BIST 8.864
DOLAR 34,31
EURO 37,39
ALTIN 3.028,94
HABER /  GÜNCEL

Başarısız lider gitmeli

İnönü, "Ben terketme işini üç defa yaptım. Ölünceye kadar yapmıyayım diye bıraktım. Yol da belli" dedi

Abone ol

Parti içi muhalefetin istifaya çağırdığı CHP Genel Başkanı'nı Erdal İnönü de isim vermeden eleştirdi: Başarısız lider gitmeli Başarısız liderin ayrılması geleneğinin Türkiye'de yerleşmesi gerektiğini vurgulayan Erdal İnönü, ''CHP'yi Deniz Baykal'dan kurtarmanın'' formülünü ise ''Ben bu işi üç defa yaptım. Ölünceye kadar hep yapmam mı gerekiyor? Artık yapmayayım diye bıraktım. Bu mümkündür. Yolu da belli'' diye konuştu. SHP Genel Başkanlığı'ndan ''gönüllü'' olarak ayrılan Erdal İnönü , CHP Genel Başkanlığı'nı bırakmamakta direnen Deniz Baykal 'ı, isim vermeden eleştirerek seçimlerde başarısız olan liderlerin ayrılması gerektiğini söyledi. Partililere de mesaj gönderen İnönü, ''Liderler, eğer partilileri istemezse orada kalamazlar. Her gün partililerinizin size 'git' dediğini görürseniz, artık orada oturamazsınız'' dedi. TÜYAP'ın 9. İzmir Fuarı'na katılan İnönü, güncel siyasetle ilgili soruları yanıtladı. Türkiye'de parti liderlerinin görevlerinden ayrılmak istemediğini vurgulayan İnönü, Avrupa'daki sosyal demokrat partilerde hüküm süren başarısız liderin ayrılması geleneğinin Türkiye'ye de yerleşmesi gerektiğini vurguladı. Adını kullanmadan Baykal'a göndermelerde bulunan İnönü şöyle devam etti: ''Avrupa'da partililer, akıllarını kullanıyorlar. Parti lideri, seçimi kazanırken de kaybederken de önemlidir. Böyle düşünmeye başlayınca başkanlar da kendileri bırakabiliyor. Bu Türkiye'de de başladı. Ama her yerde olmuyor. DYP'de oldu, ANAP'ta oldu. Ötekinde oldu mu, olmadı mı belli değil. Liderler, eğer partilileri istemezse orada kalamazlar. Her gün partililerinizin size 'git' dediğini görürseniz, artık orada oturamazsınız. Ama, bir şaşkınlıktan sonra partililer 'biz birbirimize bağlıyız' havasına giriyor, o zaman da lider değişmiyor.'' Geçmişe bağlı kalmak yetmiyor Batı'da olduğu gibi, her seçim sonunda kaybeden liderin gitmesinin Türkiye'de de alışkanlık haline geleceğine inandığını söyleyen İnönü, ''Bir parti için lider çok önemli ama her şey demek değil. Parti, halktan, gençlerden ilgi görmüyorsa bunun nedenlerine eğilmeli onları değiştirmeli. Geçmişe bağlı kalmak iyi ama yetmiyor'' diye konuştu. İnönü, ''Geçmişten Geleceğe Siyasete Bakış'' panelinde, katılımcıların, ''fizikçi'' kimliğini anımsatarak ''CHP'yi Deniz Baykal'dan kurtarmanın ve kurultaylarda galip gelmenin formülünü'' sormaları üzerine ''Ben bu işi üç defa yaptım. Ölünceye kadar hep yapmam mı gerekiyor. Artık yapmayayım diye bıraktım. Bu mümkündür. Yolu da belli'' dedi. Solda yeni bir oluşumun başında olmayacağının altını çizen İnönü şöyle konuştu: ''Bana kimse görev teklif etmedi . Geçen defa arkadaşlar istemişlerdi. Ben de iyi niyetle, tüzük ve program üzerinde çalışmıştım. Bunu vatandaşlara anlatırken gördüm ki bir yanılgı oluyor. Vatandaşlar beni dinliyorlar ve destekliyorlar. Ama fikirlerimi değil, beni destekliyorlar. İstiyorlar ki, ben başa geleyim. Yeni bir parti kurmak, halka anlatmak 10 sene ister. Bu yaştan sonra 10 senelik bir gayrete girmem yanlış olur. Ben yokum dedim. Onları serbest bıraktım. Elbet bir gün yaparlar.'' AKP'ye eleştiri Sosyal demokratların, son yerel seçimlere ''dağınık'' olarak girdiğini anımsatan İnönü, adayların çoğaltılması nedeniyle başarısızlığın beraberinde geldiğini dile getirdi. AKP'yi de eleştiren ve geçmişte laiklikle ilgili sabıkası olduğunu vurgulayan İnönü, şunları söyledi: ''AKP'nin laiklik davranışının ne olduğuyla ilgili şüphelerimiz var, çünkü geçmişten sabıkası var, onun kazanmasına kolaylık göstermeyin. Seçime ayrı ayrı giriliyor, ondan sonra 'ah vah' deniyor. AKP başından itibaren Amerikalılara dostça davrandı. Laikliğe aykırı bir geçmişi olduğu için, 'Bu bizi Türkiye'deki güçlerle karşı karşıya getirir' diye korkuyordu. Kendilerini sağlama bağlamak için, Amerika'dan müttefik aradılar. Partinin başkanı, daha başbakan olmadan Amerika'ya gitti. Amerika Başkanı da hayret edilecek bir şekilde onu kabul etti. Ben Dışişleri Bakanı olarak Amerika'ya gittim, Amerikan Başkanı beni kabul etmedi! Ilımlı İslam konusunda Amerikalı dostlarımızı anlamak lazım. Bir toplantı yapılıyor, bakıyorlar ki temsilcilerin hanımları garip kıyafetlerle orada. 'Niye böyle' diye soruyarlar, 'dinimizin icabı' deniyor. Demek ki Türkiye'de ılımlı İslam hareketi var diye bir sonuç çıkarıyorlar. Böyle bir şey olmaz.'' Kaynak : Cumhuriyet