Başbakan 'o olayı' değerlendirdi

Amerika ziyareti öncesi Esenboğa'da açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan Kütahya'da kendisine yönelik 'suikast' girişimi için ilk kez değerlendirmede bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya'da kendisine yönelik ''suikast'' girişimini, ''Toplumun her kesimi sizin düşüncelerinizi kabul etmeyebilir. Bazıları bunu düşünceleriyle ortaya koyarlar. Ama düşünceyle değil de bunu maalesef çirkin, bu tür fiili eylemlere dönüştürenler, her şeyden önce insan hak ve hürriyetlerinden nasibini almamış tiplerdir'' diye değerlendirdi. Erdoğan ABD'deki temasları sırasında ''Türkiye'nin 2009-2010 döneminde BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığı için destek arama çalışması yapacağını'' açıkladı. Başbakan Erdoğan, ABD'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla yapılacak BM Zirvesi'nin, 5 yıl önce New York'ta düzenlenen BM Bin Yıl Zirvesi ve diğer toplantıların sonuçlarını değerlendirmek üzere toplandığını söyledi. Bin yıl kalkınma hedeflerinin ilk 5 yıllık uygulamasının gözden geçirilmesi için devlet ve hükümet başkanları düzeyinde bir katılımın öngörüldüğünü belirten Erdoğan, zirvede kendisinin de bir konuşma yapacağını kaydetti. Konuşmasında, BM'nin küresel barışı tesis etme konusunda daha etkin ve aktif bir rol oynaması gereğine işaret edeceğini ve reform süreciyle ilgili görüşlerini açıklayacağını kaydeden Erdoğan, zirve programı çerçevesinde, zirve açılış oturumuna ve ''Kalkınmanın Finansmanı'' toplantısına katılacağını ifade etti. Erdoğan, ''Bu vesileyle, 2009-2010 döneminde, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığımız için aynı zamanda da bir destek arama çalışması yapacağız. 2008 yılında bu belirlenecek. Türkiye'nin konseye, bu noktada yapabileceği katkıları da anlatacağım'' diye konuştu. Türkiye'nin 1961 yılından bu yana Güvenlik Konseyi'nde temsil edilemediğini anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmesinin, uluslararası ilişkilerdeki etkinlik ve rolünü daha da artıracağını belirtti. Erdoğan, ''Ancak bundan da önemli olan varlığımızın Güvenlik Konseyi'ne sağlayacağı katma değerdir'' dedi. Erdoğan, temas ve konuşmalarında, BM Genel Kurulu'nun gündemindeki terörizm, yoksulluk, bölgesel ihtilaflar, silahsızlanma ve insan hakları gibi konulara da değineceğini anlattı. Çeşitli ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmelerde bulunacağını ifade eden Erdoğan, Pakistan, Bosna Hersek, Arnavutluk, Kırgızistan ve Avusturya cumhurbaşkanları, İspanya, İsrail başbakanları, bazı AB üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya geleceğini söyledi. Erdoğan, medeniyetler ittifakı girişiminin eş başkanları olarak, İspanya Başbakanı Zapatero ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da katılacağı üçlü toplantı gerçekleştireceklerini kaydetti. Başbakan Erdoğan, başlattıkları girişim çerçevesinde, medeniyetler ittifakının kurulması için atacakları adımları ele alacaklarını dile getirdi. Erdoğan, bu bağlamda ABD eski Başkanı Bill Clinton'un düzenleyeceği toplantıda, ''Uygarlıklar Birbiriyle Nasıl Buluşmalıdır, Konuşmalıdır?'' başlıklı panele katılacağını ifade etti. Ziyareti sırasında ABD'deki önde gelen finans yatırım şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile bir araya gelerek, Türkiye'deki ekonomik durum ve yatırım imkanları hakkında bilgi alışverişinde bulunacağını vurgulayan Erdoğan, bu ülkedeki Türk dernek temsilcileri ve işadamlarıyla da buluşacağını vurguladı. Erdoğan, New York'taki temaslarının ardından, resmi ziyarette bulunmak üzere Suudi Arabistan'a geçeceğini, Kral Abdullah'ı ziyaret ederek, yeni görevinden dolayı tebrik edeceğini anlattı. Başbakan Erdoğan, 19 Eylül'de yurda döneceğini ve Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin açılışına katılacağını sözlerine ekledi. Erdoğan, Kütahya'da kendisine yönelik ''suikast girişimi'' olduğu bildirilen olay hatırlatılarak, ''Katıldığınız son 3-4 programda da eylemler oldu. 3 Ekim öncesi bunların ard arda gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Tereddüt ve korku hasıl oldu mu?'' sorusu üzerine, bunlara pek yabancı olmadıklarını belirtti. ''Olağan şeylerdir'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Hele hele siyaset yaşamının içerisine girmiş olanlar, bunlara çok çok alışıktırlar, bilirler. Bizim için de bunlar, bu siyaset süreci içerisinde, yönetim sürecimiz içerisinde, bazı kendini bilmez kişiler, gruplar çıkabilir. Çeşitli provokasyonlarla karşılaşabilirsiniz, provokatif eylemler olabilir. Çünkü toplumun her kesimi, sizin düşüncelerinizi, sizin uygulamalarınızı kabul etmez veya etmeyebilir. Bazıları bunu düşünceleriyle ortaya koyarlar - ki en saygın olanları bunlardır - Bunlar demokrasiyi kavramış olan kişilerdir. Ama düşünceyle değil de bunu maalesef çirkin, bu tür fiili eylemlere dönüştürenler, her şeyden önce insan hak ve hürriyetlerinden nasibini almamış tiplerdir. Onlar henüz demokrasiyi kavramış tipler değildir. Fikir hürriyeti nedir, özgürlükler nedir, bunu kavramamış insanlardır. Dolayısıyla bunlara yönelik bizim söyleyeceğimiz çok fazla bir şeyimiz yok. Her şeyden önce karşı düşüncelere, hele hele ülke yönetiminin attığı adımlar, yaptıklarına, bu tür yollarla değil, demokrasinin içerisinde... Bunun kuralları bellidir. Bu kurallar çerçevesinde yürütürsünüz. Onun için bu konularda çok daha fazla değerlendirme yapmamıza gerek yok. Biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Bizim sadece bir makama hesabımız vardır o da Rabbimizedir. Halkımıza olan hesabı da seçimden seçime veririz. Onlara olan anlayışımız, bir hizmet aşkıdır. Bu hizmet aşkıyla yolumuza devam edeceğiz.''