BIST 9.658
DOLAR 34,64
EURO 36,38
ALTIN 2.915,23
HABER /  POLİTİKA

Başbakan Davutoğlu'ndan flaş molotof açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara'da valiler toplantısında "Molotofu kanun maddesine koyma zorunluluğumuz var" dedi.

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis'te büyük kavgalara neden olan iç güvenlik paketine ilişkin olarak, "Molotofu kanun maddesine koyma zorunluluğumuz var. Şehirlerinizi yakmaya çalışan vandallara kudretle yaklaşacaksınız" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara'da valiler toplantısında  "Devletin gücü var, şefkati yoksa devlet tiranlaşmaya başlar" diye konuştu.

İşte o konuşmadan çarpıcı satırlar: 

Türkiye hiçbir zaman Afgan halkını yalnız bırakmadı. Türkiye Afgan halkının kadim dostudur. Bu saldırılar, kararlılığımızı hiçbir zaman bozmayacak.

Valiler ve valilik görevi kesinlikle sıradan bir görev değildir. Ulvi bir görevdir. Bulundukları şehirlerle kaynaşamamış birinin bu görevi ifa etmesi mümkün değildir.

"HER ŞEHİRDEN FEYZ ALMAK SİZİN GÖREVİNİZ"

81 vilayetin her birinden feyz alamayan hiç kimse bu ülkede valilik de yapamaz Başbakanlık da yapamaz. Her bir şehirden feyz almak sizin görevinizdir. Şehirdeki tek bir çakıl taşının eksildiğini fark edeceksiniz.

"HALKA TEPEDEN BAKMAK BİZİM ANLAYIŞIMIZ OLAMAZ"

Bir siyasi zihniyet devrimi yaşıyoruz. Devlet ile millet arasındaki uçurumun kalkmasıdır. İhtilallerden sonra özellikle vali emir edendir. İşte bizim ayaklarımızın altına aldığımız olay budur. Halk amirdir bizler memuruz. Halka tepeden bakmak bizim anlayışımız olamaz. Biz halkımızla beraber geleceğe yürüyoruz.

Halkla sadece toplantılarda biraraya gelmeyiniz. Bir şehirde asayiş varsa, güven varsa o şehirde ekonomik kalkınma da olur.

"DEVLETİN GÜCÜ VAR"

Son dönemde bazı acı olaylar bunun ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Kamu düzeni kavramını bütün mahiyetiyle kullanıyoruz.

Devletin gücü var, şefkati yoksa devlet tiranlaşmaya başlar. Aynen Suriye'de olduğu gibi. Her şeyin esası muhabbettir. Kendisi ile barışık olmayan birinin, idari görevini yürütürken başkalarıyla barışık olması mümkün değil.

Bir vali, yaşadığı yerde insanlara "Türk mü?, Kürt mü?, Alevi mi?, Gayri Müslim mi?" diye bakmaz.

"MECLİS'TE ŞOV"

Biz kamu düzeni derken kastettiğimiz; devletin halkına huzur verecek kudret sahip olmasıdır. Kamu düzeni sarsıldığında özgürlükler kalmıyor.

Şimdi Meclis'teki İç Güvenlik paketine karşı çıkan Kılıçdaroğlu, Bahçeli kendinizi 6-7 Ekim olaylarını yaşayan insanların yerine koyun. Meclis'te şov yapıyorlar. Yüzüne maskelerle birisi geliyorsa sonra orada çocukları katlediyorsa, e kusura bakmayın, bu sokaklar bu teröristlere, bu vandallara bırakılmaz.

Gezi olayları bahane edilerek İstanbul'un sokaklarının ne hale getirildiğini biliyorsunuz. Şehirlerimizi korumak bizim kudretimiz.

"AMBULANSLARI GÖREVE ALDIK"

Halkla iyi iletişim kurmuşsanız hizmetin alt yapısı oluşmuş demektir. Sizin evinizde suyunuzun akıyor olması devletin kudreti anlamına gelmez. Geçen Tekirdağ'da ambulansları göreve verdik. Daha önce 3-5 ambulans olan yerde şimdi 100-200 ambulans var. Ambulans uçaklarımız var.

Vilayetlerde herhangi bir olay olduğunda vatandaşın gözyaşını ilk hissedecek olan sizsiniz.

Vatandaş ağlamak istiyorsa sizin omuzunuzda ağlayacak. O yaşı silecek olan sizlersiniz.