Gazeteci Taha Akyol'un sunduğu Eğrisiyle Doğrusuyla programında konuşan Başbakan Erdoğan CHP lideri Baykal'a eleştiride bulundu. Erdoğan ilkeli tavır istedi.
Abone olErdoğan, "Bazıları ekranlarda yer bulmak için bunu yapıyor. Biz anayasanın verdiği bir yetki ile uzlaşı aradık. Sosyal güvenlik , bankalar ve özürlülür yasasını çıkarmamız gerekiyordu. Ama nedense bazı yerlerde saplantı oldu. Basit şeylerle hele hele ülkenin farklı öncelikleri olduğunda buna olumlu yaklaşamayız. Biz programımızdan taviz veremeyiz. Yargıda ne olur onun hesabını biz bilemeyiz. Bunlara tabi biz üzülüyoruz. Uzlaşma şartlarını zorluyoruz edeb ve adaba dikkat ediyoruz. Öyle şeyler oluyorku edebi adabı çirkinleştiriyorlar. Toplumsal gerilim istemiyoruz. Halkı kurumları sokaklara davet etmek çirkin şeyler. Yeni yeni arka bahçeler oluşturmak ağır. Barolar birliği ortaya çıkıyor ve onlarda değişim açıklama yapıyorlar. İktidarı farklı göstermenin yoluna gidiyorlar. Kadrolaşma diyorlar. Yasaların verdiği yetki dışında hiç bir yetki kullanmıyoruz. Ayrılanların yerini boş mu bırakacağız. Terör bir taraftan tırmanıyor. Bunlar artarken emniyetteki görevli sayımız azalıyor' dedi. -ERDOĞAN: ''BİR TOPLUMSAL GERİLİM HİÇ OLSUN İSTEMİYORUZ, BUNA YANAŞMAK NİYETİNDE DEĞİLİZ'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir toplumsal gerilim istemediklerini, buna yanaşmak niyetinde olmadıklarını belirterek, ''Halkı, sokaklara davet etmek, kurumları sokaklara davet etmek, bunlar çirkin şeyler, millet geçmişte bunun bedelini çok ağır ödedi'' dedi. CNN Türk'te Taha Akyol'un sunduğu ''Eğrisi Doğrusu'' programına katılan Erdoğan, işsizlik sorununun çözümü konusunda zorlandıklarını söyledi. Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunu, her yıl 500 ile 700 bin arasındaki insanın istihdam alanına girdiğini ifade eden Erdoğan, bu kişileri iş sahibi yapmanın yanı sıra, işlerini kaybedenlere de yeni iş bulmak gerektiğini kaydetti. 2004-2005 Mart ayları arasında 1 milyon 288 bin kişiyi iş sahibi yaptıklarını ifade eden Erdoğan, şu an Türkiye'de yaklaşık 2 milyon 600 bin işsiz olduğunu anlattı. Erdoğan, AB'ye üye ülkelerde ortalama işsizlik oranının yüzde 8.9, Türkiye'de 10.9 olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan, tarıma verdikleri teşviklerle işsizlik oranlarını düşüreceklerine inandıklarını belirtti. ABD de dahil, işsizliğin dünyanın sorunu olduğuna işaret eden Erdoğan, bu ülkelerin, çok iyi kurdukları sosyal güvenlik kurumları sayesinde işsizleri çok daha rahat bir şekilde geleceğe taşıyabildiklerini anlattı. Erdoğan, işsizlik sorunundan en önemli çıkış yolunun hizmet sektörlerini geliştirmek olduğunu, bu sektörlerden turizmde olumlu gelişmeler olduğunu, gençleri buraya kaydırmak gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, sosyal güvenlik reformunun TBMM'den geçmemiş olmasının IMF ile ilişkilerde bir güven soruna yol açıp açmayacağına ilişkin soruyu yanıtlarken, güven sorunu bulunmadığı söyledi. Erdoğan, komisyonlarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle sosyal güvenlik reformuna ilişkin düzenlemeyi Genel Kurul'a indiremediklerini belirtti. Erdoğan, ''muhalefetsiz, Meclis istediğine ilişkin eleştiriler'' olduğunun hatırlatılması üzerine, bazılarının ekranlarda yer bulmak için bu işi yapıyor olabileceklerini söyledi. Göreve geldiklerinden beri, yasaların vermiş olduğu yetkiyi kullandıklarını, hep mutabakat aradıklarını anlatan Erdoğan, Meclis tatile girmeden önce, özellikle sosyal güvenlik, bankalar ve özürlüler yasasını çıkartmaları gerektiğini anlattı. Özürlüler Yasası'nda CHP ile bir mutabakat olduğunu ifade eden Erdoğan, bazı yerlerde ise saplantı olduğunu ve çalışmaların oralara takıldığını kaydetti. Ülkenin öncelikleri değil de farklı öncelikler olduğu zaman, iktidar partisinin buna olumlu yaklaşamayacağını anlatan Erdoğan, programlarından taviz veremeyeceklerini, yarın halkın kendilerinden hesap soracağını söyledi. ''EDEBİ, ADABI AŞACAK İFADELER'' Yasama ve yürütme organı olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını, ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz, o zaman deriz ki, 'böyle böyle, biz üzerimize düşeni yaptık, burada takıldı' deriz. Şu anda bakıyorsunuz süreç bu şekilde işletiliyor. Bunlara üzülüyorum. Ne yapalım, demokrasinin gereği bu. Uzlaşma şartlarını zorluyoruz. Bunu zorlarken de işin edebine, adabına da dikkat ediyoruz. Öyle anlar oluyor ki edebi, adabı aşacak ifadelerle iş çirkinleştiriliyor. Biz mümkün olduğu kadar o seviye hiç düşmedik. Bir toplumsal gerilim hiç olsun istemiyoruz, buna yanaşmak niyetinde değiliz. Halkı sokaklara davet etmek, kurumları sokaklara davet etmek, bunlar çirkin şeyler, millet geçmişte bunun bedelini çok ağır ödedi. Böyle davetler yapmak suretiyle bir yere varılmaz. Yeni yeni arka bahçeler oluşturmak, bunlar çirkin şeyler. Bu arka bahçeleri oluşturanların faturasını millet onlara çok ağır ödetti. Bunlara gerek yok.'' ''FARKLI BİR UYGULAMA YOK'' ''Yeni yeni arka bahçeler oluşturmaktan neyi kastettiğinin?'' sorulması üzerine Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bazı nitelikli kurumlarımızı devreye sokma gayretleri var. Bu kurumlar ortaya çıkıyor. Bunlar çok açık söylüyorum, Barolar Birliği, çeşitli odalar ortaya çıkıyor. değişik açıklamalar yapma yoluna gidiyorlar. Açıklama yaparken, 'kendileri ile ilgili olsun veya olmasın, iktidarı, bu konularda, bundan önceki uygulamalardan çok farklıymış gibi gösterme gayreti içine giriyorlar. Bundan önceki uygulamalardan çok farklı bir şey yok ki.'' Kadrolaşma eleştirilerini yanıtlayan Erdoğan, ''Çok açık, net konuşuyorum; şu anda yasaların vermiş olduğunu yetkinin dışında en ufak yetkiyi kullanmış değiliz. Yasa, iktidarımıza hangi yetkiyi veriyorsa, bunu kullanıyoruz. Bu yetkiyi de kullanacağız'' dedi. Emekli olanların yerini boş bırakamayacaklarını, emniyet teşkilatında ciddi manada kadro ihtiyacı olduğunu anlatan Erdoğan, sağlık alanında Güneydoğu ve Doğu Anadolu'ya, hatta Yozgat'a uzman gönderemediklerini söyledi. Erdoğan, ''Böyle bir noktadayız. Bunlar alıyor, kadrolaşıyor, ne alakası var'' diye konuştu. Adalet mekanizmasında olanın da aynı şekilde olduğunu ifade eden Erdoğan, görüştükleri hakim ve savcıların eleman noktasında ciddi sıkıntıları bulunduğunu söylediklerini kaydetti. İstinaf mahkemeleri nedeniyle çok daha seri bir adım atılmasına yönelik bir değişiklik yapıldığını belirten Erdoğan, bunun üzerinde kıyametler koparıldığını, bunun nedeninin güvensizlik olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, ''Bu millet, bu yetkiyi vermiş, bu yetkiyi bu iktidar kullanacak diyecekleri yerde, biz de buna güvenelim, yardımcı olalım diyecekleri yerde, hemen orada bir şeyler arama gayreti içine giriyorlar'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, kamuya personel alımı için sınav yapıldığını, bu sınavlardaki kriterlerin eski DSP Genel Başkanı Ecevit'in başbakan olduğu dönemde belirlendiğini hatırlatarak, sınavları kazanan insanlar arasından atama yapıldığını söyledi. Erdoğan, ''Ben kalkıp da AK Parti'nin teşkilatları içinden buralara eleman seçecek halim yok ki. böyle bir şeyi zaten yapamam ki. Bu mümkün değil. işin fıtratına ters'' dedi.