"Kimse Başbakan'a bunları hatırlatmadı, ortalık yangın yeri. Madem öyle, Başbakan'a düşen hisseleri ben yazayım" dedi ve 15 maddelik kıssadan hisse listesi kaleme aldı.
Abone olSon günlerde herkesin dilinde olan ve Cemaat-AK Parti kavgasıyla ilgili bir yorumda siyasal iletişim alanındaki çalışmaları ile tanınan Nuran Yıldız'dan geldi.
Web sitesinde kaleme aldığı yazısında "Başbakan'a birileri ilke hatırlatması yapmalı" dediği geçen haftaki yazısını anımsatan Yıldız, "Kimse yapmadı, ortalık yangın yeri. Madem öyle, Başbakan'a düşen hisseleri ben yazayım" dedi ve 15 maddelik kıssadan hisse listesi kaleme aldı.
İşte Nuran Yıldız'ın sıraladığı o hisseler:
Geçen hafta. “Birileri ilke hatırlatması yapmalı” demiştim. Kimse yapmadı. Ortalık yangın yeri.
Madem öyle, bu yaşanan kıssadan Başbakana düşen hisseleri yazayım;
Bir, her kim ki “bana haksızlık yapılıyor” diye bağırıyorsa, “Nasılsa bizden değil” diye sırt çevirmek olmaz.
İki, başkasının başına geliyormuş gibi görünen şeyler, senin etrafındaki çemberi daraltma hareketi olabilir.
Üç, tam da üçe (cemaat-hükümet-muhalefet) bölünmüş medyanın köşe yazarı ve yorumcularını, sadece bu yüzden dikkate almamak gerekir.
Dört, medyanın gücünü abartmamak lazım, medya içeriği rüzgârın yönüne göre değişir.
Beş, dünyevi sorunlara/konulara ilahi yaklaşımlarda bulunmak nafiledir.
Altı, krizi temizlenmek için fırsat bilirsen, düşmanlık etti sandığın aslında iyilik etmiştir.
Yedi, kaset kimden gelirse gelsin elin tersiyle itilmelidir.
Sekiz, dostu, düşmanı, çıkarcıyı, yalakayı ayırt edebilmek için gri havalar müthiş fırsattır.
Dokuz, eğer birileri önüne geleni devirirken seyrediyorsan, unutma ki sana gelince etrafından dolaşmaz, üzerinden geçer.
On, her kriz bir özeleştiri fırsatı sunar. Geçmişte haksızlık yaptıklarından özür diler, kendi hatalarını kabul edersen güçlenirsin, var say ki güçlenmedin, zarar da etmezsin.
Onbir, bir gazeteci “şunu yap” diyorsa, bil ki doğru orada değildir.
Oniki, etrafına gazetecilerden bir duvar örme, kendileri görmeyen sana neyi gösterebilir?
Onüç, yolsuzluk bombası patladığı gün dört gencecik asker helikopter kazasında ölüyor da, kaza yerine keşife gidemiyor, cenazeye katılamıyorsan, seni bu noktaya getiren kararlarını sorgula.
Ondört, yakın ekibini başka görevlere yönlendirerek onların sana odaklanmasının önüne geçme. Dostluğun onlar için yeterli ödül olmalı, başka mevkii gerekmez.
Onbeş, dün “iyi” dediğine bugün “kötü” deme, ya da tam tersini söyleme. İyiyi ve kötüyü ağzından çıkarırken cimri ol, ki gün gelip ayağına dolanmasın.
NURAN YILDIZ'IN TÜM YAZILARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN>>