Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde konuşmansının ardından soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, uygulamanın zamanla oturacağını söyledi.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, uygulamanın, uyum yasası çıkartmak gibi değil, bir zihniyet değişimi olduğunu belirterek, ''Bu, uyum kadar kısa zamanda çözülecek bir iş değildir. Hükümetimiz ve parlamento bunları süratle başlatacak ve en kısa zamanda hayata geçirecektir'' dedi. Erdoğan, uygulamaları hayata geçirdikten sonra, AB üyesi ülkelerin, Türkiye'yi tam üyeliğe kabul edeceğine olan inancını dile getirdi. Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından, parlamenterlerin sorularını yanıtladı. Kanun ve mevzuatların uygulanmasının hassas konular olduğu belirtilerek, bu konudaki çalışmaların hızlandırılması konusunda ne yapılacağı, bu konuda AKPM'nin destekleyici bir rolünün olup olmayacağı sorusu üzerine, Erdoğan, şu ana kadar Kopenhag siyasi kriterleri çerçevesinde ortaya konulan ve Türkiye'ye verilen yol haritasını, iktidar, muhalefet ve sivil toplum örgütleri ile dayanışma içerisinde, anayasal ve yasal değişiklikleri yaparak tamamladıklarını söyledi. Şu anda uygulama süreci içinde bulunulduğunu, bu süreçte de uygulama çalışmalarının devam ettiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Uygulama, bir uyum yasası çıkartmak gibi değildir. Uygulama olayı bir zihniyet değişimidir. Bu, uyum kadar kısa zamanda çözülecek bir iş değildir. Zaten, müzakere süreci başlığının da konulması bunlar içindir. Bu müzakere süreci içerisinde yoğun bir çalışmayla, gerek hükümetimiz, gerekse parlamento yapısı içerisinde bunları süratle başlatacak ve en kısa zamanda hayata geçireceğiz. Kaldı ki AB müktesebatı içerisinde bunları hayata geçirmedikçe, Türkiye'nin tam üyeliği söz konusu olamaz. Bunları bitirdikten sonra inanıyoruz ki AB üyesi ülkeler de Türkiye'yi tam üyeliğe kabul edeceklerdir. Ama bu konuda, bizde bu iradenin mevcut olduğunu, uygulamalarımızda gördünüz. Bundan sonra da göreceksiniz, hiçbir endişeniz olmasın.'' ''ORTAK PAYDADA BULUŞACAĞIMIZA İNANIYORUM'' Bir parlamenterin, ''Liberaller daima Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediler ve destek vermeye devam edecekler. Kıbrıs konusunda rapor hazırlayan biri olarak, ben de buna katılıyorum. Kıbrıs, Türkiye'nin üyeliği ile ilgili bir koşul değildir. Ama bence şanslarınız sınırlı, bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' şeklindeki sorusunu yanıtlarken Erdoğan, Türkiye'nin Kıbrıs'ta çok samimi bir gayret içerisinde olduğunu dile getirdi. Erdoğan, Kıbrıs'ta referandumun yapıldığı 24 Nisan sürecinde BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a, Davos'ta, ''Gelin dördüncü müzakere sürecini başlatın, göreceksiniz ki Türkiye hiçbir zaman Rumlar'ın gerisinde kalmayacak, her zaman bir adım önünde olacak'' dediğini anımsattı. Kuzey Kıbrıslı Türkler'in ve Türkiye'nin, bu sözün sonuna kadar arkasında durduğunu, bu sözü yerine getirmek için ''her şeye rağmen'' bir mücadele verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: ''24 Nisan'da Kuzey Kıbrıslı Türkler bir şey ilan ettiler dünyaya: 'Biz barışın küreselleşmesini isteyen bir milletiz. Dolayısıyla biz Güney'deki Rumlar ile bu adada beraber yaşamaya hazırız' dediler. 'Biz bunu, barışın küreselleşmesi, demokrasi için, insan hakları, hukukun üstünlüğü adına istiyoruz' dediler. Ama tam aksine Güney, 'biz bunu istemiyoruz' dediler. İstemiyoruz diyenler, taltif edildi, onurlandırıldı. Ama istiyoruz diyenler ne yazık ki hala izole ediliyor... Ekonomik, ticari konularda, ulaşımda, siyasi konularda izole ediliyor. İzolasyonu kaldırma adımını bu meclis atmıştır. Ondan dolayı bu meclise karşı ayrı bir sempatim ve şükran duygularım var. KKTC, şu ana kadar olan sürecini aynı samimiyetle devam ettirecektir. Çünkü bu dünya artık düşmanlıkların ilan edildiği, düşman kazanımının teşvik edildiği bir dünya olmamalı. Tam aksine, dostlukların pekiştirilmeye ve geliştirilmeye çalışıldığı bir dünya olmalı. Biz bunun peşindeyiz, bunun için koşturuyoruz. İnanıyorum ki hep beraber bu ortak paydada buluşacağız.'' Kaynak: Milliyet