YA İLGİLİ MESELELERE HAKİM DEĞİLSE, BU YASALARDAN DEĞİL, BAŞBAKANDAN KAYNAKLANAN BİR SORUNDUR Anavatan Partisi Genel Başkanı Özdemir, konuşmadaki yedinci uyum paketi ile ilgili bölüme de dikkat çekti. Özdemir, “Sayın Başbakan, '7. uyum paketini çıkartıyoruz. temenni ederiz ki, bu final olur. aksi takdirde 8. Paketi de getirmek zorunda kalırız' demektedir. Sormazlar mı ne yapma gayreti içindesiniz? Görüyoruz ki, 7. Uyum Paketi çerçevesinde hükümet MGK'nın yetkilerini ve yapısını by-pass etme gayretindedir. Bunu yaparken de, kamuoyunun ve askeri kurumların hassasiyetlerini gözardı etmektedir. Bunu tasvip etmek mümkün değildir. MGK Anayasal bir kurumdur ve Anayasanın kendilerine verdiği yetki paralelinde 'tavsiye kararları' vermekle yükümlüdür. Diğer yandan AB ülkelerinin hemen hepsinde MGK benzeri yetkilerle donatılmış kurumlarda mevcuttur. Örneğin ABD'de (Milli Güvenlik Konseyi), Kanada'da (Özel Konsey), Almanya'da (Federal Güvenlik Konseyi), Fransa'da (Milli Savunma Konseyi), Rusya'da (Ulusal Güvenlik Konseyi), Yunanistan'da (Dışişleri ve Savunma Konseyi), Bulgaristan'da (Milli Güvenlik Danışma Konseyi), Polonya'da (Milli Güvenlik Konseyi) gibi. Türkiye, dünyanın gidişi ve kendi özel şartları paralelinde “milli güvenlik stratejilerinin” titizlikle belirlenmesi gereken bir ülkedir. Bu anlamda MGK, gerek personel yapısı gerekse işleyişi anlamında bu ihtiyaca cevap verebilecek bir konumdadır. MGK tamamen Başbakana bağlıdır ve yasalara göre sivil otoritenin emrindedir. Bu kurulun icra yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor. Bu durumda sormak gerekir; sivil otoritenin mi yoksa askeri otoritenin mi yetkileri kaldırılıyor? Mevcut olumsuz ortamda bu kurumu işlevsiz bırakırsanız, iç ve dış güvenlik konusunda hazırlık yapmamayı, strateji ortaya koymamayı mı düşünüyorsunuz? Sayın Başbakan eğer MGK'yla alakalı meselelere hakim değilse, sorunu yasalarda değil kendinde aramalıdır” şeklinde konuştu.