Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Haydar Baş, partisinin Trabzon'un Akçaabat İlçesi Kayabaşı Yaylası'nda düzenlenen Gençlik Kurultayı'nda konuştu.
Abone olBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, partisinin Trabzon’un Akçaabat İlçesi Kayabaşı Yaylası’nda düzenlediği Gençlik Kurultayı’nın önceki gün düzenlenen kapanış şöleninde yaptığı konuşmada, ülkemizin yüzyüze bulunduğu oyunlar konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Baş, konuşmasında BTP’nin iktidara geldiğinde uygulamaya koyacağı ‘ekonomi modeli’ konusunda da ayrıntılı bilgi verdi. Kampların amacı BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasına düzenlenen kurultayın manasına atıfta bulunarak, şunları söyledi: “Buradaki gençlik kampı, gençlik kolları tarafından organize edilmiştir. Çeşitli sportif faliyetler, yarışmalar, spor musabakaları, bilgi yarışmaları, münazaralar organize edilerek, gençliğimiz millet ve devletimizin yararına kazanılmaya çalışılmıştır. BTP Gençlik Kolları Ankara, İstanbul, Bursa, Konya ve Trabzon’da bu kampları organize ederek millet ve devlet sevgisini, laik, demoktratik cumhuriyeti ayakta tutmanın ilkelerini binlerce Türk gencine öğretmiştir.” Gençliğin önemi Milletlerin geleceklerinin gençlikleri ile kaim olacağına işaret eden BTP Lideri, gençlik üzerine titizlikle eğilinmesi ve milletimizin yararına gençliğimizin kazanılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: “Aksi takdir de milletimiz üzerinde hesabı olanlar, zararlı yollara ve yönlere gençliğimizi sürükleyebilir. Esasen PKK faaliyetleri de bu zararlı çalışmalar neticesinde milletimizden kopartılan maksatsız ve gayesiz gençliğimizdir. Şimdi onlar dağlarda eli silahlı, yabancıların hesabına ülkeyip bölüp parçalamanın hesaplarını yapmaktadır. Türk milletinin gençliği üzerinde oyanan oyunlar, sadece bunlarla kalmamaktadır. Onu dininden, dilinden, tarihinden, medeniyetinden, kültüründen, siyasetinden, Türk’lüğünden kopartarak ve farklı milletlerin, farklı siyasetlerin, farklı medeniyetlerin elemanı haline getirmek istiyorlar. Geçmişte bu saydıklarımızı yabancı misyonerler icra ediyorlardı. Şimdi ise bizzat bu ülkenin evlatlarına bölücü ve yıkıcı faaliyetleri, misyonerliği yaptırıyorlar.” Diyalog tuzağı Bu kapsamda dinlerarası diyalog tuzağına değinen BTP Lideri, veciz ifadelerini şöyle sürdürdü: “Diyalog adıyla medeniyetleri ve dinleri buluşturmak isteyen, dünyanın güya barışını temin etmeye çalışan insanlar Hz. Adem’den bu tarafa insanların sahip oldukları kültür, medeniyet ve dinin mücadelesini verdiklerini bildikleri halde, bu konuda ısrar etmeleri kesinlikle Türk milletinin menfaatine değildir. Hangi medeniyet vardır ki, başka medeniyetlerin himmet ve şefaati ile ayakta durabilsin. Bunların hepsi oyundan ibaret kandırmacalardır. Şu anda gündeme getirilen diyalog bu oyunun parçasıdır. Diyalog, Vatikan’ın, bir projesidir. Vatikan’ın Katişizm adlı kitabında diyalog şöyle tarif edilmektedir: “ Diyalog, İsa Mesih’in misyonunu anlatmaktır.” Bu misyon “İnsanları Hırıstiyan yapmaktır” deniliyor. Ve yine Vatikan Konsilinin sonuç bildirgesinde aynen şu ifadeler vardır. “Yeryüzünde her taraf Hırıstiyan olmadıkça diyalog görevi sona ermeyecektir.” ‘Batılının din diyederdi yoktur’ Bazıları ateizme karşı “Hıristiyanlarla diyalog ediyoruz” diyorlar. Onlar şunu çok iyi bilsinler ki küfür tek bir millettir. Ve Avrupalı Hrıstiyanlar “Yeter ki nesillerimiz Müslüman olmasın, ateist olsun” diyerek Müslümanlığı Ateizm’den daha büyük bir tehlike olarak görmektedir. Bugün Ateizm bahanesi ile Hıristiyanlarla işbirliğinin ne manaya geldiğini bildikleri halde maalesef bu oyunu devam etmektedirler. Batılının din diye bir derdi yoktur. Böyle bir derdi olsaydı, ateist olan çocuklarına sahip çıkardı. Ve en azından ateist olan çocuklarına madem Hıristiyan olmuyorsunuz, bari Müslüman olun tavsiyesinde bulunurdu. Halbuki böyle bir şey akıllarının ucundan bile geçmemektedir. Hedef Türk milleti Diyalogun asıl amacı Müslümanları, özellikle de Türk milletini Hıristiyan yapmaktır. Bu sayede Türkler Hıristiyan olur, Türklüğünü inkar eder. Türkler Rumlaşır, Ermeni olur, Keldani, Süryani olur ve sonunda bölünür. Olay budur. Diyaloğun amacı Türk Milletinin Hıristiyanlaştırmak sureti ile önce bölmek sonra da Anadolu topraklarını işgal etmektir. Bu olay İspanya’da Endülüs’te böyle olmuştur. Afrika’da böyle olmuştur. Afrikalı bir yazar, “Batılılar, Afrika’ya geldikleri zaman elimize İncili verdiler. Bize gözlerinizi kapatın, dua edin dediler. Biz gözlerimizi açtığımızda gördük ki, ayağımızın altından topraklarımız ve madenlerimiz gitti. Elimizde İncil kaldı.” Anadolu’da da yapılmak istenen budur. Elimize İncil’i verip ayaklarımızın altındaki toprağı almaktır. Asıl plan budur... İşte diyalog budur. Büyük Ortadoğu Projesi ile diyalog arasında sıkı bir bağ vardır. BOP, İslam dünyasına insan haklarını, demokrasiyi, barışı getireceğiz iddiası ile İslam dünyasını işgal etme projesidir. Bu projenin etki alanı Osmanlı’nın tasarruf ettiği coğrafyanın tamamıdır. Yani 24 İslam ülkesidir. Burada asıl maksat bu ülkelerin zenginlik kaynaklarını ele geçirmektir. Büyük Ortadoğu Projesi’nin adı budur. Bu iktidar bu işgalin taşeronluğunu yapmaktır. Diyalog ise işgal edilen bu ülkelerin insanlarının işgal güçlerine karşı duyarsız olmaları; vatan, millet, devlet ve dini bağlardan kopartılmalarıdır. Böylece ülkeler işgal edildiğinde Irak’ta olduğu gibi kendilerine direnen insanlar olmasın. İşgal edildiğinde ülke insanlarının teslim olması içindir diyalog. Bu manada diyalog İslam dünyasındaki ahalinin hem dünyasını, hem de ahiretini yok etme harekatıdır.”