BIST 9.486
DOLAR 34,56
EURO 36,12
ALTIN 2.999,13
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Başbakan cahilden de öte!

CHP lideri Kılıçdaroğlu 'Bugün bir iş adamı iktidarı eleştirmekten korkuyorsa, siz o ülkede demokrasi var diyemezsiniz.' dedi

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün bir iş adamı iktidarı eleştirmekten korkuyorsa, siz o ülkede demokrasi var diyemezsiniz. İş adamı özgürce görüşlerini söyleyecek, siyaset adamı da dinleyecek" dedi.

Mövenpick Otel'de düzenlenen Bab-ı Ali Toplantıları'nın konuğu olan Kılıçdaroğlu, toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Başbakan Erdoğan Sivas katliamından CHP'yi sorumlu tutuyor" diyerek yorumunu sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "Ben Sayın Başbakan için 'cahil' demiştim ama sanırım biraz daha ötesini söylemek gerekiyor. Sivas davasının mağdurlarının avukatlığını yapanlar şimdi hangi siyasi partide milletvekilliği yapıyor, suç ortağı kim, dönüp kendisine bakarsa suç ortaklarını orada görecektir" yanıtını verdi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın sözleri hakkındaki yorumunun sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, Kılıç'ın açıklamalarını gecikmiş bir açıklama olarak değerlendirdiğini daha önce söylediğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, "Yargının kuşatılmasına karşı çıkacağını söylüyor. Demek ki yargı kuşatılmış. Sorum şu; yargı kuşatılırken neredeydi acaba Sayın Kılıç. Asıl tepkiyi o zaman verebilmesi gerekirdi. Ama her şeye rağmen, gecikmiş de olsa yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı için görüş bildirdikleri için kendilerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın kendisini "gazete kupürleriyle yanıt vermekle" suçladığını söyleyen bir gazeteciye de Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın çok kısa bir süre önce kendisine gazete kupürleriyle, üstelik 1940'lı yılların gazete kupürleriyle yanıt verdiğini belirterek, "Bir insan 180 derece nasıl çark eder anlamak mümkün değil, daha üzerinden 24 saat, 12 saat bile geçmedi" yanıtını verdi.

Daha sonra geçilen toplantıda CHP'nin 2023 vizyonunu anlatan Kılıçdaroğlu, kurallarıyla işleyen bir demokrasiye ve yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğunu, ancak Başbakan Erdoğan'ın, "Buradan uzlaşma çıkmazsa bir B planımız var" dediğini kaydederek, "Pes... nasıl gizli bir planınızla ortaya çıkıyorsunuz. Demokraside uzlaşma kültürü olmalı" dedi.

İş adamı özgürce söyleyecek, siyaset adamı da dinleyecek

2023 Türkiye'sinde üniversitelerin konuşan, tartışan, özgür, rektörünü kendi seçebilen kurumlar olması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ayrıca örgütlenme özgürlüğü olması gerektiğini, örgütlenmekten korkmayan örgütlü bir toplumun da demokrasinin kurallarını koruyan bir toplum olacağını vurguladı.

Girişim özgürlüğünün de bulunması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bugün bir iş adamı iktidarı eleştirmekten korkuyorsa, siz o ülkede demokrasi var diyemezsiniz. İş adamı özgürce görüşlerini söyleyecek, siyaset adamı da dinleyecek. TÜSİAD, 4 4 4 sistemi hakkında bir açıklama yaptı. Başta Başbakan, koro halinde saldırdılar, 'vay efendim nasıl söylersin'. Bir demokraside böyle bir şey olur mu? Hastalık bu" diye konuştu.

Hükümeti eleştiren iş adamlarının ağır bedeller ödediğini savunan Kılıçdaroğlu, bu iş adamlarına ertesi gün vergi denetimine gidildiğini, ağır vergi cezaları kesildiğini söyledi.

"2023'lere giden Türkiye'de biz demokrasinin kalitesini artırmak zorundayız. Kaliteli bir demokrasi yok bugün, sözde bir demokrasi var" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de görünüşte güçler ayrılığının bulunduğunu, ancak Başbakan Erdoğan'ın kendisini eleştiren milletvekilleri için Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e, "Sayın Başkan, bu vekilleri siz mi susturacaksınız, ben mi susturayım" diyebildiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Bu ne demektir? Benim gücüm gerekirse parlamentodan güçlüdür demektir" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, yargı bağımsızlığı için HSYK'dan Adalet Bakanlığı temsiliyetini çıkaracaklarını, yürütmeye bağlı bir polis kuvveti yürütmenin istediği delilleri toplayacağı için bağımsız bir adli kolluk kuracaklarını, yargıyı denetleyen mekanizmanın hükümete bağımlı değil, bağımsız bir birim olacağını anlattı.

Hukuk fakültelerinin de yapısını değiştireceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "4 yılda hakim olmaz arkadaşlar. Eğitim 6-7 yıl olmalı. Öğrenci en az bir yabancı dil öğrenmeli. Bu hukuk fakülteleri sağlıklı hakim, savcı yetiştiremez" dedi.

Özel yetkili mahkemeler

Özel yetkili mahkemeleri de kaldıracaklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Özel yetkili mahkeme garabeti eski sıkıyönetim mahkemeleridir. Daha sonra adı değişti DGM oldu, daha sonra adı değişti özel yetkili mahkeme oldu. Bu mahkemelerin özelliği, siyasi otoritenin sopası olmasıdır. Siyasi otorite, 'şu asılacak, bu kesilecek' der, onlar da karar verir. Bu mahkemelere bu özelliği nedeniyle biz, 'Silivri toplama kampı' diyoruz. Balyoz davasında sanıklar, 'delilleri bilirkişiye gönderin' diyor, mahkeme reddediyor. Neden? 'Ben seni mahkum edeceğim'.

Yeniden bir kurtuluş savaşı başlatmak zorundayız arkadaşlar. Bu ülkenin aydınlarının, yazarlarının, çizerlerinin mutlaka bu hedefe kitlenmesi lazım. AKP artık sorun üreten bir hale gelmiştir 2012 Türkiye'sinde."

Kılıçdaroğlu, toplantı moderatörünün sorusu üzerine de "Suriye'deki iki esir gazetecinin serbest bırakılması için Suriye maslahatgüzarıyla iki ayrı görüşme yaptık. Serbest bırakılmaları çağrımız oldu. Bir çalışma yapıp bize döneceklerini söylediler, yanıt bekliyoruz" dedi.

Kademeli eğitimi de eleştiren Kılıçdaroğlu, 5 yaşındaki bir çocuğun kalem bile tutamadığını, parmak kasları güçlensin diye öğretmenlerin anaokulunda makas tutturduğunu, bu sistemi hiçbir akademisyenin desteklemediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Neymiş, 28 Şubat'tan intikam alınacakmış. Pes yani... Ya, 28 Şubat'tan intikam alacaksan niye adamın altına zırhlı araba aldın sen? Neymiş, intikam alıyormuş. İntikam değil, ödüllendirdin sen 28 Şubat'çıları" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından soru-cevap bölümü basına kapalı gerçekleştirildi.