Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İnternet'e niye düşman oldu?

"Reklam beklentisi" içinde olduğum yönünde yanlış anlaşılmalara neden olmamak için, seçim öncesinde bu konuyu özellikle yazmadım.

MHP ve CHP'nin dışında, herkes tüm hünerini televizyon ve gazete reklamlarında sergiledi. AK Parti ise, Kazlıçeşme mitingini İnternet'te duyurmayı tercih etti...

Oysa...

AK Parti, İnternet reklamı konusunda liderliğini hep korudu referanduma kadar.

Ne olduysa...

Referandumdan itibaren, AK Parti İnternet'i görmezden geldi.

                       ***

Nedenini araştırdım tabii ki...

AK Parti'nin reklam ajansı Arter, bu konuda önceliği İnternet'e vermiş.

Ancak...

Erol Olçak'ın tüm gayretleri, bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a takılmış.

Rivayete göre...

Erdoğan, "Bize akşama kadar küfür eden sitelere reklam vermeyin" demiş!

                     ***

Hatırlayın!

Başbakan, küfürlerden şikayetini bana da iletmişti:

-Bildiğin gibi değil, anama avradıma sülaleme etmedik küfür bırakmıyorlar.

Erdoğan'ın şikayeti yorumlardan.

Ne yazık ki...

Bizler de bu konuda gereken önlemi almadık, alamadık.

Bugün bile...

Bir çok sitede...

Küfür ve hakaret gırla...

Bir tek Erdoğan'a mı?

Hayır!

Herkese...

Bize bile...

                       ***

Yorum editörleri bu konuda üstün gayret gösterse de, arada kaçan küfür ve hakaretler oluyor. Günde 10 bin yorumun içinde küfür ve hakaretlerin gözden kaçması normal ama, küfür edilen kişi için bunun normal karşılanmamasına bizim de anlayışla bakmamız lazım.

Ancak...

Bu küfür ve hakaretleri tüm sitelere...

Özellikle İnternet Medyası'na maletmek bana doğru gelmiyor.

Hele hele...

Bu sitelere reklam cezası vermek en hafif ifadeyle insafsızlıktır.

Hep söylüyorum...

İnternet siteleri merdiven altında iş yapmıyor...

Üç beş işsiz gazeteci ile yapılmıyor bu iş...

Büyüdük biz...

Bizim de çalışanlarımız var...

Ve tek gelir kaynağımız ise reklam...

AK Parti veya bir başka partinin aldığı karara elbette saygılıyız...

Ancak bizleri reklamla terbiye etmeye çalışmaları saygı duyulacak bir davranış değil.

                        ***

Kaldı ki...

Biz AK Parti'nin reklamlarını almadık diye aç kalmadık...

Kalmayacağız...

AK Parti 5 yılda bir reklam veriyor...

Yani...

AK Parti'nin reklamları ile karnımızı doyurmuyoruz...

Yani kaybeden biz olmuyoruz...

Peki...

İnternet'e reklam vermeyen AK Parti'nin kaybı var mı?

Var!

                          ***

Televizyona verilen reklam uçuyor...

Kağıda yapılan reklam da...

Ama İnternet'te dükkan 24 saat açık...

Siz 24 saat satış yapabiliyorsunuz İnternet'te...

Mesela...

AK Parti'nin o çok beğenilen türküsü...

İnternet'te daha çok yayıldı...

İnternet'te daha çok yaygınlaştı...

                   ***

AK Parti o reklamı İnternet'te yapsaydı eğer...

Ben inanıyorum ki...

Daha fazla etkili olurdu...

Daha fazla kitlelere ulaşırdı...

Yurt dışına ulaşırdı mesela...

Olmadı!

Yapmadılar!

Başbakan bizi cezalandırmış oldu!

Canı sağolsun...

Ama unutulmamalı ki...

Her geçen gün büyüyen İnternet'e bu tarz cezalar çok hafif kalıyor...