BIST 9.455
DOLAR 34,56
EURO 36,06
ALTIN 3.008,84
HABER /  POLİTİKA

Başbakan Davutoğlu'ndan kritik Davos açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu Davos temasları kapsamında katıldığı B-20 Resepsiyonu'nda önemli açıklamalar yaptı.

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu Davos'ta G20 resepsiyonunda önemli açıklamalar yaptı, Başbakan ayrıca gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Davutoğlu, "Ekonomik krizi yönetemeyenler sosyal krize giriyor." dedi.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

"Geçmişteki krizlere rağmen, piyasalarımıza güven duyuyorduk. O zamandan bu zamana 20 yıl geçti ve biz hala bekliyoruz. Biz AB'nin bize güvenmesini ve kapılarını bizlere açmasını bekliyoruz. Aslında bu çok ilginç. Avrupa'da bir yerde bir fuar olduğu zaman ortak piyasa sayesinde AB üyeleri kolaylıkla oraya gidebiliyor fakat bu fuarlara üretim yapan şirketler vize almak zorunda. Ben size başka bir örnek vereyim.

"G, GLOBAL DEMEK"

Başkanlık sürecimizde İpekyolu örneğini alıyoruz. G-20 zirvesini kast ediyorum. Burada G var. G global demek. Aslında İpekyolu'ndaki karavan ilişkileri gibi. İnternet gibi iletişim araçları ile iletişim kuruluyor. İnsanlar teknoloji sayesinde yaklaşıyor artık.

"ORTAK KADER ANLAYIŞI"

Ne gibi çözümler gelebilir. İlk çözüm ortak kader anlayışı olmalı. G-20 liderleri ortak kadere inanmalı. Biz Türkiye'nin bir köprü haline geleceğini söyledik. En az gelişmiş ve en çok gelişmiş ülkeler arasında biz bağ kurmak köprü kurmak istiyoruz. Bu bizim adalet anlayışımız. Adalet olmazsa barış da olmaz.

20 Milyon kadar kişinin elektriğe erişimi yoksa biz kendimizi barış ve güven içinde hissedemeyiz. Biz Kuzey ve Güney arasında, zengin ve yoksul arasında dünya ekonomisinin marjinal sektörler arasında köprü olacak ve sinerji oluşturacağız. Bunu ancak politik siyasi kararlar alarak yapamayız. Uygulama iş demektir. Uygulama yapılmadan alınan kararlar kağıtta kalır. Biz bu noktada iş dünyasına güveniyoruz.

"EKONOMİK KRİZİ YÖNETEMEYENLER SOSYAL KRİZE GİRİYOR"

Getireceğiniz yenilikçi fikirlere açığız. Bu yüzden başkanlık sürecimizde daha fazla etkileşimin olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Artık karşılaştığımız kriz ekonomik ve siyasi bir krizdir. Finansal krizde 2008'de yaşandı bunu yönetemediğinizde ekonomik krizle karşılaşılıyor. Ekonomik krizi yönetemeyen ülkeler sosyal krize gidiyor, işsizlik ortaya çıkıyor ardından bir çok sorun ortaya çıkıyor.

Biz Türkiye'de bunu farkettik ve 2008'den bu yana finans sektörümüzü güçlendirdik. Zaten çok güçlüydü. İstikrar konusunda en büyük sorun istihdam konusudur. Bu noktada kararlı politikalarımızla 2008-2009 krizinden sonra bir çok iş oluşturduk.