BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,34
ALTIN 2.928,40
HABER /  DÜNYA

Başbakan: Dünya güçlü bir Türkiye istemiyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyada güçlü bir Türkiye’nin istenmediğini belirterek, “Türkiye’nin güçlü olmaması için elinden geleni yapan...

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyada güçlü bir Türkiye’nin istenmediğini belirterek, “Türkiye’nin güçlü olmaması için elinden geleni yapan güçler var, egemen güçler. On yıl içinde gücünü 1’e 3 katlayan bir Türkiye birçok çevreyi rahatsız ediyor” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği iftar programına katıldı. İftar yemeği sonrası konuşan Başbakan Erdoğan, Ramazan ayında Suriye ve Mısır’da yaşanan olayları değerlendirdi. Mısır ve Suriye’de yaşanan olaylardan dolayı büyük üzüntü duyduğunu söyleyen Erdoğan, “Yanı başımızda Suriye’deki gelişmeler artık sınırlarımızı da aşmak suretiyle zaman zaman ülkemiz içinde de ölümlere neden olmaya başladı. Sabırlıyız sabrediyoruz ama nereye kadar onu şimdi burada sizlerle paylaşacak durumda değilim” dedi.
Konuşmasında ramazan ayının önemine de değinen Erdoğan, Ramazan’da nefsi duygulardan arınarak yoksulların, yolda kalmışları, kimsesizlerin hissiyatını anlayabilme şansı yakaladıklarını kaydetti. Erdoğan, Türkiye’de 76 milyonun her bir ferdinin insan olmaktan kaynaklanan özgürlüklerini kullanma hakkına sahip olduğunu belirterek, “Başkasının özgürlük alanına müdahale etmediği, başkasının yaşam tarzını tehdit etmediği müddetçe herkes özgür olmak, haklarını özgürce kullanmak durumundadır. Çoğunluk olmak azınlığı yok saymak anlamına gelmez. Kimseye de bu hakkı vermez. Demokrasi esasen insanları başkalarını özgürlük alanlarına müdahale etmeyecek şekilde bir arada birbirine saygılı şekilde tutabilmek için vardır. Çoğunluk azınlığa dayatmada bulunamaz. Ama azınlık da elindeki güçlerle güvenerek çoğunluğa dayatmalarda bulunma hakkına asla sahip olamaz. Eğer azınlığın tahakkümüne müsaade ederseniz, o zaman da çoğunluğun ta kendisine saygısızlık yapmış olursunuz. Bu iradeyi kullanamayanlar da kendilerini iktidara getirmiş olanlara karşı saygısızlıkla bulunmuş olurlar. Demokrasilerde sandıktan çıkan çoğunluğun elbette ki azınlığa her istediği yapma hakkı yoktur” diye konuştu.
Dünyada güçlü bir Türkiye’nin istenmediğini savunan Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin güçlü olmaması için elinden geleni yapan güçler var, egemen güçler. On yıl içinde gücünü 1’e 3 katlayan bir Türkiye birçok çevreyi rahatsız ediyor. Bunlar dayanışma içindeler. Bunların hepsi bizim malumunuz. Şu anda içimizde bulunan birçok dostum da aslında bunu biliyorlar. Bütün bunlara karşı bizim güçlü Türkiye’de daha mutlu olacağımızı bilmemiz gerekir. Ama bizi zayıflatma gayreti içinde olanlara karşı biz dayanışma içinde olmazsak, elbirliği halinde olmazsak ülkemizin geleceğine yazık olmaz mı” şeklinde konuştu.
Gezi Parkı olaylarına da değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“Mayıs ayını, Haziranı düşünün. Bu iki ay içinde Türkiye çok ciddi bir sıçramayı yaşarken meydana gelen olayların tanımını kimse yapabildi mi. Bütün bu olan eylemler zam talebiyle yapılmadı. 4 tane ağaç diye başladı. Ya 4 kesilir 40 tane dikilir. Kaldı ki burada bir sökme olayı söz konusu. Kaldı ki bu iktidar ile bu konuda kimsenin yarışamayacağı bir iktidar. Kimse bu konuda bizimle yarışamaz, aşık atamaz. Ben 2 milyar 800 milyon fidan ve ağaçtan bahsediyorum. Kimsenin kafası basmıyor. Malum çevrelerin. Hesap yapmaya kalkıyor ‘şu kadar metrekareye şu kadar olur’ diye.”
İstanbul’a Belediye Başkanı olduğu döneme atıfta bulunan Erdoğan, “İstanbul’a belediye başkanı olduğumda da aynı şeyi söylediler. ‘Göreceksiniz otobüsleri ikiye ayıracaklar. Bir tarafta örtülüler, bir tarafta açık olanları olacak’ dediler. Bu aralar Pendik’te bir kız kardeşimiz trenden düştü. Başlıklar şuydu ‘trenden attılar kızı’ Biz hala bunlarla mı uğraşacağız. Biz öyle bir rekabet içinde olalım ki muhasır medeniyetler seviyesinin üstüne Türkiye’yi çıkartalım. Yarışımız bu olsun. Ülkemizde yoksulluk seviyesi dünya ile mukayese edemeyeceğimiz noktaya gelsin. Ama hala birileri farklı şeyleri kaşımanın gayreti içinde” ifadelerini kullandı.
Son dönemde havacılık ve turizmde gelirlerin arttığını da vurgulayan Erdoğan, “Geçen ay sonu itibariyle havacılıkta artış iç ve dış yüzde 15.5 artış var. ‘Turizm bitti’ diyorlar. Hiç de öyle değil. Turizm denince sadece gezi parkı ve çevresi aklınıza geliyorsa o kadar dar düşünenler için bitmiş olabilir. Biz vatanda topraklarına bakıyoruz geçen ay itibariyle artış gelir itibariyle yüzde 18.5. Daha güzel olacak. Ama bütün sıkıntı içimizden geliyor. Nereyle paslaşarak. Dışarı ile paslaşarak. Batı asla Türkiye’nin güçlü olmasını istemiyor. Türkiye artık gündemi belirlenen bir ülke olmaktan çıktı, gündem belirleyen bir ülke oldu” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin komşuları ile ilişkileri noktasında eleştirileri hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Birileri çıkıyor sizin Mısır’da, Suriye’de, Filistin’de ne işiniz var diyor. Bu söylenir mi. Dünyadaki birçok ülkelere şu soruları sormanız lazım. Sen onbinlerce öteden kalktın Irak’a niye geliyorsun. Ben sınır komşumla ilgili herhangi bir düşünce beyanımda bulunmayacağım ama onbinlerce kilometreden gelecekler ve bizim de huzurumuzu bozacaklar. Bütün bunları iyi değerlendirirsek Türkiye’nin konumunu daha iyi anlamak mümkün. Onun için güçlenmeye ihtiyacımız var. Onun için güçleniyoruz. Hiçbirimiz bu ülkenin tek başına sahibi değiliz. Hepimiz bir bütün olarak 76 milyon olarak bu ülkenin sahibiyiz. ‘Bu ülkenin sahibi benim ne dersem ol olacak’ anlayışını kabul etmek mümkün değildir. Bu baskıdır zulümdür. ‘Biz bu ülkeni sahibiyiz, birlikte Türkiye’yiz’ anlayışı ise demokratik bir anlayıştır. Bu ülkenin her zerresinde bizim ya da ecdadımızın kanı var. Önyargılarımızı bir yana, tarihten gelen husumetleri bir yana bırakacağız. Tarihte yaşanan acı olaylardan ders olacak ama onların istikbalimizi köreltmesine müsaade etmeyeceğiz.”