Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ay sonunda Başbakan Erdoğan'ın davetlisi olarak 'gayri resmi' bir ziyaret yapacak.
Abone olBaşbakanlık Sözcüsü Mehmet Akif Beki, bu ay sonunda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Erdoğan'ın özel davetlisi olarak gayri resmi bir ziyaret amacıyla Türkiye'ye gelmesinin söz konusu olduğunu ifade etti. Ağustos ayı sonunda Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in de 1 günlük resmi ziyaretin ardından kısa bir tatil yapmak için Türkiye'ye gelmesinin söz konusu olduğunu söyleyen Beki, her iki liderin Türkiye'ye yapması beklenen ziyaretlerle ilgili planlamanın sürdüğünü, bu nedenle kesin tarih veremeyeceğini kaydetti. Erdoğan'ın temaslarının amaçları hakkında da bilgi vermek istediğini dile getiren Beki, şöyle konuştu: ''Sayın Başbakan birçok vesileyle dile getirdi; dış politikada izlediği temel parametre düşman üretmek değil, dost kazanmaktır. Barışın globalleşmesidir. Aynı zamanda Türkiye'nin ulusal çıkarlarını korurken, bölgesel istikrar ve refaha da katkıda bulunmaktır. Sayın Başbakan'ın bu yöndeki çabalarının devamıdır bunlar. Söz konusu muhatap ülkelerin liderlerinin de bu çabaları paylaşmasının sonucu olarak bu temaslar gerçekleşecektir. Hem Karamanlis'in hem Esad'ın Türkiye'ye yapacakları ziyaretler özel gündemli. Sayın Başbakan'ın özel davetlisi olarak dinlenmek, istirahat etmek maksadıyla yapacakları ziyaretlerdir. Sayın Karamanlis, özel davet öncesinde 1 günlük resmi ziyaret de gerçekleştirecektir.'' ''BAŞBAKAN'IN KAYGISI YOK''- Başbakanlık Sözcüsü Beki, bir gazetecinin, ''ABD'nin Suriye'ye karşı tavrının herkesçe bilindiğini'' ifade ederek, ''Türkiye ile bu ülke arasındaki yakınlaşmanın bir rahatsızlık yaratıp yaratmayacağı'' sorusuna şu karşılığı verdi: ''Sayın Başbakan'ın bu konuda hiçbir kaygısı yok. Çünkü en başından beri çok açık oldu bu konuda. Sizlere karşı da açık oldu. Diğer dost ve müttefik ülkelere karşı da uluslararası topluma karşı da çok açık ve şeffaf davrandı. Bu konuda sayın Başbakan'ın izlediği politika çok açıktır. Türkiye, bölgede istikrar ve refahın yaygınlaştırılmasını önemsemektedir. Aynı zamanda barışın güçlendirilmesini ve yaygınlaştırılmasını önemsemektedir. Bu yönde bugüne kadar önemli katkılar yapmıştır. Bunlar da uluslararası toplum tarafından takdir edilmiştir. Bu çabaların devamı olarak görmekte yarar var. Türkiye aynı zamanda genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika inisiyatifi çerçevesinde bölgede demokratikleşmeye de ve bölge ülkelerinin demokratikleşme sürecine de önem vermektedir. Sayın Başbakan'ın bu yönde de güçlü mesajlar vardır. Dün vardı, bugün de var, bundan sonra da devam edecek. Dolayısıyla bölge ülkelerindeki demokratikleşme süreçlerinin teşvik edilmesi bakımından sayın Başbakan bu ülkelerle temasların geliştirilmesini gerekli ve zaruri görmektedir. Bu görüşlerini hem Amerikan yetkililerine hem de çeşitli defalar Türk ve uluslararası kamuoyuna açıklamıştır. Bu çerçevede bunları değerlendirmek anlamlı olur. Bunlar özel davet üzerine yapılacak ziyaretler. Sayın Başbakan, sadece Sayın Esad'ı değil, sayın Karamanlis'i de aynı çerçevede davet etti. Sayın Putin'in de özel davetlisi olarak Soçi'ye gidecek. Bunlar Türkiye'nin çıkarlarının korunması, komşularıyla ve bölge ülkeleriyle ikili ilişkilerinin güçlendirilmesi ve bölgesel istikrar ve refah açısından büyük önem arz etmektedir.'' ''YANLIŞ ANLAŞILMIŞ'' Bugün bir gazetede Başbakan Erdoğan'a atfen yer alan, ''Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bürokrat atamalarına ilişkin kararnameleri gerekçesiz imzalamadığı'' konusundaki haberin anımsatılması üzerine Beki, şöyle konuştu: ''Orada yanlış anlama söz konusu. ABD seyahati sırasında 3 gazetenin genel yayın yönetmeni eşlik etmiştir. Dönüş yolunda Başbakan ile sohbet fırsatı oldu. Sohbet sırasında söylenen bazı sözlerin yanlış kaydedilmiş olmasından kaynaklanan bir sorun var. Sanırım o yazının sahibi sayın Babahan da bir düzeltme yapacak. Bizde kaydı var o görüşmelerin. Ama gazeteci arkadaşlarımız not almakla yetinmişler.'' Beki, ''Başbakan'ın uzlaşma kültürüne verdiği önemi gazetecilerin de yakından bildiğini'' ifade ederek, şunları söyledi: ''Sorunun içeriğinde de zımnen o vardı. 'Sayın Başbakan'ın bugüne kadar uzlaşma kültürüne verdiği önem dolayısıyla acaba yeni bir politika değişikliği mi söz konusu' şeklindeydi soru. Hayır, sayın Başbakan'ın uzlaşma kültürüne verdiği önem devam etmektedir. Türkiye'de hiçbir şekilde gerilimden yana olmadığını her fırsatta, her vesileyle sayın Başbakan söyledi. O sohbette söz konusu edilen atamalar çerçevesinde Başbakan'ın bir değerlendirmesi oldu. O sözlerin sohbet sırasında tam olarak nasıl şekillendiğine bant çözümü yapıldıktan sonra muhatabına göndereceğiz, sizler de göreceksiniz'' ''KİŞİSEL GÖRÜŞLERİM DEĞİL" Bir gazetecinin, ''geçen hafta yaptığı bilgilendirme toplantısındaki açıklamalarına CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan ve AK Parti içinden bazı eleştiriler geldiğini'' ifade etmesi üzerine Beki, şunları kaydetti: ''Ben bildiğiniz gibi Sayın Başbakan'ın sözcülüğünü yapıyorum. Burada dile getirdiğim görüşler kişisel görüşlerim değildir. Sayın Başbakan'ın görüşleridir. Teknik bilgilendirme yapıyorum. Sayın Başbakan adına cevap ve düzeltme hakkını kullanıyorum veya yeni gelişmeler karşısında varsa sayın Başbakan'ın görüşlerini sizlerle paylaşıyorum ya da sayın Başbakan'ın görüşlerine açıklık getiriyorum. Yaptığım bundan ibarettir. Bunun dışında da söyleyecek bir şeyim yok.''