Başbakan Erdoğan'ın hellalik çağrısına MHP lideri Bahçeli'nin ardından CHP lideri Kılıçdaroğlu'da karşılık vermedi.
Abone olİNTERNETHABER
ANKARA- Başbakan Erdoğan'ın hellalleşme çağrısına CHP liderinden olumsuz yanıt geldi. Kılıçdaroğlu Başbakan'ın sözlerini ikiyüzlülük olarak ilan etti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu seçim sürecinde CHP'yi yakından takip eden gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.
Kılıçdaroğlu Başbakan'ın "balkon konuşması sonrasında siyasetçilerle gazetecilere açtığı davalardan vazgeçmesine nasıl bir karşılık vereceksiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
Gandi'ye düş kırıklığı yaratan iller! |
CHP lideri de hayal kırıklığına uğradığı şehirleri açıkladı. |
"Balkon konuşması jest değil. Bir insan yanlış yapar ve sonra hemen düzeltirse iyi niyetinden şüphe olunmaz. Ama ben her türlü hakareti yapayım sonra balkondan düzeltirim; bu iki yüzlülük, samimiyet değil, helalleşme değil. Siz hatanızı seçimden sonra mı gördünüz. O davaların kazanılamayacağı belli.
Medyanın tavrını da anlamakta zorluk çekiyorum. Daha önce de balkon konuşması yaptı. Bizim tavrımız belli. Seçim öncesi ne söylediysek sonra da söyleyeceğiz. Ama onlar seçim öncesi ve sonrası fark yaratıyorlar" dedi.
KİMİN YALANCI OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAK
Kılıçdaroğlu davaları geri çekip çekmeyeceği noktasında ise şunları söyledi: "Ben kimsenin kalbini kırmadım. Bana hakaret edildi yalancı denildi, gelip ispat etmeleri gerek. Yargıda kimin yalancı olup olmadığını göreceğiz."
Kılıçdaroğlu sözlerine gazetecilere bir jestle başladı. Seçim sonrası kendilerinin dinlenme şansı yakaladığını ancak gazetecilerin çalışmaya devam ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sizin dinlenme fırsatınız yok. Bu gerçek bilindiği için gazeteciler diğer çalışanlara göre daha erken emekli edilirdi ama bu kaldırıldı. İktidar partisi umarım insafa gelir ve geçmişte alınan hakları iade ederiz." dedi.
Karne günü öncesi velileri çocuklara iyi davranmaları noktasında uyaran, tatile çıkacak olanlar için 'trafikte dikkatli olun' çağrısı yapan Kılıçdaroğlu haftasonu sınava girecek öğrencilere de başarılar diledi.
BABALAR GÜNÜNÜ DE UNUTMADI
Kurultay isteyenlere yanıt |
12 Haziran sonrası CHP'de kurultay isteyen muhaliflere böyle seslendi. HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN |
Çocukların bir at yarışına hazırlanır gibi sınava hazırlanmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, ÖSYM Başkanı Ali Demir'e yüklendi. Kılıçdaroğlu, "Umarım Ali Demir'in yarattığı skandallardan sonra o koltukta oturmaması gerektiğini Sayın Erdoğan da öğrenmiş olur. Bu ülkede etik değerler varsa bu kadar skandala imza atan o kişi o koltukta oturmaz. Ama oturunca çocukların geleceğiyle ilgili kaygı doğal hale geliyor. Umutla geleceğe başlamalarına engel oluyor" dedi.
Kılıçdaroğlu Babalar Günü de unutmadı ve, "Bütün babaların babalar günü kutlarım. Baba olmak da torun sahibi olmak da çok güzel" dedi. Seçim sonrası yorgunluğunu üzerinden atamadığı görülen Kılıçdaroğlu yöneltilen sorulara şu yanıtları verdi:
HEZİMET YOK: Beklediğimiz oyu aldık mı? Baştan beri söylüyoruz hayır. Ama aldığımız sonucu bir hezimet olarak değerlendirmek gerekir mi? Buna da hayır diyoruz. İnsaflı olunmalı. 6 aylık süreçte harcadığımız çabayı kimse yadsımıyor. Medyayı izliyorum, çalışmadığımızı söyleyen kimse yok.
İÇTÜZÜĞÜ DEĞİŞTİRİP KURULTAYA GİDECEĞİZ: Kısmen de olsa bu sonucu ileriye taşıma konusunda katkı verecek her partiliye saygı duyarız. Övme beklemiyoruz ama yanlışları ifade etme, tavsiye şeklinde her katkıya açığız. CHP'lilerin medya üzerinden eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum. Ben genel başkanım, randevu alınır gelinir ve söylenir. Medya üzerinden konuşmak doğru değil. Daha önce bu durumdan şikayet eden parti yöneticilerinin bugün aynı konumda bulunmalarını doğru bulumyorum. Önümüzdeki süreçte ülkede demokrasiyi getireceğini iddia eden bir parti olarak içtüzüğü değiştireceğiz, seçime gideceğiz. Normal akış içinde kurultay yapılacak. Ben kimseye telefon açıp imza atın atmayın demedim. İl başkanları toplantısını 'genel başkan baskı yapıyor' algısı yaşanmasın diye erteledim. Bu kadar demokrasiyi özümsemiş bir insanım. Kurultay istemek ayıp bir şey değil, istememek de ayıp değil. Demokrasi içinde bu talepler dile getirilir.
ÜNİVERSİTELER DE ÖZERK: Her seçim sürecinde yaşanan çarpıtmaları burada da gördük. AKP medyası yaptı. Yerel yönetimler özerklik şartı dedik biz. Bu sadece Hakkari için değli İzmir için de gerekli. Meclis imzaladı biz çekinceleri kaldırıyoruz. Yerel yönetimler zaten özerk. Biz bunu güçlendirmek istiyoruz. Üniversitelerde de özerk. Özerkliği alıp bir noktaya çekmek ayıp, bunu da yandaş medya yapıyor.
NEDEN ALEVİYİM DEDİ: "Etnik kimliği dini siyasete alet etmeyeceğim" dediniz bugün bir gazeteye Alevi olduğunuzu söylediniz sorusu üzerine) Sordular öyle söyledim. Ne diyecektim.
BAŞBAKAN GELİNCE BU SORULARI SORACAĞIZ: Hükümet zaten görüşüyor. AKP öncesinde de görüşmeler var. Biz bunları biliyoruz. Sorunun çözümü için görüşülmesi gerekiyorsa görüşülür. Biz görüşülemez demedik. Orada sorulması gereken şu. Erdoğan ilk konu dillendirildiğinde 'bunu söyleyen şerefsiz' dedi. Ben vicdanınıza sesleniyorum kim şerefsiz? Mesele şu. Biz halkı aldatıyoruz. Ben halka doğruları söyleyeceğim sözü verdim. Siyasette yalana yer verilmemeli. Başbakan geldiğinde, biz "O görüşmeler nedir" soracağız. "Neden eylimsizlik kararları erteleniyor" bunu soracağız.
BAŞBAKAN BÖLÜCÜ: (etnik tehlike, bölücü tehlike var mı? Bölünme tehlikesi yok ama bu tehlikeye yol açan söylemler var. Recep Tayyip Erdoğan bölücüdür. Toparlayan değil ayrıştıran bir insandır. Pek çok yerde yasa dışı bildiriler broşürler dağıtıldı. Etnik-dinsel kimlik üzerinden ayrıştırmaya dönük bölmeye dönük bildiriler. Hükümet bunları yapanları buldu mu? Onun için hükümet de bölücü.
DP İÇİN MİLLETVEKİLLERİ AYRILACAK MI? Sadece gülüyorum. Nasıl senaryolar yazılıyor anlamıyorum. İnandırıcılığı olmayan söylemler.
BAZI CHP'LİLER OY VERMEYİN DİYE ÇALIŞTI MI? Benim böyle bir tespitim yok. Hiçbir CHP'linin böyle çalışacağını düşünmüyorum.