Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul'da konuştu. Davutoğlu'nun hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ağır ithamlarda bulunan Kılıçdaroğlu ve Güneydoğu'daki olaylar nedeniyle bildiri yayınlayan akademisyenler vardı.
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi'nde son dakika açıklamalar yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP kongresinde Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yaptığı sert sözleri değerlendiren Davutoğlu, "1 Kasım’da büyük bir yenilgi, bir hezimet yaşayanlar hala ders almış görünmüyorlar. Maalesef ders almış görünmüyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu. Dün CHP’nin olağan kongresinde yaptığı konuşmayla bunu bir kez daha ortaya koymuş oldu." dedi.
"İTHAMI AYNEN KENDİSİNE İADE EDİYORUM"
Davutoğlu, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Bu kongrede çıkmış, Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük olarak gerçekten bir siyasi lidere yakışmayan bir üslupla, bir nezaketsizlikle tepki göstermeye kalktı, ithamda bulundu. Mesnetsiz suçlamalarla Cumhurbaşkanımızı, devletin en ali makamını itham etmeye kalktı. Kötü söz sahibinindir. Cumhurbaşkanımıza yaptığı ithamı kendisine aynen iade ediyorum.
"SİYASİ LİDERE DİKTATÖR DEMEK KENDİNİ ALDATMAKTIR"
Siyasi hayatının tamamında ve yaşanan her krizde, 'Buyurun milletin huzuruna çıkalım, demokrasi sandıktır, yani millet iradesidir' diyen bir lidere, bir siyasi lidere diktatör demek sadece ve sadece kendini aldatmaktır. Çünkü halk hiçbir zaman aldanmadı, halk hiçbir zaman aldatılamadı.
"KANDİL ZİHNİYETİNİ YANSITAN BİR BİLDİRİDİR"
Güneydoğu'daki çatışmalar için "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlığıyla yayınlanan akademisyenlerin bildirisi hakkında konuşan Davutoğlu, "Bir grup akademisyen tarafından imzalanarak yayınlanan bildiri. Üç gündür tekrar tekrar sorular sorarak kendilerini itham ediyorum. Ve diyorum, bir kez daha diyorum, hakkaniyetten oldukça uzak, gerçeklikten kopuk, ön yargıyla, Kandil zihniyetini yansıtan bir bildiridir ne yazık ki. Bu bildiri, terör örgütüne yönelik en ufak bir eleştiriye, ikaza ya da terörün saldırılarını doğrudan mahkum eden bir duruşa sahip değildir. Aralarında, imza attıkları bildirinin muhteviyatına hakim olmayan akademisyenlerin de olduğunu ben şahsen biliyorum. Bu türden hakkaniyetsiz girişimleri, hele terör örgütlerinin bu türden kanlı saldırıları ortadayken, bu imzaları anlamak mümkün değildir." dedi.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
AK Parti kuruldu ve millet iktidara geldi. AK Parti hükümetleriyle Türkiye de bambaşka bir Türkiye oldu. Adalet, vicdan, merhamet, demokrasi, hukuk, refah ülkeye hakim oldu. Bir başkaldırı olarak, bir direniş olarak doğan AK Parti'ye karşı iktidardayken de ne kumpaslar kurmaya çalıştılar ama hiçbirinde başarılı olamadılar, başarılı olamazlar, başarılı olamayacaklar.
TÜRKİYE HUZURA VE İSTİKRARA YELKEN AÇTI
Hedefimiz net. Türkiye’yi daha ileri noktalara taşıma ve İstanbulumuz başta olmak üzere bütün şehirlerimizi dünya ekonomisinin canlı, ekonomik merkezleri kılmak. Demokrasisi daha da ilerlemiş, cunta mirası, baskıcı anayasadan kurtulmuş, daha çok üreten, ürettiğini daha hakça paylaşan bir Türkiye için yola koyulduk. Türkiye 1 Kasım’da huzura, güvene, istikrara yelken açtı.
HDP'NİN TÜRKİYELİLEŞME PROJESİ YALAN ÇIKTI
HDP'nin Türkiyelileşme diye sunduğu projenin de çok yalan olduğu çok net ortaya çıktı. Bırakın Türkiye'yle ilgili bir sorumluluk sahibi olduklarını göstermeyi, sorumsuzluğun adresi ve şiddetin sözcüsü oldular.
VESAYETÇİ SİSTEM GERİLEDİ, DEMOKRASİMİZ GÜÇLENDİ
Dibe vurmuş bir ekonomiyi ayağa kaldırdık, 13 yıl aralıksız büyüdük. Şimdi daha da nitelikli olarak büyümeye devam edeceğiz. Vesayetçi sistem geriledi, demokrasimiz güçlendi. Şimdi hala vesayete niyetlenenler olursa onları da gerileteceğiz, demokrasimizi yeni anayasamızla daha da güçlü kılacağız.
AK PARTİ HÜKÜMETİ DIŞINDA KİMSE BAŞEDEMEDİ
Her türlü vesayet odağı, baskılar, darbe girişimleri, küresel istikrarsızlıklar, terör, ihanet şebekelerinin çabalarına rağmen bu başarıyı yakaladık. Bırakın içerideki her türlü zorluğu, sadece yanı başımızda, komşularımızda yaşanan problemler bile AK Parti hükümetlerinin dışında kimsenin başedemeyeceği sıkıntılardı. Gece, gündüz tüm kadrolarımızla bu sıkıntılara göğüs gerdik ama bu başarının asıl sahibi aziz milletimizdir.
BU ÜLKENİN SIRDI, MAZLUM MİLLETİN SIRTI YERE GELMEZ
Gaziantep'te Şerif Dağdelen. 70 yaşında bir emeklimiz. Tek başına yaşıyor. Tek başına hayatını sürdürüyor. Belki haberlerde görmüşsünüzdür, görünce hemen kendisini ben de aradım. Emekli maaşıyla geçinirken tam 8 nüfuslu bir Suriyeli aileyi evine alıyor ve onlara bakıyor. Dün telefonda görüştük. Kendisine milletimiz adına teşekkür ettim. Avrupa'da mülteci karşıtı gösteriler yapılırken, mültecilerin ayaklarına çelmeler takılırken bir yiğit insan, bir irfan sahibi insan, tek başına yaşayan Şerif amca, 8 nüfuslu bir aileyi evine alıyor, bağrına basıyor. Bu millet ne yüce bir millet, ne geniş gönüllü, engin gönüllü bir millet. Anadolu'nun görmüş, geçirmiş irfanı şahsında temsil eden bu Şerif amcalar olduktan sonra, Allah'ın izniyle bizim sırtımız yere gelmez, bu milletin, bu ülkenin sırtı, mazlum milletlerin sırtı yere gelmez.
SULTANAHMET SALDIRISI EN SOMUT ÖRNEK
Yeryüzünün en güzel noktasında, medeniyet tarihinin en muhteşem eserlerinin birinde Sultanahmet Meydanı'nda masum canların kanına girdiği gibi Çınar'da masum çocukların, çınar olacak o küçük fidanların kanına girebilecek kadar alçaktır terör. Sultanahmet saldırısı bunun en somut örneklerinden biri olmuştur.
BİZİM HEDEFİMİZ KALEM TUTMASI GEREKEN ÇOCUKLARA SİLAH VEREN ÖRGÜT
Bizim tek hedefimiz, güvenlik görevlilerimizi şehit eden, masum vatandaşlarımızı tehdit eden, öldüren, esnafımızın iş yerlerini kapatan ve yağmalayan, küçücük Kürt çocuklarını aldatıp, kalem tutması gereken ellere silah vererek ölüme gönderen, Türklere, Kürtlere, Araplara, Zazalara zulmeden bu terörü tümüyle ortadan kaldırmaktır. Tek gayemiz, bölgede terörist odaklarca baskılara ve zulme uğratılan insanlarımıza huzur ve emniyet ortamı sağlamaktır.