Başbakan Erdoğan'ın son dönemdeki üslubu dikkatlerden kaçmıyor. Erdoğan, eleştirileri yanıtlarken kullandığı ağır ifade ve argo hissedilir biçimde öne çıkıyor.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, son dönemlerde kendisine ve hükümete yöneltilen eleştirileri yanıtlarken kullandığı ağır ifadeler ve argoya da uzanan kızgın bir üslup sergilemesi dikkat çekiyor.
Son olarak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili konularda "adam" şeklindeki hitabıyla kızgınlığını belli eden Başbakan'ın üslübundaki sertleşmenin 3 Ekim'de Türkiye ile AB arasındaki görüşmelerin resmen başlatılması kararının ertesine rastlaması da ilginç bir durum oluşturuyor.
'Afra tafra atıyorsunuz'
Başbakan, son günlerde kişilerden söz ederken sıkça daha çok nesneler için kullanılan "bunlar" şeklinde bir hitabı yeğliyor, ayrıca sıkça "yahu" ya da "ya..." gibi anlatımlara başvuruyor. Başbakan'ın dikkat çeken bazı ifadeleri şöyle:
25 Ekim 2005: (Baykal'a) Adam okusa, nelerin pazarlanacağını bilir. Ama 'marketing'de nelerin olduğunu bilmediği için konuyu kendi dünyasına götürüyor.
24 Ekim 2005: (Rektörler ve eşlerini Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna davet eden Cumhurbaşkanı'nın tutumuna ilişkin soru üzerine) Adama derler ki, bayram değil, seyran değil... (Başbakanlık, yoğun tepki gören bu sözler üzerine ertesi gün bu sözlerle aslında gazetecilerin muhatap alındığına ilişkin bir açıklama yaptı.)
22 Ekim 2005: (İSO toplantısında CHP'ye) Bunlar hesap kitap da bilmiyorlar. Hayatlarında iki koyun gütmemiş adamlar bunlar...
22 Ekim 2005: (Rektörlere) Ben dünyayı dolaşıyorum, onlar Van'a gidiyor yahu...
18 Ekim 2005: Yahudi sermayesine düşmansınız, Arap sermayesine düşmansınız, Batılı sermayeye düşmansınız, yahu siz kime dostsunuz?
16 Ekim 2005: (Cevahir İş Merkezi'nin açılışında) Bunların dünyadan haberi yok. Bekâra karı boşamak kolay.
15 Ekim 2005: Yahu sen neye inanacaksın Allah aşkına!.. Peki kardeşim bu ülke nasıl ayağa kalkacak? Milliyetçilik havasında gezip de afra tafra atıyorsunuz.
'Kurusıkı yürüyorlar'
11 Ekim 2005: Bunların okuryazarlıkları da çok zayıf. Geçmişten bu yana kurusıkı yürüyorlar.
8 Ekim 2005: Yahu ben Başbakanlık'ta görüşmedim. Allah aşkına sen kime düşmansın? Bunlara sorun, "Hayatında bir koyun güttün mü?"
2 Ekim 2005: Yahu görüşürüm. Görüştüğümüz Ofer, bu yeri alabildi mi?
2 Ekim 2005: (Özelleştirme konusunda) Yahu neye göre stratejiktir? Stratejik diye bir şey yok artık.
'Burası basmıyor'
1 Ekim 2005: (TBMM resepsiyonunda Avusturya'nın Ankara Büyükelçisi Marius Calligaris'e) Başbakanınla görüştüm haberin var mı? Bir daha böyle siyaset yaparsanız yanarsınız. (Yanıt alamayınca) Fazla içmedin değil mi?
24 Eylül 2005: (YÖK Başkanı Teziç'i eleştirirken kafasını göstererek) Burası basmıyor. Hayatta iki koyun gütmediği ve hayatı yaşamadığı için bunu kavrayamıyor.
22 Eylül 2005: (CHP'ye) Bu zihniyet sadece çöp üretir.
'Edebimiz engelliyor'
28 Kasım 2004: (Erzurum'da 'çiftçinin durumu ne olacak?' diye bağıran vatandaşa) Yahu bu millet, yatıp kalkıp size mi çalışacak?
29 Ekim 2004: Kalkıp da "üniversitelerde siyaset yok" diyebiliyorsunuz. Kimi aldatıyorsunuz yahu... Üniversiteyi yönetenler şu anda en büyük siyaseti yapıyor yahu. Ama bizim edebimiz onlara aynı dille cevap vermeyi engelliyor.
8 Temmuz 2004: Tutturmuşlar bir kamusal alan. Yahu kardeşim senin yaşadığın gibi yaşamaya mecbur muyum? Değilim ya...
AKILLARI BASMAZ
2 Kasım 2003 seçimi öncesi muhalefet partilerine:
Dur dinle be, dur dinle! 9 ay 10 gün be...
Akılları basmaz. Bana da frikik attırıyorlar, iyi frikik atarım.
Ne konuşuyorsun, seninle geldik biz bu hale hemşerim! Yav sen 2003'te yoksun ki!
Adam gibi adam lazım. Bunlar tükürdüğünü yalıyor.
Haber: Bülent Sarıoğlu
Kaynak: