Başbakan Erdoğan gibi konuştu

Başbakan Erdoğan'ın yandaş medyayı kızdıran 'faşizan yaklaşım' sözlerinin benzeri bu kez Kültür Bakanı'ndan geldi

Önce Yaşar Kemal konuştu... Boğaziçi Üniversitesi'nde yayıncıların düzenlediği bir toplantıya katılan usta yazar, ''Kürt meselesini yazdım, mahkum ettiler. Sonra kahraman ilan ettiler. Ülkemizi tanıtacak edebiyattır. Fakat yazarlara düşmanlık yaptılar'' sözleriyle serzenişte bulundu. Sonra da bugünkü hükümeti kastederek ''İnşallah bunlar dostluk yaparlar. Eski bir arkadaşımı bakan yaptılar, şaşırdım'' dedi.

BİR 'FAŞİZAN YAKLAŞIM' ÇIKIŞI DAHA

Yaşar Kemal'in sözleri üzerine konuşan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın sözleri ise Başbakan Erdoğan'ın yandaş medyayı kızdıran 'azınlıkara faşizan yaklaşım' sözlerini hatırlattı.

Türkiye’nin geçmişinde baskıcı uygulamalar olduğunu ancak şimdi bunların aşıldığını ileri süren Bakan Günay, NTV'nin sorularını yanıtladı... İşte önemli satırbaşları...
500 YILLIK BARIŞ: Türkiye’de, benim kastettiğim, 1400’de Timur’un istilasından sonra Anadolu topraklarında 1918 ve 1922 arasında bir savaş yaşandı. Ondan sonra ne istila, ne düşman, ne işgal gördük. Anadolu topraklarında esas itibariyle beş yüz yıldan beri barış var.

BARIŞ İSTİYORUZ: Son çeyrek yüzyılda ne yazık ki bir talihsizlik yaşıyoruz. Bir terör olgusuyla karşı karşıyayız. Bu alanda geçmiş yıllarda itiraf etmek gerekir ki, özellikle 12 Eylül yönetimini kastediyorum, bu yanlışları, bu yanlışa sürüklenişi kışkırtan olumsuz davranışlar, idari yanlışlar ve baskıcı davranışlar oldu. Ama şimdi biz Türkiye Cumhuriyeti’nin işbaşında olan Hükümeti olarak, geçmişte kim ne yapmış olursa olsun, bütün yanlışların üzerine sünger çekmek ve Türkiye’de barışı, bütün insanların mutlu olacağı ortamı yeniden tesis etmek istiyoruz.

FAŞİST YAKLAŞIMLAR: Yaşar Kemaller, Orhan Kemaller, Nazım Hikmetler, Necip Fazıllar, ülkenin sağlı sollu bir dolu düşünen insanı, geçmiş yıllarda ne yazık ki düşünceleri yüzünden ve düşüncelerini ifade etme gayretleri yüzünden ağır bedeller ödedi. Bu bir ilkel dönemin, eskimiş kafanın, dar kalıpçı faşizan yaklaşımların sonuçlarıydı.

FEVERANINA KATILIYORUM: Yaşar Kemal’i ben onyıllardır biliyorum. Yaşadıklarını da yazdıklarını da biliyorum. O yüzden feveran etmesine de çok katılıyorum. 1996’da aldığı bir cezadan söz ediyor, hepsini biliyorum ama bundan sonra ülkemizde ne Yaşar Kemaller’in, ne diğer yazarların, düşünürün, düşüncelerinden ötürü ceza göreceği bir ortama kavuşmak için elimizden geleni yaptığımızı söylemek istiyorum.